|
|
YTL ne kadar değerli?
YTL son iki ayda diğer ülke paralarına göre önemli ölçüde değer kazandı. İhracatçılar, dövize yatırım yapanlar, hem pişman, hem de kızgın. Dalgalı döviz kuru rejiminin iyi bir sistem olduğunu savunanlar ise ne yapılabilir sorusuna yanıt bulma peşinde. Önce, YTL'nin diğer ülke paralarına karşı ne oranda değer kazandığına ve eğilimine bir göz atalım. Bakkal hesabı yapar gibi, "dolar şu tarihte şu idi, şimdi bu oldu, artış oranı budur" gibi bir mantık bilimsellikle bağdaşmaz. Bu konuda en iyi gösterge reel efektif döviz kuru endeksidir. Bu endeks diğer ülkelerde üretilen mal ve hizmetlerin fiyatlarını dikkate alır. Üretilen benzer mallar arasında ilişki kurar. Fiyat rekabetinin önemli bir göstergesidir. Türkiye'de bu göstergeyi Merkez Bankası hesaplıyor. Bu işlemi yaparken, 19 ülke ve 1995 yılı dikkate alınıyor. Bu ülkelerde üretilen mal ve hizmet fiyatlarına bağlı bir endeks üretiliyor. Rekabet düzeyiniz ve değişimler buna bakılarak hesaplanıyor. Endeks sayısı yükselirse paranız değer kazanıyor. Verilere 2001'den bu yana bakıldığında, tüketici fiyat bazlı reel efektif döviz kuru endeksinin 2002 yılında % 7.8, 2003 yılında % 12.1 ve 2004 yılında ise % 1.8 oranında arttığı gözleniyor. Rekabet gücü de bu oranda düşmüş. Son iki ayda ise YTL'nin kazandığı değer % 6'ya yakın. Bu verileri yorumladığımızda, TL'nin en fazla değer kazandığı yılın 2003 olduğu ortaya çıkıyor. Politik istikrar, Irak savaşının etkileri, kısa ve orta dönemli olumlu bekleyişler yabancı fonları Türkiye'ye ve TL'ye çekince bu sonuç ortaya çıkmış. İlginç nokta ise, TL'nin değerlemesinin 2004 yılında çok düşük oranda gerçekleşmesi. Geçen yıl TL sadece % 1.8 oranında değer kazanmış. İşte bu nedenledir ki, ihracat geçen yıl hız kesmedi, artış devam etti. Ancak bu yıl biraz değişik. İlk iki ay, enflasyon verilerinin beklenenin de altında düşük çıkmasına karşın, Türkiye'nin rekabet düzeyini en iyi yansıtan bu endeks hızlı artış gösteriyor. Bu trend yıl boyu devam eder mi sorusunu yanıtlamak şu aşamada zor. Ancak bu gelişmenin sağlıklı gelişmeye zemin oluşturmadığı açık ve seçik. Nitekim ilk sinyal, geçen yılın aynı dönemine kıyasla % 73 oranında artan ocak ayı cari işlemler açığından geldi. Ticaret yaptığımız 19 ülkeye kıyasla rekabetçilik düzeyinde yılın ilk iki ayında ortaya çıkan bu eğilim sürerse, işimiz giderek güçleşecektir. Büyümede yavaşlama eğilimi sonucu cari işlemler açığında gözlenecek azalış, bu nedenle duraksarsa piyasaların tepkisine dikkat edilmesi şarttır.
|