| |
Aynı tas, aynı hamam..
Polis gözaltına alacak... Savcı sorgulayacak... Mahkeme bir kısmını serbest bırakıp, bir kısmını tutuklayacak... Duruşma aylarca uzayacak... Sonra delil yetersizliği falan derken... Konu unutulacak. Zaten hep öyle olmadı mı? "Böyle gelmiş, böyle gidecek."
Bakmayın siz zaman zaman "böyle gelmiş ama bundan sonra böyle gitmeyecek" şeklindeki söylemlere. Söylemin sahibi "samimi" olabilir. Ama "böyle gitmesini engellemek" elinde değildir. Zira... "Düzen" böyle kurulmuş. "Böyle devam etmesi" üzerine.
Dün öğle saatlerinde Erkan Mumcu ile gazetede sohbet ediyorduk. "Yolsuzluğu sistem üretiyor" dedi. Ve ekledi: - Fransa'dan ya da İngiltere'den bürokrat getirilse... Sanıyor musunuz ki bu işler düzelecek?.. Bir süre sonra onlar da sistemin bir parçası olacaklar... Bu işlere bulaşacaklar.
Erkan Mumcu'nun değerlendirmesine katılıyoruz. Amerikalı bürokrat, Amerika'da "düzgün çalışıyor." Ama Amerikalı bürokrat "Irak'a gönderilince..." Bir süre sonra ortalık "rüşvet, yolsuzluk" sözleriyle çalkalanıyor. "İhale yolsuzluğu... Şu yolsuzluğu... Bu yolsuzluğu..." Zira... "Yolsuzluğu sistem üretiyor."
Erkan Mumcu'nun bir önerisi var: - Devlet kamu binası yapmasın... En az 15 yıllığına kiralasın. Dedik ki "bu imkansız." Mumcu güldü: - Biliyorum imkansız olduğunu. - "İmkansızlık" şurada. Sistem "ihaleyi seviyor." Devletin "bina kiralaması" demek, ihale yapmaması demektir ki... Bu "sistemin ruhuna aykırı."
Önceki akşam bir düğündeydik. "Ankara düğününün" davetlileri bellidir: Siyasetçi, bürokrat, iş dünyası, üniversite hocası, sivil toplum lideri... Cemil Çiçek'ten Murat Mercan'a, İsmet Sezgin'den Kamran İnan'a, sanayicilerden turizmcilere, müsteşarlardan genel müdürlere kadar "Ankara oradaydı." İbo (İbrahim Tatlıses) ne zaman şarkıya ara verse, çevredekilerin "aynı sorusuyla" karşılaşıyorduk: - Son durum ne?.. Tutuklama var mı?.. Kimler işin içinde?.. Neler oluyor?.. Neden oluyor?
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ile bu konular "düğün gürültüsünde... Düğün kalabalığında" pek konuşulmuyor. "Yarın konuşalım" diye sözleştik. Ve dün öğleden sonra konuştuk. - Cemil bey... Özal "benim memurum işini bilir" dediği zaman siz bakandınız. - Doğru. - Bu işler... Sistemdeki bozukluk o zaman mı başladı? - Hayır... O zaman da bu sorunlar vardı... Ama toplumsal dokudaki bozukluk bugün çok daha fazla.
Cemil Çiçek: - Selam verdim rüşvet değil diye almadılar diyen Fuzuli, Osmanlı döneminde yaşadı. Cemil bey "daha önceki önerisini" yine tekrarladı: - Vatandaş, rüşvetçiyi ihbar etsin.
"Bu işler" bir yazıya sığacak gibi değil. Zira "rüşvet veren de çoğu kez öylesine memnun ki halinden......"
|