|
|
|
|
Denktaş: Annan'ın prestijini sarstılar
KKTC Dışişleri Bakanı Denktaş, Papadopulos'un Kofi Annan'ın prestijini sarsan bir yaklaşımda bulunduğunu söyledi..
KKTC Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos'un BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, planına ilişkin itirazlarını yazılı olarak bildirmesi çağrısını reddetmesinin, Genel Sekreter'in prestijini sarsan bir yaklaşım olduğunu söyledi. Serdar Denktaş, ''Bu aşamada Genel Sekreter'in prestijini koruma görevi BM Güvenlik Konseyi'ne düşüyor'' dedi. Kendilerinin çözüme hazır taraf olarak Annan'ın çağrısını olumlu bir adım olarak karşıladıklarını anımsatan Serdar Denktaş, Papadopulos'un çağrıyı reddetmesini, BM Güvenlik Konseyi'nin Annan'ın Kıbrıs'la ilgili raporunu gündemine almamasına bağladı. Serdar Denktaş, şunları söyledi: ''Papadopulos, Genel Sekreter'in, Annan Planı'nda istedikleri değişiklikleri somut olarak ortaya koymasını talep ettiği çağrısını reddederek, onu bir kez daha zor durumda bırakmıştır. Annan'ın çağrısı bizim doğru, provakatif siyasetimizin bir sonucuydu. Ancak Papadopulos, Güvenlik Konseyi'nde Annan'ın Kıbrıs ile ilgili referandum sonrasındaki raporunun görüşülmemesinden güç alarak bunu yapıyor. Rusya ve Çin'in vetosuna güveniyor. İşte bu aşamada Güvenlik Konseyi'ne düşen görev, Papadopulos'un mevcut durumda elinde tuttuğunu düşündüğü gücü tersine çevirmek ve Genel Sekreterin prestijini korumaktır. Bu konuda biz üzerimize düşeni yapacağız.''
''PAPADOPULOS ÇÖZÜMÜN ÖNÜNDE ENGEL''
Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş, Papadopulos'u yalnızlaştırmaya dönük olarak uyguladıkları siyasetin meyvelerini yakında almaya başlayacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Biz ne olursa olsun hemen masaya oturmalıyız siyasetinin veya söyleminin fayda sağlamayacağını defalarca belirttik. Bu söylemin hem Türkiye Cumhuriyeti'nin hem de KKTC'nin çıkarlarını koruyamayacağını, nedenlerini ortaya koyarak anlattık. Tek başına görüşmelerin başlamasına hazırız mesajı bizim için tehditler içeriyordu. Bu mesaja ek olarak söylememiz gereken başka şeyler de vardı. Kofi Annan'ın referandumlar sonrasında yaptığı açıklama, açıkça tarafların çözüme hazır olmaları halinde yeni bir girişim başlatabileceği mesajını taşıyordu. Annan bu dönemde yaptığı açıklama ile Papadopulos'u planı ret nedenlerini de açıklamaya davet ediyordu. Papadopulos bugüne kadar bu çağrıya uymamıştı. Bu çağrının cevapsız kaldığı bir dönemde bizim tekrar masaya oturmamız, bütün dünyanın 'bakınız görüşmeler yeniden başlıyor. Rumlar planı reddetmekte galiba haklıymışlar' demelerini sağlayabilirdi. Halbuki durum böyle değil. Papadopulos, bütün dünyanınonayladığı ve desteklediği bir planı reddetmişti. Bunun gerekçelerini açıklamadan yeniden görüşme masasına oturmak, Rumların 'hayır'ına meşruiyet kazandıracaktı. Bu nedenle defalarca yaptığımız çağrılarla Papadopulos'un BM Genel Sekreteri'ne çözümü ret nedenlerini yazılı olarak bildirmesi, Annan'ın bu görüşleri görüşülebilir olarak kabul etmesi ve en nihayet bizim de bu görüşleri müzakere edilebilir bulmamız halinde masaya yeniden oturabileceğimizi açıkladık. Bu stratejimiz şimdi meyvelerini vermeye başladı. Annan'dan beklediğimiz açıklama geldi. Papadopulos da Annan'ın prestijini de sarsacak şekilde çağrıyı reddetti. Stratejimiz beklediğimiz, öngördüğümüz şekilde gelişmektedir. Papadopulos'u dünyada yalnızlaştırma, çözümün önünde engel olduğunu deşifre etme siyasetimiz devam edecektir. Önümüzdeki günlerde yapacağımız bir dizi girişim daha olacaktır. Bunların olumlu sonuçlarını da önümüzdeki günlerde göreceğiz.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|