Aslan Kral

Belçika Prensi Philippe, adını değiştiren ırkçı parti Vlams Belang'a meydan okudu

Yıllarca Andre Cools'u alkışladım. Krala karşı "Yaşasın Cumhuriyet" diye haykıran Cools'u. Belçika siyasi tarihinin en renkli isimlerinin başında gelen Andre Cools, Kraliyet'e karşı hep Cumhuriyet'i savundu. Ben de... İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ülkesine dönmek isteyen Kral Leopold III'ün karşısına dikilen ateşli ve genç sosyalist Cools "Yaşasın Cumhuriyet" diye isyan bayrağı açtı. Bir dönem Sosyalist Parti Genel Başkanlığı ve bakanlık da yapan Cools, 18 Haziran 1991 tarihinde kapısının önünde öldürüldü. Belçika'nın Susurluk'u da hala aydınlatıl(a)madı. Ben ve gri ve ıslak ve soğuk ülkede yıllar sonra ters düştüm Andre Cools ile... Belçika'da herkesin düşündüğü ama bir türlü dile getirmediği sözcükler döküldü prensin dudaklarından. Konuşmak için uzak diyarları seçti prens. Bir Çin gezisinde Belçika'nın üzerinden ölütoprağını attı. Belçika veliaht Prensi Philippe, konuşmak için kimsenin beklemediği bir gazeteyi (dergi) seçti. Daha çok bizim Şamdan'a benzeyen haftalık Story dergisine konuştu. Çin gezisinde Story'nin yayın yönetmenini yanına çağıran Veliaht Prens Philippe, "Ülkemizde, Belçika'ya karşı olan, sonunu getirmek, bölmek isteyen insanlar ve Vlaams Belang gibi partiler var. Buna asla izin vermem. Böyle düşünenler karşılarında beni bulacaklarını bilsinler. Kolay lokma olmadığımı da hatırlatmak isterim" dedi. Gazeteci Louis Van Raak kulaklarına inanamadı. "Efendim, anlayamadım" dedi şaşkınlıkla, bir süre algılayamadı. Çünkü, Sembolik Krallıkla yönetilen Belçika'da Kraliyet ailesi siyasi demeç ver(e)mez. O gece uyuyamadı gazeteci Van Raak. Ertesi gün ilk fırsatta tahtı babası Kral Albert'ten devralacak olan Prens Philippe'in yanına sokuldu. Konuyu açtı. Prens sözlerini tekrarladı. Bir gazeteci için bu "yaz" demekti. Louis Van Raak, üzerine düşen görevi yaptı; yazdı. Belçika uyandı. Siyasetçiler, Prens'in anayasal rolü gereği bu tür yorumlardan kaçınması gerektiğini vurgularken, hukukçular konuşmanın anayasaya uygunluğu ve düşünce/ifade özgürlüğü konusunda ikiye bölündüler. Prensin meydan okuduğu parti 1979 yılından beri yavaş yavaş yükselen ve son seçimde yüzde 22.4'lük oyla ana muhalefet partisi olan Vlaams Blok'tu. Bir ay önce mahkeme kararıyla 'ırkçı parti' olduğu için kapatılan Vlaams Blok, 'demokrasilerde çare tükenmez' diyerek, ismini Vlaams Belang olarak değiştirdi. Oysa değişen hiçbir şey yoktu; isminden başka. Bizim yakından tanıdığımız Refah, Fazilet, Saadet ve türevleri örneğinde olduğu gibi... Prens Philippe'i isyan ettiren de buydu. Ömrümde ilk defa "Yaşasın Kral" diye bağırasım geldi. Mantığımı yenen duygularım ayaklandı. Kalbim beynime isyan etti. "Yaşasın Prens"