|
 |
 |
 |
 |
|
 Erdoğan: SEKA'da geri dönüş yok
Erdoğan: ''Seka'da bu 750 vatandaşımız kesinlikle bir istismarın kurbanıdır, orası siyasi şov merkezi haline dönüşmüştür artık daha fazla tahammül edemeyiz, yasal merciler kararlarını vermiştir artık bundan sona yürütme gerekli uygulamayı da yapmak durumundadır, yapacaktır''.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, SEKA'daki 750 işçinin ''istismarın kurbanı olduğunu'' savunarak, ''Orası siyasi şov merkezi haline dönüşmüştür, artık daha fazla tahammül edemeyiz. Yasal merciler kararlarını vermiştir, yürütme gerekli uygulamayı da yapmak durumundadır, yapacaktır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Kanal 7 televizyonunda Cape Town'dan canlı yayınlanan İskele-Sancak programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Türk lirasının çok değer kazandığı bunun piyasada yeni bir kırılmaya neden olabileceği yönündeki iddialarının anımsatılması üzerine Erdoğan, bu konudan yakınanların, geçmiş yıllarda da paranın sürekli değer kaybetmesinden şikayet ettiğini söyledi. ''Ne yapılsın?'' diye sorulduğunda herkesin Merkez Bankası'nın piyasadan döviz çekmesini istediğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Merkez Bankası bunu yapıyor zaten. Tabii bir özerk kuruluş olarak Merkez Bankası yapması gereken ne ise onu zaten yapacaktır. Ama buna rağmen hale beklenen olmuyorsa demek ki Merkez Bankası'nın çektiğinden daha fazlası herhalde piyasaya giriyor. Böyle bir durum var. Veyahut da başka bir rahatsızlık var. Doğrusu onu tespitte arkadaşlarımız şu anda hala belli çalışmanın içindeler. Bu nokta da net 'şunu yaparsak bu iş çözülür' diyemiyorlar'' Bu konularda sübvanse isteklerini karşılamalarının mümkün olmadığını belirten Erdoğan, ''köşeye sıkıştırma politikalarıyla ekonomik bir popülizme de yer vermeyeceklerini'' söyledi. Erdoğan, bu konudaki samimi önerilere ise açık olduklarını ifade etti.
SEKA
SEKA'nın İzmit'teki tesisleriyle ilgili tartışmalara da değinen Başbakan Erdoğan, bu tesislerin ekonomik ömrünü doldurduğunu, devlete yük olmaktan başka yararı bulunmadığını savundu. Tesislerin, her yıl asgari 30 trilyon lira civarında sübvanse edildiğini anlatan Erdoğan, ''Türkiye'nin kağıt ihtiyacını zaten özel sektör karşılıyor. Niçin biz burada hala bunu yapalım'' dedi.
Kapatma kararı verilince işçilere çeşitli iş alternatifleri önerildiğini ifade eden Erdoğan, bunun olumlu yaklaşım görmediğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:
''Şu anda ortalama 2 milyar liraya yakın ikramiyeleriyle beraber net ellerine geçen para... Tabii bu parayı alamayacaklar. Ama öbür tarafından ihbar ve kıdem tazminatlarını da veriyoruz. Şu anda bu paralar, hesaplarına yatırılmış vaziyette. Arkadaşlarımın bana verdiği rakam kişi başına ortalama 40 milyar lira bankaya yatırıldı. Buna yönelik iyi niyetimiz suiistimal edildi. Biz o araziyi rant düşünmeksizin İzmit Büyükşehir Belediyesi'nin hizmetinde kullanılmak suretiyle tahsisine karar verdik. İzmit halkının kullanabileceği büyük bir parkı olsun istedik.
Biz bu zararları kalkıp vatandaşımıza ödetemeyiz. Orada direnenler bilsinler ki 30 trilyonu, iş bulamayanların hakkından alıyorlar. Buna kimsenin hakkı yok. Bu hükümet, oradaki 750 kişinin karşısında, onlara düşman değildir. Maalesef bu 750 vatandaşımız orada kesinlikle bir istismarın kurbanıdırlar. Orası siyasi şov merkezi haline dönüşmüştür. Artık daha fazla tahammül edemeyiz. Yasal merciler, yargı kararlarını vermiştir. Artık bundan sona yürütme bu kararı uygulama aşamasına
gelmiştir. Yürütme gerekli olan uygulamayı da konuyla ilgili yapmak durumundadır, yapacaktır.''
'DELİL OLURSA ADIM ATARIM'
Erdoğan, ''öğrenci affıyla'' ilgili bir soru üzerine, iade gerekçesini Bakanlar Kurulu'nda görüşerek, atılması gereken adım ne ise o adımın atılacağını bildirdi. Erdoğan, ''Bu olaya bir öğrenci affı olarak bakmadık. Öğrencilerimizin geleceğe yönelik önünün açılması, şu veya bu nedenlerle var olan mağduriyetlerinin giderilmesine yönelik bir adımdır. Bu olayı düşünmemiz lazım'' diye konuştu.
Erdoğan, ''Hortumcuların sizin iktidar çevresine nüfuz etmeye çalışıyor mu?'' sorusunu yanıtlarken de ''hortumculuk fıtratına sinmiş kişilerin şu veya bu şekilde bulaşmaya çalıştıklarını'' ifade etti. Yolsuzlukların üzerine gitmek kararlılıklarını koruduklarını ifade eden Erdoğan, ''İsterse benim dönemimde atanmış bir bürokrat olsun, isterse şu anda siyasette beraber olduğumuz arkadaşlarımız olsun, belgesini, bilgisini delillendirdiğimiz anda adımımı atarım'' dedi.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
