Seni ancak ebediyetler eder istiap

Öyle kolay kolay kurtulamayacağız kanaatindeyim. Kurtulmak istediğimizden de hiç emin değilim. "Gelinim olur musun" kanal değiştirip "Size anne diyebilir miyim"e dönüştüğünde şöyle hafif bi ürperdim... "Biz" dedim "Kıyamete kadar bunları seyretmeye mahkumuz". Öyle öyle... Okur "Seyretme o zaman" diyebilir. Maksat karşı çıkmak olsun diye, bu ve benzeri programları seyreden de der. Haklıdır da... Ama ne mümkün; kaptırmışız bir kere... Orada bir durum devam ediyor. Sen dışında kalacaksın... Yok öyle bi şey... Eşyanın tabiatına aykırı... Üstelik, Brezilya dizileri gibi ne zaman açsan TV'yi bıraktığın yerden olayı toparlayabiliyorsun. Aziz Nesin büyüğümüzün fırtınalar kopartan (güzel bir betimleme oldu!) bir sözünde de altı çizildiği üzre (artık siz hatırlayın!) tam bize, yani Türk halkına göre... Olaya müdahil olamama durumu katiyetle yok. Geçmiş zamanın hikayesine şöyle bir göz atalım; hem nalına hem mıhına değerlendirmelerimizle olayın farklı bir boyutuna fokuslanalım isterim (yerim ben beni!): Bu dizi ilk başladığında kaynanaların tiplerine bakıp "Türkiye kaynana adayı profili bu olsa gerek" diye düşündüm. Baktım adaylar bendine sığmayıp taşıyor; bir de özel olarak besiye alınmış gibi Agop'un kazı iştihasıyla getirtilen siparişlerine gömülüyor. ( B.k.z geçmiş gün: Hasan'ın annesi Nazime'nin pasta yiyişi) "Yaşasın" dedim, medya kadın sikleti konusunda çıtayı yükseltmiş! Hani geçen yıl Oscar törenine katılan starların devasa ölçülerinden sonra artık 42 beden, yani ki Marilyn Monroe bedeni moda olacakmış istihbaratı ilen dört kol çengi dolaştıydık ya... Sonra "Salak salak düşünme çocuum" dedim. O medya belli ki belli bir yaşın üzerindekilere tabiatın zaten atmış olduğu kazığı mecburen sergiliyor. Sonra baktım "Size anne diyebilir miyim?" versiyonunda kaynana adayları bi gıdım daha bakımlı. Ya gelin adayları? Görüntüye bakılırsa balyaj seferberliği bitecek gibi görünmüyor.... Yemek bolluğundan isteseler de istemeseler de, değişecek 34-36 arası bedenleri için şimdiden yorum yapmıyoruz. Sinem kardeşimiz misal; yarışmaya girerayak Sibel ablasının "Padişah" zamanlarında sergilediği halini hatırlatıyor idiyse de, kafayı sıyırmamak için boğaza ağırlık verince "Can" kardeşin son evlilik performansındaki sayzını yakalamakta gecikmedi. Yeni kaynanalar resmi geçidinde Şapkalı - Köpekli Kadın Öptürmem Belma, The "hoşgeeeediniz" "çok güzeee" ve "Bende Ne Numaralar Var" Öğretmen Günay, renkli kişilikleriyle adlarından söz ettirebilirler gibi görünüyor. Haftaya yeni bir yıla giriyoruz... Yeni plan programlar döşenip, muhtemelen pek azını hayata geçirebileceğiz. Yıl sonunda sadece bir yıllık eski defterlerimizi karıştırdığımızda başlardaki özeni göstermediğimizi göreceğiz. Kendimize, aşkımıza, işimize, aşımıza... Ben yine bıkmadan; biz hayata nasıl bakarsak, hayatın bunu bize yansıtacağını kendime ve size hatırlatmak isterim. Bu nevi hatırlatmalarla size kimleri hatırlatıyor olduğumu tahmin de ediyorum öte yandan!..