|
|
|
|
Sinan Akyüz'den yeni kitap
Erkek hakları savunucusundan yeni kitap! Daha önce büyük ses getiren Etekli İktidar adlı kitabın yazarı gazeteci Sinan Akyüz'ün yeni kitabı Bana Sırtını Dönme kitapçıların raflarına konalı bir ay bile olmamasına rağmen üçüncü baskısını çoktan yaptı..
Kimin sadık olduğuna, kimin olmadığına karar vermek imkânsızdır. Çünkü hiçbir ihanet asla birbirine benzemez. Neden erkeğin sadakatsizliği ağızlarda sakız olmuşken, kadının sadakatsizliği bir sır gibi gizemini koruyor? Peki kadınlar gerçekte ne istiyorlar? Aslında ne istediğini iyi biliyor da bunu anlamak istemeyen erkekler mi? Adı ister Arzu olsun , ister Seda, her kadının ayrı bir öyküsünü bulacaksınız bu kitapta. Kadınları sorgulayan bir erkeğin bakış açısından gerçek kadın öyküleri okuyacaksınız. Aldatan ve aldatılan kadınların itirafları karşısında şaşıracak, bir erkeği elde edebilmek için sınırları aşanlara karşı öfkeleneceksiniz. "Erkekler mi saf, yoksa kadınlar mı şeytan?" sorusu takılacak aklınıza. Sinan Akyüz, dalgalı bir denize benzettiği kadınların, erkekler tarafından neden anlaşılmadığının ipuçlarının veriyor bizlere.. "Masum görünen her kadını içinde bir şeytan gizli olabilir mi?" Yoksa "Yalnızlık, kadın ve erkeğin yeni kaderi mi?"
Herkesin kendi yaşamından kesitler bulabileceği kitapta, kocasıyla ilgili yaşadığı sorunları paylaşmak yerine içine atan Seda'nın zamanla kocasından soğuyup onu aldatması sonucunda yaşanan trajik olaya tanık oluyoruz. Kocasının başka bir kadınla ilişkisi olduğunu düşünen Neslihan'ın acı gerçek karşısındaki tutumu kendi yaşamımızda olsa nasıl davranırdık sorusunu akla getiriyor. Çağla'nın yatak fantezisi karşısında Metin'in nasıl suçlu durumuna düşürüldüğünü okurken ürpermemek elde değil. Demet'in evli olan Ersin'le ilişkisi sırasında ikinci kadın kıskançlığıyla oynadığı oyun ise akıllara durgunluk veriyor. Karısı tarafından
sürekli reddedilen Semih'in Çiğdem tarafından baştan çıkarılma serüvenini okurken öykünün sonunda her iki kadını da kaybeden bir erkeğin hüznü kuşatıveriyor her yanı. Aşkın savurduğu yaşamın ortasında kalan Şükran'ın sevmediği bir adamla evlenmesiyle başlayan hüzünlü öyküsü, sevdiği adamı tekrar karşısında bulmasıyla iyice karışıyor. İşte bu noktada "duyguyu mu yoksa mantığı mı?" tercih etmeliyiz sorusu takılıveriyor akıllara. Elli yaşını deviren Türkân, "Bir sabah genç bir erkeğin yatağından çıkarken aldığım pozitif enerjinin ne demek olduğunu bilir misin?"diye soruyor ve aldatmanın yaşı yoktur sözünü doğruluyor âdeta. Karısını aldatan ve bunu itiraf eden Selami'nin karısı tarafından on bir yıl boyunca aldatıldığı gerçeğiyle yıkıldığı andaha nice öyküleri gazeteci yazar Sinan Akyüz'ün kaleminden okuyabilirsiniz.
|
|
|
|
|
|
|
|
|