Tarihi eserler minyatürlerde
Anadolu, Balkan ve Ortadoğu'daki yok olmuş Mevlevihaneler, minyatür sanatçısı Ülker Erke'nin fırçasıyla hayata dönüyor.
Minyatür sanatçısı Ülker Erke, 1962 yılında açtığı ilk sergisinde "Mevlevilik" konusunu işlemiş. O günden bu yana zaman zaman farklı konulara yönelse de Mevlevilik her zaman ilgisini çekmiş. Son birkaç yıldır da bugün birçoğu yok olmuş Mevlevihanelerin izini sürüyor ve bulabildiklerini minyatür tarzında resmediyor. Onu bu konuya yönlendiren ise 5-6 yıl önce Murat Bardakçı'nın yazdığı bir makale olmuş: "Yazıda Yenikapı Mevlevihanesi'nin nasıl yandığı anlatıyordu. Son yangınlarından biriydi. Bu biraz da politik bir yangınmış. Bu tarihi binaların elden gidiyor olmasına çok üzüldüm. Sonra Süheyl Ünver hocanın bana verdiği Mevlevihane resimleri aklıma geldi. Bunların arasında yanan Yenikapı da vardı. Ben de kendi kendime, 'Hadi bakalım yaksınlar ben de ilk günkü gibi onarayım' dedim ve bu binaları fırçamla kurtarmaya karar verdim." İlk yaptığı araştırmalarda Konya kayıtlarına göre Osmanlı sınırları içinde (Suriye, Mısır, Afrika ve Balkanlar dahil) 100 kadar Mevlevihane olduğunu belirlemiş Erke. Ancak daha sonra başka kaynaklarda bu sayının 300'e kadar yükseldiğini görmüş: "Bu sefer iş daha geniş kapsamlı bir hal aldı. Ben yurtiçinde kayıtlara göre var olduğunu tespit ettiğim bütün illerin kültür müdürlüklerine, 'Böyle bir bilginiz var mı? Varsa bana fotoğrafını ve ayrıntılarını gönderir misiniz?' diye mektup yazdım. Bütün mektuplar gittikten sonra uzun bir süre bekledim. Cevaplar gelmeye başladı. Ama hiçbirinin haberi yoktu. Bayağı ümitsizliğe düştüm. Genç olsam gidip dolaşırım ama ben olduğum yerden çarşıya çıkamıyorum." Bunun üzerine tanıdığı herkesten, seyahate çıkan dostlarından yardım istemiş ve bilgiler yavaş yavaş gelmeye başlamış. Mesela en son Bulgaristan'da bir restoranda yemek yiyen öğrencisi, bulundukları mekanın eski bir Mevlevihane olduğunu anlayınca, hemen Ülker Erke'yi aramış. Tabii hemen fotoğraflar çekilip ulaştırılmış sanatçıya: "Dostlar bana gittikleri yerlerden fotoğraflar çekip getirdiler. Yıkık dökük dahi olsa... Bugün elimde 46 bina var. "
KÜLTÜR MERKEZİ GİBİ Mevlevihane binalarının zamanının en güzel mimari usulüne göre yapıldığını söyleyen Ülker Erke, yörelere göre farklılık gösterdiklerini de görmüş: "Mesela ormanlık bir bölgedeki ahşap bir bina, güneye doğru indiğinizde taş bina oluyor. Ayrıca Mevlevihaneler sadece zikir, dua, din, tarikat için yapılmamış. O tarikata bağlı olan kişilerin sanat yönlerini geliştiren bir kültür merkezi gibi çalışmış. İçinde raks, müzik, edebiyat, felsefe, resim var." Ülker Erke toplam 46 binanın minyatüründen oluşan koleksiyonunu ilk kez Konya'da sergilemiş. Ayrıca İstanbul, Konya ve Manisa'da da sergilenen Mevlevihaneler koleksiyonu, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından kitaplaştırılacak. Ülker Erke'nin daha önce de farklı konularda 5 ayrı minyatür kitabı yayınlandı.
Neslihan Tunç
|