|
|
Topbaş nasıl değişti?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş son zamanlarda önemli bir değişim içinde. Açılışlara katılıyor, televizyonlara çıkıyor, basına demeç veriyor. Oysa bugüne kadar bu tür çalışmaları 'gösteriş' olarak niteleyen Topbaş nasıl oldu da aniden bir dönüşüm yaşadı? İşin sırrı neydi? Bu sırrı çözmek için son 10 ayda neler olduğuna ve Büyükşehir Belediyesi'nin iç yapısına daha yakından bakmak gerekiyor. Bu iç yapı, aslında son 10 yıllık bir iktidar geleneğinin devamı da olsa, yeni bir dönem olduğu kesindi. Köprülerin altından çok sular akmış ve 'adı konmamış bir iç savaş' yaşanmıştı. İstanbul iktidarını almak, genel iktidarı pekiştirmek açısından önemliydi. Topbaş, bu süreçte 'birkaç önemli aday' arasından seçildi ve İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı oldu. Ancak bu başarı, partisinin tüm kadroları tarafından benimsenmedi. Belli bir uzak duruş sergilendi. Bu duruş, Büyükşehir kadrolarının seçiminde de yaşandı. Sıkıntılı bir dönem söz konusuydu. Çünkü Büyükşehir'de önemli isimler ve dayandıkları güçler vardı. Bunlar arasında bir sinerji yaratmak, tam anlamıyla bir 'liderlik' gerekiyordu. Oysa onların her biri kendi çapında liderdi zaten. Büyükşehir'de etkin olduğu söylenenler arasında, başkan vekili İdris Güllüce, grup başkanı Hüseyin Evliyaoğlu, eski genel sekreter ve bugünün milletvekili İdris Naim Şahin ve tabii ki örgüt gücünü elinde tutan il başkanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu'nun adları geçiyordu. Kulislerde bu isimler arasında bir kopukluk olduğu konuşuluyordu. Ortada konuşulanlara göre, sadece tepe yöneticiler arasında değil, Büyükşehir bürokratları arasında da bir iletişimsizlik vardı. Bir anlamda derinden derine güçler savaşı sürüyor, kimse de bu savaşın adını koymuyordu. Başkan Topbaş'a yönelik eleştiriler de tam bu dönemde yükselmeye başladı. Aylar geçiyor, İstanbul Büyükşehir Belediyesi topluma ciddi bir proje sunamıyordu. Büyükşehir'de tam anlamıyla bir kilitlenme söz konusuydu. Biz bu kilitlenmeyi gördüğümüz için Başbakan'a seslenmiş ve 'İstanbul'a el koyun' demiştik Bu çağrımız ne kadar etkili oldu bilemeyiz ama benzer tartışmanın, parti içinde ve Büyükşehir kulislerinde yapıldığını da yakından biliyoruz. İşte tam bu noktada 'bir sihirli el' devreye girdi. Ve değişim başladı. Refah Partisi döneminden gelen ve belediyeleri iyi bilen genç bir araştırma grubu, başkanın çevresinde yer almaya başladı. Başkanın, basınla ilişkilerinden, topluma ne mesaj vereceğine, bürokratlara nasıl davranacağından giyimine kadar birçok alanda önemli kararlar alındı. Bu kararlar arasında açılışların yeniden yapılması, bürokratlara pozitif mesajlar verilmesi ve gülen bir yüzle halkın karşısına çıkılması da vardı. İşte işin sırrı, Başkan Topbaş'a yeni bir medya ve iletişim stratejisi çizen bu genç kadroda saklıydı. Şimdi akıllara takılan soru şu; İstanbul'u yönetmek için eksik olan sadece bunlar mıydı?
|