|
 |
 |
 |
 |
|
Kanseri, kısırlığı ve kalp krizini ruhunuzu güçlendirerek yenin
Uzmanlar, psikolojik tedavi sayesinde bütün hastalıklarda, iyileşme sürecinin hızlandığına, hastanın hayata daha kolay uyum sağladığına dikkat çekiyorlar. Kişi hastalığına ne kadar mücadeleci bir ruhla yaklaşırsa, sorunundan o kadar çabuk kurtuluyor
Hastalıklar yalnızca bedenimizi değil, ruhumuzu da etkiliyor. Kanser teşhisi insan ruhunu da o anda derinden etkiliyor. Bedeninizin size ihanet ettiğini düşünüyorsunuz. Kalp krizinden kurtulmak her şeyi çözümlemiyor. Patlamaya hazır bomba gibi bir durumla karşı karşıyasınız artık. Kısırlıkla mücadelenin bazen yalnızca psikolojik açıdan yapılması gerekiyor. Başa çıkamadığınız ağrılar ise, belki de ruhunuzun size çığlıkları... İstanbul Tıp Fakültesi'nde Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı'nı kuran Bölüm Başkanı, Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sedat Özkan, beş günlük yazı dizisinde hastalıklarla psikolojik mücadelenin yöntemlerini anlatacak. Tüm dünya artık ilaçların yanı sıra psikoterapi seanslarıyla da en ciddi hastalıklarla başa çıkmaya çalışırken; bu yazı dizisi hem hastalara hem de onların yakınlarına ışık tutacak.
Konsültasyon Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı'nın Türkiye'deki kurucusu olan Psikiyatr Prof. Dr. Sedat Özkan, hastalıklarla psikolojik mücadelenin yollarını anlattı...
* Ruhsal sorunlarımız bazı hastalıkları çağırır mı?
Kişinin depresyonu kalp krizi riskini artırır. Ruhsal durum ve özellikle de yaşanan ikilemler, çeşitli duygusal ve zihinsel zorlanmalar, kişinin bedensel hastalık gelişimini kolaylaştırır.
* Hastalık insan psikolojisinde nasıl bir etki yaratır?
Bedensel hastalıklar kişinin benliğinde bir tür enfarktüs yaratır. Bu, başlangıçta kayıp ve yas etkisi gibidir. Kişi, bedeninin kendisine ihanet ettiğini düşünür.
* Sizce, durumu kötü bile olsa, hasta ile açık açık konuşulmalı mı?
Söylenmesi gerektiği kanaatindeyim ama psikoloji burada önem kazanır. Hastalık hakkında bilgi verirken ne söylendiğinden çok, nasıl söylendiğine dikkat edilmelidir. İnsanlar hayatlarında sorunlarla karşılaştıklarında nasıl hareket ederse, hastalık durumunda da aynı savunma mekanizmalarını kullanırlar.
* Hastalıklarla psikolojik mücadele insana ne tip avantajlar sağlar?
Tıbbi hastalıkla birlikte uygun liyezon tedavi gören hastaların hastalığa ve hayata uyumu daha başarılıdır. Tıbbi hastalığın yan etkileri azalır, kişi daha çabuk iyileşir, tedaviye cevap daha hızlı sağlanır. Hastalıktan hayata geçiş daha kolay olur. Liyezon tedavi ile bedenin yanında beynin ve psikolojinin de mücadele etmesini sağlıyoruz. Bu sayede masraflar da azalır. Kişinin hastalıktan sonra hayata uyumu kolaylaşır.
* Fiziksel hastalıkların iyileşme süreci ruhsal durumumuza göre değişir mi?
Tedaviye cevap ve iyileşme, kişinin psikolojisiyle ilgilidir. Benim kanaatimce, bedenin mücadelesi ile beynin mücadelesi arasında ilişki vardır. Kişi psikolojik olarak hastalığa ve hayata ne kadar mücadeleci yaklaşıyorsa, fiziksel hastalıktan toparlanma o kadar hızlanır.
* Kadınlarla erkekler hastalığa farklı mı bakıyor?
Evet, farklı bakıyorlar. Özellikle toplumumuzda kadın hasta olduğunda, eğer anne ise, öncelikle çocuklarını; erkek ise işini ve cinsel yaşamını düşünüyor. Erkekler hastalıkların cinsel performanslarını etkileme endişesini daha çok yaşarlar. Cinselliği kötü etkilendiğinde, erkek çok daha fazla yıpranıyor. Erkekler hasta olunca daha çok eşini suçlarken; kadınlar daha çok kaderci oluyor. Kırsal kesimdeki kadınlar daha çok kaynanalarını suçluyor. Hastalık nedeniyle depresyon geliştirme riskini en fazla yalnız yaşayanlar ve özelikle alkol kullananlar taşıyor.
* Hastalıklar kişinin psikolojisini nasıl etkiler?
Hastalığın ne olduğu, hastanın kim olduğu ve hastanın içinde yaşadığı psikososyal ortam, hastalık dönemince kişinin psikolojisini etkiler. Rahmin alınması ile memenin alınması durumları bile, kadını farklı etkiler. Biri doğal olarak hormonları, diğeri beden imajını ve hormonları etkiler. Bu açıdan hastalığın niteliği, şiddeti, yeni mi başladığı, kronik mi olduğu, ne ölçüde organ ve işlev kaybına yol açtığı, kişinin yeterliliğini, özgüvenini, hayatla ilişkilerini değiştirir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
