|
|
Soykırımın 60 yıllık tanığı Auschwitz
Tam 60 yıl önce 27 Ocak 1945 günü Kızıl Ordu Polonya'daki "Auschwitz" kampına girdiğinde dünya tarihinin en büyük soykırımlarından biri de gün ışığına çıkıyordu.
Toplama kamplarının ele geçirilmesiyle birlikte tablo yavaş yavaş ortaya çıktı ve korkunçtu! Naziler tam beş yıl boyunca Yahudiler, Polonyalılar, Sovyet savaş esirleri, eşcinseller ve çingenelerden oluşan en az 1.2 milyon insanı toplama kamplarında yok etmişti. Üzerinden 60 yıl geçmiş olmasına rağmen, Auschwitz'de gerçekleşen vahşeti kelimelerle anlatmak neredeyse olanaksız. Aradan geçen 60 yılda kitaplar yazıldı, filmler çevrildi, tarih araştırmaları yapıldı, davalar açıldı. Krakow yakınlarındaki Oswiecim'in adı dünya tarihine Almanca "Auschwitz" olarak geçti. Bu kampa gelenlerin sadece 400 bini kaydedilmişti. Gelenler sadece 3 hafta boyunca kalacaklarını ve çalışacaklarını zannediyorlardı. Kendileri için kurulmuş gaz odaları ve krematoryumlardan habersiz, değerli bütün eşyalarını da beraberinde getirmişlerdi. "Arbeit macht frei" (çalışmak özgür kılar) düşüncesine uymayanlar, yaşlılar, çocuklar, hastalar, sakatlar kampın kapısından içeri girmeden öldürüldü. Ölenlerin, saçlarına, altın dişlerine, derilerine, daha sonra kullanılabilecek herşeylerine el konuldu. Banyoya girdiklerini sananlar, kendilerini gaz odasında buldu.
ÖLDÜRÜP YAKTILAR Gaz odaları banyo gibi inşaa edilmişti. Zehirli Zyklon B gazı, duş başlıklarından yayılıyordu. Ne olduğundan bihaber olan çocuklar, annelerinin yanında oynayarak, gülerek gaz odalarına gitti. Kadınlar, çocuklar çırılçıplak bırakıldı. Ağlayan, çığlık atan kalabalık, kendilerini sıraya sokmak isteyen gardiyanlar tarafından kırbaçlanıyordu. Gazdan tasarruf edebilmek için mümkün olduğunca çok kişiyi gaz odalarına doldurdular, çünkü ısı gazın yayılmasını kolaylaştırıyordu. Odadaki insan sayısına göre ölüm süresi 7 ile 20 dakika arasında değişiyordu. Cesetler buradan krematoryuma taşınıyor ve yakılıyordu. Bir cesedin kül olması için ortalama 40 dakika gerekiyordu. Sekiz hektarlık Auschwitz kampının kapasitesi yetmediği için, Naziler Birkenau'daki köyde yeni bir toplama kampı daha kurdu. Birkenau, Auschwitz'den sonra inşaa edildiği için, çalışma kampı değil, ölüm kampı olarak kullanıldı. Gaz odası ve krematoryum sayısı Auschwitz'dekinden fazlaydı. Peki ama öleceğini bilen insanlar neden başkaldırmadılar? Aslında başkaldırdılar. Ekim 1944'te yüzlerce mahkum öldürüleceklerini öğrenip isyan etti ve üç gardiyanı öldürdü. Aynı zamanda, bir silah fabrikasında zorla çalıştırılan diğer mahkumların gizlice içeri soktukları patlayıcıları kullanarak bir krematoryumu bir de gaz odasını havaya uçurdular. Naziler herkesi öldürerek ayaklanmayı hayli kanlı bir şekilde bastırdı.
GERÇEK SAYI BİLİNMİYOR Uzmanlar ortada tahmini rakamlar olmasına rağmen gerçek ölü sayısının hiçbir zaman bilinemeyeceğini söylüyor. Ölü sayısının bilinenden çok daha fazla olduğu belirtiliyor. En çok kanın döküldüğü 1942 yılında yaklaşık 2,7 milyon Yahudi'nin öldürüldüğü tahmin ediliyor. Eldeki kayıtlara göre Avrupa'da yaşayan her 10 Yahudi'den yedisi katledildi. Kendini üstün ırk olarak gören Naziler, Yahudiler haricinde ikinci sınıf olarak gördükleri milyonlarca kişiyi de öldürmekten çekinmedi. Soykırıma katılanların büyük bir bölümü ki Auschwitz kamp komutanı Rudolf Hoess de bunlar arasındaydı, savaş sonrasında mahkeme önüne çıkarıldı ve ölüme mahkum edildi. 7 bin gardiyanın 750'si mahkeme sonucunda cezalandırıldı, kaçmayı başaran savaş suçluları bugün hala aranıyor. Aradan geçen 60 yıldan sonra Nazilerin 1.5 milyon Yahudiyi öldürdüğü ölüm kampı Auschwitz'in Kızıl Ordu tarafından 60 yıl önce kurtarılışı törenlerle anıldı. Müzeye dönüştürülen Auschwitz kampında düzenlenen anma törenine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, İsrail Cumhurbaşkanı moşe Katsav ve Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac'ın da bulunduğu 40'a yakın lider katıldı.
Sertaç Akdoğan
|