|
 |
 |
 |
Çocuğum olsaydı bu kadar işi yapamazdım
Gazeteci, yazar, müzisyen, karikatürist ve ressam Mehmet Güreli, "Tahtalar ve Şapkalar" adını verdiği onuncu sergisini açmaya hazırlanıyor. Birçok mesleğe el atan Güreli "Çocuğum olsaydı bu kadar şeyi yapamazdım. Bir tek kişiyi büyütmek bana az geldi" diyor.
Mehmet Güreli 10 sene gazetecilik yapmış, kitaplar yazmış, karikatürler çizmiş, kitabevi ve yayınevi kurmuş, albümler çıkarmış... Tüm bunların yanı sıra resme de merak salan Güreli, şu günlerde onuncu sergisini açmaya hazırlanıyor. Artium Sanat Evi'nde 3 Mart- 14 Nisan günleri arasında gezilebilecek sergide Güreli, yalnız insanları anlatıyor. Yeni sergisinde 50 tablonun yer alacağını belirten Güreli "Çok sergi açmak taraftarı değilim. Çünkü gerçekleştirmek istediğim daha birçok projem var" diyor.
* Yazı, müzik, resim ve karikatür gibi birçok alanda çalışıyorsunuz. Nedir sizi farklı alanlara iten?
Merak alanımın çok geniş olması, dünyayı kucaklamamla ilgili olabilir. Ancak bunu tek bir nedene bağlayamam. Bence insan neleri biliyorsa onları yapmaya çalışıyor. Ben hayatın beni sürüklemesine izin vermiyorum, kendi hayatıma kendim yön veriyorum. Ama hayatın beni dinlemediği zamanlar da oluyor elbette.
* Şu anda hangi alanlarda çalışmalar yapıyorsunuz?
Karikatür ve gazetecilik dışında hepsi devam ediyor. Ama mesela bir kitap okuduğum zaman onun tanıtımı için  gazeteci arkadaşlarıma yazı yazıp gönderiyorum. Amacım o kitabı tanıtmak, başka bir şey değil. Kesinlikle para almıyorum yani, amatörce yapıyorum.
* Resme olan ilginiz ne zaman başladı?
10 yaşındayken resim, müzik ve sinemaya merak sardım. 15 yaşlarında karikatür çizmeye başladım. Bu, 30 yaşına kadar devam etti. Dergilerde çizdim, Karikatürcüler Derneği'nde çalıştım, festivallere katıldım. Yani karikatüre de çok emek verdim. Ama yağlı boya son 10 yıldır hayatımda. Hiçbir şeyin dersini almadım, kendi kendime öğrendim her şeyi.
RENKLERLE OYNUYORUM
* Resimlerinizde hangi konuları işliyorsunuz?
Resimlerimde tek bir konu üzerine yoğunlaşmıyorum. Önem verdiğim tek şey olumsuzlukları tabloya taşımamak. Ben yaptığım resme güzel şeyleri yansıtmaya çalışıyorum. Resimlerim ve şarkılarım benim dostlarım gibi. Ben onlarla konuşurum. Mesela sabahları kalktığımda bazı müzikleri dinlemeden evden çıkmam. Onlarla selamlaşıyorum adeta.
* Tablolarınıza neleri aktarıyorsunuz?
Resimlerimde renklerle oynuyorum. O benim yolculuğum aslında. Hepsini başka duygu içinde yapıyorum. Genelde kadınları çiziyorum. Benim renklerim, resmimin içindeki insanlar.
* Son  serginizin ismi neden 'Tahtalar ve Şapkalar'?
Serginin adı 'Tahtalar ve Şapkalar'; çünkü, bu resimleri çizerken çok fazla tahta çizmeye başladım. Şapkalar da aynı şekilde. O yüzden ismi bu oldu.
KENDİMİ HEP GELİŞTİRDİM
* Üniversitede felsefe okurken, neden okulu yarıda bıraktınız?
Üniversitede benim bildiğim şeyleri öğretiyorlardı. Ben onları 10 yıl önceden öğrenmiştim. O yüzden bıraktım ve askere gittim hemen. Orada yıllarımı kaybedeceğime, bırakmayı tercih ettim. Okulumu bıraktım ama kendimi istediğim alanlarda hep geliştirdim.
* Peki şimdiki gençlikte sizinki gibi bir azim ve çalışkanlık görebiliyor musunuz?
Beslendikleri kaynakların yeterli olmadığını düşünüyorum. Okullardaki eğitim çok zayıf. Ben eğitimci olsam programa, kitap ve gazete okuma saati koyarım. En iyi eğitimin, bunlar olduğuna inanıyorum.
* Bu yoğunlukta özel hayatınıza vakit ayırabiliyor musunuz?
Ayırabiliyorum tabii. Evliydim boşandım. Çocuğum yok. Çocuğum olsaydı bu kadar şeye vakit ayıramazdım. Mesela babam bizi büyütürken resimle çok ilgilenemedi. Ancak bizi çok iyi yetiştirdi.
ZEYNEP ATILGAN HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
