Rüzgâr gibi geçti
Başbakan Erdoğan'ın ABD ile ilişkilerden sorumlu danışmanı Egemen Bağış, ta Washington'dan "müjde" verdi: "Rice'ın Ankara ziyareti çok iyi geçti. İlişkileri bütünleştirici bir ziyaret oldu." Umarız. Ama Batı basınındaki hava pek öyle değil. Gerek Avrupa, gerekse ABD medyası Rice'ın fırtınalar estiren gezisinin her durağını uzun uzun irdeliyor ama birini yorumsuz birkaç cümleyle geçiştiriyor: Ankara. Zaten Rice'ın Avrupa'dan ayrılırken yaptığı açıklama da epey ipucu veriyor: "Irak konusunda görüş ayrılıklarımız geride kaldı. Ancak Saddam'dan kurtulmamıza yardım edenleri, çokuluslu koalisyonun kalbinde yer alanları, sorumluluk üstlenenleri, fedakârlık yapanları ABD ve Amerikalılar asla unutmayacak." "Rusya'yı affetmek, Almanya'yı görmezlikten gelmek, Fransa'yı cezalandırmak" politikası Rice'ın eseriydi. Peki Türkiye'ye bunların hangisi "uygun" görüldü? Galiba üçü de. Bazen görmezlikten gelmek, bazen cezalandırmak, bazen affetmek. Şimdi hangi aşamasındayız dersiniz?
|