|
|
Erman & Collina
Önceki gece Sinan Engin, Juventus-Siena maçını gösterene kadar durumun vehametini bu derece kimse kavramamıştı. Yer Delle Alpi Stadı. Maç Juventus-Siena. Hakem dünyanın en ünlü hakemi Pierluigi Collina. Juventus penaltı atıyor. Bütün futbolcular neredeyse Collina'nın yanına geliyorlar. Collina onları görüyor. Eliyle durun daha fazla gelmeyin diye işaret yapıyor. Ve penaltıyı ceza sahasının içerisinde 8-10 futbolcu varken attırıyor. Neden? Collina, futbolun Türkiye'deki bazı eski hakemler gibi kurallarını bilmiyor mu? Ya da o eski hakemlerin deyimiyle eyyam mı yapıyor? Yoksa yoksa o eski hakemlerin katıldığı son hakem kurslarına mı katılmadı Collina? Adam Allah'tan Türkiye Ligi'nde maç yönetmiyor. Pazar gecesi kellesi istenmiş, infazı gerçekleşmiş, dün mezarı başında dua ediyor olacaktık. Yazık. Gencecik Vedat Yüksel tabii ki Collina'nın öngörüsünü ve cesaretini gösterecek değil. Zaten Collina'nın ülkesinde böylesine bir futbol yorumcusu yok. Kendi ruh halini, o andaki sinirini bazı kurallara uygulatıp bazılarına uygulatmayan nevi şahsına münhasır bir şahsiyet yok o İtalya'da. Gayet açık söyleyeyim. Sevgili Erman Toroğlu'nu taa Ankara'dan Milliyet gazetesinin Ankara bürosundan, 25 yıl öncesinden tanırım. Futbolculuğunu da gördüm, hakemliğini de gördüm, hakem yorumculuğunu da yaşadım. Zekâsına, hayattan verdiği örneklerle süslediği konuşmasına, uyanıklığına hayranım. Amaaa. Erman Toroğlu, spor programında bir nevi şov yapıyor. Bunu kötü anlamda söylemiyorum. Televizyon programları önünde sonunda şov programıdır. Lafları köşeli söylemek gerekir. İlginç espriler patlatmak lazımdır. En önemlisi her olayda eleştirecek bir şeyler bulmak zordur. Eleştirmezsen program olmaz, cepler dolmaz. Onun için de Sevgili Erman, son aylarda penaltı atışlarına taktı. Ayağı yaya değdi mi değmedi mi? Değdiyse kaç kişinin değdi? Kaç kişi ceza sahası çizgisini penaltı atılırken geçti diye diye Türkiye'de ve dünyada atılmış ve atılacak her türlü penaltının tekrarını istedi. Biliyorum genç hakem Vedat Yüksel, Beşiktaş-Sakarya maçında "ihlali" gördüğünde içten içe büyük mutluluk duydu. İşte, "şov"u başlıyordu. Penaltı ihlali var deyip penaltıyı tekrar ettirecek, akşam Maraton programında Erman hocasından koskoca bir aferin alacaktı. Ama işler istediği gibi gitmedi. Gencecik bir hakem ezildi gitti. Erman Toroğlu'nun bir özelliği daha var. Konuşmalarıyla hakemleri, "hakem şov" yapmaya zorluyor. Kendisi de hakemliği esnasında bol bol hakem şov yapardı. Artistiği sevdiğinden genç hakemlerin de "konuşturacak kararlar" vermesini istiyor. Sonunda da gencecik bir hakem iki arada bir derede kalıp ne yapacağını bilemez hale geliyor. Bu maçın çığrından çıkmasının tek nedeni şov yapacağı diye tutturup arkasından ne yaptığını bilemeyen genç bir hakemin tutarsızlığıdır. Bilemiyorum o genç arkadaşımız Erman Hoca'ya yaranabildi mi? İzlemişse görmüştür. Bu haliyle de hiç yaranmış gözükmüyordu. Erman Toroğlu ona da esip savuruyordu. Ne demişler bir hata bin nasihatten evladır.
|