Barça gibi olmadı
Dünyanın iki önemli liginin liderlerinin kapışmasında Çarşamba günü Barcelona, Chelsea'yi mağlup etmişti. Ve hafta sonu kendi liginin sonuncusu Numancia önündeydi. Ama futbol bu. Chelsea'yi deviren, kendi liginde uzak ara lider olan Barcelona, lig sonuncusuyla berabere kaldı. Fenerbahçe-Sebat maçının ilk yarısını seyrederken belki de stattaki herkes o maçı hatırladı. Ama Fenerbahçe ikinci yarının ilk bölümündeki etkili oyunuyla üç puanı alıp önemli bir virajı kayıpsız geçti. Fenerbahçe artık ne zaman, hangi 11'le sahaya çıkacağı belli olmayan bir takım. İdeal düzeni, kurgusu yok. Takım, yıldızlar üzerine kurulu bir hücum takımı. Bunu bilen rakipler, durdurmak için özellikle ceza alanı önünde bazen 1, bazen 2, bazen de 3 savunma hattı kuruyor. F.Bahçe, oyunu kanatlara yayamıyor, rakibi o bloktan delmeye çalışırsa genelde başarısız oluyor. F.Bahçe, sağ ve sol kanatta dünya futbolunda önemli yerlere gelmek için yeterli oyunculara sahip değil. Kayseri, Sebat, İstanbul'a atılan goller bu sorunu gizlememeli. Anelka üstün bir futbolcu. Çok çabuk. Ama boş alanda etkili oluyor. Nobre ile birlikte oynadığı zaman oyun çok sıkışıyor. Sürekli orta sahaya gelip top alıyor ve arkadaşlarını hücuma kaldırıyor. Zaragoza maçı sonrası yorgun futbolcuları da vardı Fenerbahçe'nin... Ümit ve Aurelio gibi. Daum, Kemal'i, Serhat'ı daha çok kullanmalı. Gerekirse Mahmut Hanefi'yi de devreye sokmalı. Çünkü lig asıl şimdi başlıyor. Sebat, Fenerbahçe'yi ilk yarıda durdururken çok disiplinli oynadı. Ama şimdi bu maçı izleyen tüm futbolseverlere soruyorum: İlk yarıdaki Sebat'la Zaragoza arasında ne fark var? İspanyollar ayağa daha iyi pas yapıp daha hızlı sahaya yayılıyorlar o kadar. Aslında anlayış aynı anlayış. Fenerbahçe, ligde şampiyon olmak ve Avrupa'da bir yerlere gelmek istiyorsa öncelikle kanatlara doğru adamları yerleştirip temposunu yükseltmeli ve sahaya iyi yayılmalı. Fenerbahçe seyircisi, maça fazla ilgi göstermedi. Onlar da haklı. Büyük beklentiler boşa gitti. Ama Galatasaray kaybetmeseydi dünkü kadar bile seyirci olmazdı. Fenerbahçe yönetimi, bol yıldızlı bir takım kurarken aynı zamanda başarıyı da istiyor. Daum, bunu unutmamalı. Alex, Nobre, Van Hooijdonk, Tuncay, Serhat ve Anelka'yı oynatmakla bir yere varır mı varmaz mı bunu zaman gösterecek.
|