Çocuklar ne olacak?
Gündem sürekli kaynıyor... Cafer Aydın'ın, "Evde başka söyler, karakolda şaşar" açıklamaları bir yana, Aykut Kocaman'ın "Bu ülkede teşvik primi de var, şike de" sözleri bile dikkate alınmadı. Disiplin Talimatı'nın ilgili maddelerine göre, A.Gücü olayı 4 yıl önce yaşandığı için zaten yasal takibat da yapılamıyor. Yine aynı senaryo: Bir-iki basın toplantısı ve açıklama. Sonra "Eski hamam eski tas!" Bu karmaşanın içinde iki soru takılıyor aklıma. Birincisi şu: "Teşvik primini nasıl bilirsiniz?" Cevabınız "Canım herkes yapıyor... Örnekleri dünyada da var... Teşvik primi şike değildir" ifadelerinden biriyse o zaman devamını okumanıza gerek yok. Vaktinizi almayayım. Profesyonel futbolcuların dünyalıklarını yapabilecekleri yaş aralığı oldukça dardır. İmza gününde alacakları konur masanın üzerine... Kimse kimseyi kandırmaz. Açık ve nettir alınacak para, ne zaman ne kadar alınacağı... Peki, o zaman, sırf daha iyi oynasınlar diye verilen teşvik primini haklı görmek niye? Zaten iyi oynamak için gelmez mi bir futbolcu bir takıma? İşi bu değil midir zaten? Siz işinizi daha iyi yapmak amaçlı para alıyor musunuz rakiplerinizden? Üstelik sözleşmenizde böyle bir madde yokken? "Canım ne zararı var ki?" diye düşünüyorsanız o zaman ikinci soruma vereceğiniz cevabı merak ediyorum ben: "Çocuklar ne olacak?" Çocuklarınıza; iyi, dürüst ve topluma faydalı bir insan olmayı öğretecekseniz, sadece futboldaki değil, ülkemizdeki genel kirlenmeye çare arayacaksanız zaten yapması gereken işi, daha iyi yapmak için para almayı mı öğreteceksiniz? Ersun Yanal, tüm zamanların en başarısız teknik direktörü olabilir. Bundan sonra göstereceği sportif başarı ne olursa olsun, onun iyi bir lider ve iyi bir idareci olduğuna inanmayacağım asla. Ama bir insanın özel yaşantısı profesyonel yaşantısından çok ayrı değildir. Ve Yanal, Milli Takım'daki görevinin ötesinde, bir ailenin babasıdır. Çöp öğütücüsünde paramparça ettiğimiz sadece onun kariyeri değil, aynı zamanda özel hayatıdır, çocuklarıdır. "Ersun Yanal şike yapmış mıdır? Teşvik primi almış mıdır?" Kanıtlanana kadar, bunların cevabı "Hayır"dır. Şu anda tartışabileceğimiz, sadece onun teknik direktörlüğüdür. Aksi takdirde, aynı soruya cevap vermek şarttır: "Yanal'ın çocukları ne olacak?" Türkiye, bir ay sonraki maçlarda futbolu için geçiş şansı arayacak. Başında, moral olarak sarsılmış; zaten şu ana kadar üstlendiği sorumluluğu çok da kaldıramamış bir yönetici ile. Başarısızlık çıkarsa sonuçta (ki asla temenni değil), o zaman kılıfı hazır minarenin. "Ben demiştim"ciler haklı çıkmanın keyfini çıkaracak belki, nasıl bir başarı olacaksa bu... Ama, sonuç Türk futbolunun kaybı olacak. O zaman gerçekten merak ediyorum, ellerimizle büyüttüğümüz, ama döve döve öldürdüğümüz bu çocuğun, yani Türk futbolunun hali ne olacak?
|