Kal bu sene
Adı "Pure Football, Pure Hope" maçın... "Pure" çok çeşitli şekillerde çevrilebilir Türkçe'ye... Ama ben, herkesin güldüğü, eğlendiği, faullerle kesilmeyen ve bu nedenle de futbolcuların kişisel yeteneklerini sonuna kadar sergileyebildiği bu maçtan sonra, "katıksız" demeyi tercih ediyorum sahadaki mücadeleye... Bahsettiğim, Salı günü oynanan Güney Asya'ya yardım maçı. Biraz hırstan yoksun belki sahadaki yıldızlar, ama kesinlikle keyifsiz bir futbol değil sergilenen. Bilakis, özlediğimiz bir gösteri. Tamamen futbolun, sporun amacına yönelik çünkü. En son ne zaman, içeriği bu denli "katıksız" bir futbol seyrettiniz, adı "Süper" olan ama süperleri bile tartışmaya açık ligimizde? Sıralamadaki ilk 3 dışında amacı olmayan, işin acı tarafı, hedefini zaten ligin başında kaybetmiş 15 takım... Ve dilleri başka söylese bile, şimdilik en uzak hedefleri ancak ve en fazla lig şampiyonluğu ile sınırlı 3 de "süper!" G.Saray'ın Rize'den aldığı önemli bir galibiyet tabii ki. En azından, "Görevli" sıfatıyla ilk deplasmanına giden ve "Ya uğursuz gelirsem ben şimdi" diye içi içini yiyen biri olarak, bu geziyi kazasız belasız atlattığım için mutluyum. Gerçi maç sırasında, çevremdekileri biraz(!) rahatsız etmiş; her atakta sağ cenahımda oturan Radikal'den Bağış Erten'in koluna yapıştığım için onun -Sabah çalışmamı engelliyor!- feryatları atmasına yol açmış; sol cenahımdaki Galatasaray Dergisi Yayın Koordinatörü Bülent Timurlenk'in de, "Maç bitene kadar sakın içme" yasağından sonra, önündeki çaya yutkuna yutkuna bakmasına yol açmış olabilirim, o ayrı!.. Öte yandan, G.Saray'ın, maçı kazanmasındaki önemli bir etkenin de, aslında Rize'nin zaten kazanmayı düşünmemesi olduğunu unutmamak gerekiyor. Yanlışlık olmasın, Türkiye Süper Ligi'nin iddialı takımlarından biri bahsettiğimiz! Teknik direktörler, birer öğretmendir aslında... Oyuncularından mutlaka önde olmaları gerekir. İdeali tabii ki her konuda geniş olması vizyonlarının ama, ondan vazgeçtik, hiç olmazsa futbolda biraz daha geniş tutulmalı açı! Onun yerine, farklı bir alanda uzmanlaşıyor yerli teknik direktörler: Gezdikleri takımlarda birbirlerine tur bindirme konusunda! Bu sezon teknik direktör değiştiren takımların sayısına bir bakın. Bazıları 3'ledi çoktan... 18 takımdan 14'ünün sözleşmesi, bu sezon sonunda bitiyor. Yani, vizyon baştan, (baş'ların isteğiyle) dar: "Bu yılı kurtaralım ötesi Allah Kerim..." O zaman, bu ülkenin yetenekli addedilen futbolcularından biri olan Tümer Metin'in çıkıp, "Del Bosque ile Rıza Çalımbay arasındaki fark çevirmen" demesine de şaşırmamak gerekiyor... 'Kal bu sene' diye bağırmıştı G.Saray tribünleri Terim'e, o giderken... Kalmadı o sene! Ama zaten önemli olan onun kalması değil, ondan kalanlardı... Araladığı kapıya omuz vermek, iyice açabilmekti. Onun yerine sıkı sıkı kapattık kapıları. Şimdi hep beraber, dönüyoruz 4 duvar içinde...
|