 |  |
Lütfen kampanyası şiddetin dik âlâsı...
Eskiden hatırlıyorum da pazartesi günleri futbol konuşurdu insanlar. Oysa şimdi televizyonlarda o kadar çok konuşuluyor ki vatandaşın söyleyeceği, konuşacağı tek bir kelime kalmıyor. Birileri bizim yerimize sazı çalıyor, işin en keyifli tarafını kapıp nanik çekiyorlar. Pazar günü sabit 38.5 derece ateşle kanepeme ve uzaktan kumandama mahkum ettim kendimi. Hava koşulları da bu projemi destekler nitelikteydi. 38.5 derece sabit ateş insanı inletmiyor ama mankafa kıvamına sokuyor. Bu kafa yapısıyla televizyondaki tüm maçları izlediğinizde de berbat bir ruh haline giriyorsunuz. Elazığ-Mersin, Southampton-Everton, Chelsea-Manchester City, Beşiktaş-Gençler ve Milan-Lazio... Üst üste gelen yayınlarda da, ilgili kanallara gidip gelme suretiyle ısrarcılığımı kanıtlamış oldum. Gece boyunca süren spor programlarını saymıyorum bile. Bakın size bi'şey söyleyeyim: Futbolun bu kadar bıkkınlık verebileceğini söyleselerdi inanmazdım. Ya bu hastalığımın neden olduğu bir bıkkınlıktı, ya da gerçekten normal bir sporseverin kaldırabileceğinden daha fazla doz almıştım. Bir ara her şey birbirine girdi. Rıza Çalımbay Chelsea'nin başındaydı, ben Everton taraftarlarıyla birlikte tribünlerdeydim, babam Milan'ın kalesindeydi falan... Bi'şeyin değerini azaltmak isterseniz bokunu çıkartın.. Kahve ağzı mı oldu? Peki o zaman daha bilimsel ve seviyeli bir "ağız" verelim. Bakınız marjinal fayda fonksiyonu... Benim masum kahve ağzımı bir kenara bırakalım ve Türkiye Futbol Federasyonu'nun LÜTFEN kampanyasına bir bakalım. Ben bu kadar tehditkâr, bu kadar sevimsiz bir kampanya görmedim. O tonlama nedir öyle. Sanki tefeciye borcumuz var da bir iki gün sallamışız "baba" parasını istiyor. Resmen şiddet uygulanıyor. Sanki futbol garip bir "güce" ait ve herkes ona itaat etmek zorunda. Cümleye bakın! "Hepimiz buna göre seyredeceğiz, buna göre yöneteceğiz, buna göre yazacağız, buna göre konuşacağız..." Yok yaaa!!! Denk geldi mi bilmiyorum ama mutlaka izleyin. Gazete ilanlarında anlamanız zor çünkü "dediğimi yapmazsan çizerim" tonunda metni okuyan biri yok. Ne kadar başarısız, korkak ve özgüveni olmayan bir çalışma olduğunu görün. Şiddeti şiddetle gidermeye çalışan zihniyeti protesto ediyorum. Bu ne yaptığını bilen sporseveri aşağılamaktan başka hiçbir şey değil. Ve insanların kişilik haklarına saldırmadığım sürece, istediğim gibi maç izlerim, istediğim gibi yazarım ve istediğim gibi de konuşurum. LÜTFEN bu zihniyet elini futbolumdan çeksin.
|