Yanal öksüz

Son günlerde teşvik primi konusu gündemde. Teşvik önlenebilir mi?
Şu ana kadar gelinen nokta ile Türkiye'de teşvik priminin önüne geçileceğine inanmak güç hatta imkansız.
Teşvik primi yıllardır her tarafta yapılıyor. Sporun biraz içindeki herkes biraraya geldiğinde bu konuları günlük sıradan olaymış gibi konuşuyor.
Çok meraklısı varsa geçsin Akmerkez'in altındaki S Cafe'ye. Orada spor dünyasının ünlüleri öğlenden akşama kadar sohbet ederler. Masalardan birine geçsin kulak kabartsın en az 10 tane teşvik primine tanık olur. Böyle bir ortamda tek bir olayla hiçbir şeye çözüm bulunmaz.

Milli Takım Teknik Direktörü Ersun Yanal'la ilgili iddialar var. İstifa etmeli mi?
Şimdi Ersun Yanal'ı hocalığa geldiği günden beri sürekli bir yeme uğraşı var. Türkiye'de her başarılı ya da bir yerlere gelen insanı çekemeyenlerden oluşan bir grup yemeye çalışır. Ama bazı insanlarda bu durum biraz fazla olur.
Ersun Hoca'nın futbol dünyasının içinde belli ki güçlü ittifakları ve klikleri yok. Çok öksüz duruyor. Onun için geldiği günden bu yana sağdan soldan önden arkadan vuruyorlar. Bu saatten sonra çok dayanır mı bilemem. Ama bu kadar vurulmayı haketmediğini söyleyebilirim.

Beşiktaş'ın Mali Kongresi yapılacak.
Mali Kongre'nin Akatlar'daki yeni spor kompleksinde değil daha küçük olan bir otelin salonunda yapılması yanlış. Hiç gerek yoktu buna. Bir de o gün Beşiktaş'ın maçı saat 16.30'a alınmış. Böylece maç olduğundan Mali Kongre'nin daha erken bitmesi düşünülüyor.
Bence bunlara hiç gerek yok. Her şey açık açık ve geniş zaman diliminde konuşulmalı.
Ama bir nokta var ki onun da altını çizmeliyim. Yapılan her icraatı tu kaka ederseniz sonunda icraat yapacak adam bulamazsınız. Yönetim kurulu üyelikleri fahri görevlerdir. İnsanlar işlerini güçlerini bırakarak bu işleri yaparlar. Her şeyin tu kaka edildiği ortamda kolay kolay düzgün yönetici de gelmez. Sanırım iki taraf da gereken mesajları almıştır bu sözlerimden.

Bu kongrede Kazım Kanat'ın Beşiktaş'tan atılması oylanacak.
Kazım Kanat, nevi şahsına münhasır bir adam. Kaleminin zaman zaman eleştiri sınırlarını aştığı, aşağılamaya yol açtığı da bir gerçek. Aslında onu biraz da Kazım Kanat yapan da bu. Kazım Kanat'ın yazılarından dolayı hakaret davası açmak, tazminat davası açmak herkesin sonuna kadar hakkı.
Ben programda Kazım Kanat'a hakim olamıyorum. Geçen gün gitti Sinan Engin'e, "Sen mafyanın içindesin" dedi. O da, "Sen Alaattin Çakıcı ile tavla oynardın" diye yanıt verdi.
Ama 36 yıllık bir Beşiktaşlı'yı yazılarını beğenmedi diye Beşiktaş'tan atmaya hiçkimsenin hakkı yok. Kimse Beşiktaş'ı kendi tekelinde görmesin.
Kazım Kanat, Beşiktaş'ın üyesi de olsa da olmasa da sapına kadar Beşiktaşlı. Beşiktaş'la Beşiktaşlı'nın arasına hiçbir güç giremez. Kimse kimin Beşiktaşlı olacağına karar veremez.