Akıl ve yürek
UEFA Kupası'ndaki Zaragoza yenilgisinin ardından her türlü sonuca açık bir maç bekliyordu Fenerbahçe'yi. Futbolcuların morali bozulmuş, takipçiler Galatasaray ve Trabzonspor kazanmış, rakip de tamamen savunma yapmak için Kadıköy'e gelmişti. İlk gole kadar Fenerbahçe'yi iyi durdurdu Kayserispor. Ama Ümit Özat'ın hem golü hem de mükemmel futbolu maçı çözdü. Bu sezon ilk defa Ümit'le Aurelio orta sahada yan yana oynadı. Ve ne kadar etkili olduklarını gördük. Gerçi Kayserispor ligin en zayıf takımlarından biri ama yine de sarı-lacivertli takımın dünkü arzulu futbolunun nedeni başkaydı. Bunu da attıkları ilk iki golde Zaragoza maçında protesto edilen Selçuk'a koşarak gösterdiler zaten. Tüm takım yedek kulübesindeki Selçuk'a koşarken bir kişi dikkatimi çekti, orta yuvarlakta bekliyordu. O da Alex'di. (Ne kadar ruhsuz adam, o niye koşmadı) diye düşünüyorken Kayserispor'un maça başlamasını engellemek için orada durduğunu fark ettim. İşte bir takımı takım yapan unsurlar bunlar. Bir yanda duygu yüklü tablo, öbür tarafta akıl dolu bir beyin. Fenerbahçe hafta arasında Aurelio'nun yokluğundan, Daum'un hatasından ve belki biraz stresten Zaragoza'ya kaybetti. Ama bu yenilgiyi telafi edebilecek güce sahip. En azından ligde diğer rakiplerinden çok daha fazla hücum gücü var sarı-lacivertliler'in. Önemli olan bu gücü doğru kullanmak. Doğru oyuncuları doğru yerlerde kullanmak yetiyor Fenerbahçe'ye. Kayserispor zaten gücü belli bir takım. Fenerbahçe'nin stresinden yararlanıp 0-0'a yatmayı, bireysel hata yapmadan maçı tamamlamayı düşündüler. Ama Ümit'in golüyle gardları düştü, nakavtla Kadıköy'den ayrıldılar.
|