|
|
Sevgililer Günü'nde sevgilimden ayrıldım...
O akşam, dışarı lüks bir yere yemeğe çıkacaktık... Akşam saat 8.00'de onunla buluştuk... Aramız biraz limoniydi... 1.5 yıldır beraberdik... İlişkimiz bir süredir dalgalı denizlere doğru yelken açmıştı... Yelkenli arada bir alabora olma tehlikesi geçiriyordu... Yine de o yemeğe onunla çıkacaktık... Başka biriyle çıkma ihtimalimiz yoktu... Belki hiç çıkmayabilirdik... Ama, o zaman limoni durum, biçim değiştirerek acımtraklaşacaktı...
LİMONİ DURUM Çünkü limoni ya da portakalvari, öyle ya da böyle biz halen sevgiliydik... Restorana gittik yemeğe oturduk... Canlı müzik, ruhumun derinliklerine süzülüyor ama o anki haleti ruhiyemle bir bütünlük oluşturamıyordu... Orada ikimizi ilgilendiren, ama ikimizin dışındaki bir başka insanla ilgili düşüncelerimi açtım... Konu ettiğim o üçüncü kişi, bir başka sevgili değildi... Kim olduğunu söyleyemeyeceğim biriydi işte... Sevgilim dinledi... Pek benim duygularımı paylaşmış görünmüyordu... Önce kayıtsızda kaldı, sonra olumsuza geçti... Tartışmak, hele böyle bir günde tartışmak hiç istemiyordum... Hiçbir şey söylemedim... Konuyu kapattım... Böyle nirengi noktalarda, nirengi tarihlerdeki buluşmalarda, nirengi hayal kırıklıkları ilginç bir biçimde etkiler beni...
MİDEMDEKİ GASTRİT... O an, hep olageldiği gibi midemde müthiş bir yanma hissettim... Midemdeki yanmayla aramızda 20 yıldır süren değişik bir arkadaşlık ilişkisi başlamıştı... Ne zaman ki hayatımda bir şeyler kötü gider, midemde mutlaka bir yanma başlardı... Onun için bu yanma nöbetlerinin acısını yaşarken, bir şeyleri hemen değiştirmem gerekliliğini bilirdim... O an, midemdeki yanmayı zaptedebilecek gibi değildim... Müthiş bir efor sarf etmem gerekti... Hiçbir şey olmamış gibi, yemeğe devam ettim... Artık konuşmuyordum... Kısa bir süre sonra hesabı istedim...
GECENİN KARANLIĞI... Erken bir saatte restoranı terk ettik... Yine hiçbir şey olmamış gibi evine götürdüm onu... Yanağına bir öpücük kondurdum... " İyi geceler" dedim... Ben evime dönecektim... Arabadan inip evine girmesini, bekledim... Sonra çok sevdiğim arabamın direksiyonunu çevirip gecenin karanlığında kayboldum ... Bir şey söylememiştim... Ama biliyordum ki o an ben sevgilimden ayrılmıştım... Gece saat 23.00 sularıydı... Günlerden 14 Şubat'tı... Sevgililer Günü'ydü... Ve ben arabamda yalnız başımaydım... İşte o an midemdeki yanmanın geçtiğini hissettim... Bir sigara yaktım... Pencereyi açtım... Kış gecesinin soğuk rüzgârının açık pencereden içeri süzüldüğünü hissettim... Sigara dumanıyla birlikte içime çektim o havayı... Gecenin karanlığına dalıp gittim...
|