kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mustafa Kemal’e kalacağı odayı gösteren Latife Hanım, “Pencereleri denize bakan odada kalmak hoşunuza gider mi” diye sorar.
'Sekreterim olmayı düşünür müsünüz?'

Fransızca ve İngilizce bilen Latife Hanım, Mustafa Kemal'in bu önerisine, "Beni mutlu ettiniz. Ama ailem izin vermez" cevabını verdi.

Yeniden sessizlik oldu. Deniz kenarından, bağrışan insanların sesleri geliyordu. Rüzgar daha kuvvetli esiyordu ve havaya daha fazla deniz tuzu savuruyordu... Latife göğsünden madalyon gibi kolyeyi çıkararak, "Ve eğer bunu gösterirsem..." dedi. Mustafa Kemal bu kolyeye doğru eğildi. Kolye üzerinde sol tarafta yarım ay, sağda ise sarı kırmızı bir renkle süslü Mustafa Kemal'in resmi vardı. Kız alçak sesle ve gülerek sordu:
- Peki şimdi?
Kız heyecanlanmıştı ve gülümsüyordu.
Mustafa Kemal cevap vermedi. Latife'nin parlayan dişlerine doğru baktı.
"Geliyor musunuz," sorusu ağzından çıktı.
"Geliyorum," diye bir cevap geldi.
Sonraki saniyelerde Mustafa Kemal bir kapının kapanışını duydu ve odada yalnız kaldı.

ÖDÜLLENDİRİLMEYİ HAK ETMEDİK
Latife evin merdivenlerinde gelenleri karşıladı. Üzerine siyah bir elbise giymiş, omzunda ve başında da siyah bir başörtüsü vardı. Yuvarlak yüzünü peçe ile kapatmamış ve durduğu kapı eşiği de çok aydınlatılmıştı.
Mustafa Kemal, yanındaki kurmayları ile kızın önünde durdu. Piyade üniforması giymişti. Yakasında yıldız, göğsünde madalya taşımıyordu. Üzerinde yalnız toz, leke yırtıklar göze çarpıyordu. Kemal Paşa kalpağını çıkardı. İnce, uzun vücudu ve ceketi altındaki muntazam göğsü ile zarif ve kibar bir tarzda öne eğildi. Başka zaman emirler veren, sert kemikli ve cesur bakışlı olan yüzünde şimdi hafif bir tebessüm yer almıştı.
- Geldik. Eğer bu güzel evde sizi rahatsız edersek, sorumluluk size aittir küçükhanım.
Mustafa Kemal, kısık sesle, sanki fısıldar gibi şöyle devam etti:
- Küçükhanım, siz böyle istediniz. Herhalde siz de benim rahatımın bozulmasını istemezsiniz.
Latife bir an şaşırdı ve Mustafa Kemal'in yüzüne bakarak neredeyse alnı yere değecekmiş gibi eğildi.
- Paşa, size ve arkadaşlarınıza hoş geldiniz diyorum. Gazi Mustafa Kemal hazretleri siz haksızlığa uğramış, masum yurdumuzu kurtardığınız için önünüzde saygı ile eğilmekten gurur duyuyorum.
Mustafa Kemal onun sözünü hemen kesti.
- Küçükhanım, siz çok naziksiniz biz daha ödüllendirilmeyi hak etmedik. Bakalım hele barış anlaşması olsun.
- Paşa, o zaman bunları söylemeye fırsatım olmaz.
- Nasıl, nasıl siz sonra gelmeyeceğimizi mi zannediyorsunuz?
- Evet.
Paşa gülümseyerek ilave etti.
- Yanılıyorsunuz küçükhanım. İnsan resmini gördüğü yere sevinerek geri gelir.
Subaylar bir adım geride durduklarından bu sözlerin manasını anlayamamışlardı. Ama Kemal Paşa'nın gülümsediğini görünce onlar da anlamış gibi birlikte gülümsediler. Mustafa Kemal derhal başka bir konudaBU CENNETE TEK BAŞINA!: Mustafa Kemal Paşa Latife Hanıma bahçedeki ağaççıkları göstererek, Bu cennet gibi yerde yalnız kalıyorsunuz küçükhanım der.konuşmaya başladı:
- Sürekli olarak burada mı oturuyorsunuz küçükhanım?
- Evet, evet burası evim.
- Dış ülkelerde fazla mı kalıyorsunuz?
- Şu sırada memleketimde az bulundum. İstanbul'da Amerikan Kız Koleji'nde eğitim gördüm.
- Oradan mı geldiniz küçükhanım?
- Hayır, Paşam. Babam beni hukuk eğitimi için Paris Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne gönderdi.
- O zaman çok iyi Fransızca biliyorsunuz.
- Ve İngilizce.
- Tanrım bana böyle bir sekreter lazım! Benim yanımda kadın sekreter olmayı düşünür müsünüz?
- Paşam teklifiniz beni mutlu etti. Ama ailem benim evden ayrılmama izin vermez.
- Belki, belki ben rica edersem.
Onlar izin verseler de Paşam kızmayın ama, o zaman da gidemem.
- Neden küçükhanım? Latife birden refakatte gelenlere dönerek şöyle hitap etti:

SİZ NEREDE KALACAKSINIZ?
- Köşkün sağ kanat tarafında aydınlatılmış, sağa açılan pencerelere ait odalarda beyler kalacak. Her halde eksik bir şey yoktur. Lütfen beyler yukarı çıkınız, uşaklarım sizlere yol göstereceklerdir. Akşam yemeği odalarınızda emrinize hazır olacaktır. Paşam, sizin odalarınızın pencereleri evin öte yanına açılıyor. Köşkün bu kanadında bahçeden de giriş vardır. İzin verirseniz sizi oraya götüreyim. Pencereleri denize bakan odada kalmak hoşunuza gider mi?
- Çok hoşuma gider. Siz nerede kalacaksınız küçükhanım?
- Onu merak etmeyiniz paşa. Ben kendi odamda kalacağım.
Refakatteki kurmay subaylar veda ederek uşaklarla birlikte ayrıldılar.
- Gazi Hazretleri şimdi siz de buyurun, gidelim.
Latife, Gazi'ye yol göstererek birlikte bahçede çakıl taşlı dar yoldan evin çevresinden dolanıp, en üst kattaki terasta pencereleri aydınlatılmış odalara vardılar.
Herhalde çok yorgunsunuz, istirahat buyurun... Öyle bir akşam yemeği var ki ümit ederim hoşunuza gider... Yanınızdakilerden hangi yemeği sevdiğinizi öğrendim.
- Bu cennet gibi yerde yalnız kalıyorsunuz küçükhanım. Bu bahçe, bu deniz, havadaki bu güzel kokular...
Mustafa Kemal, kollarını havaya kaldırıp hareket ettirdi ve bahçedeki ağaççıklardan başlayarak göklere kadar kolları bir kavis çizdi. Ayrıca deniz tarafında duran Latife Hanım'ın siyah elleri eşarbının önüne gelerek yere indi. Ve sesini alçaltarak sordu:
- Evet bu cennetten sizi uzak tutmaktan başka, gündelik diğer yararlı işlerinize zarar vermeyeceğimizi umarım.
Latife'nin yüzü ciddi bir şekil aldı. Etrafına bakındı. O sırada üst terasta evin önündeki kapının gölgesinde duran iki kişi idiler.
- İyi geceler sayın Paşam.

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 CHP'de tasfiye dönemi
 Yönetim değişmedi
 Yargıtay kararı üçe böldü
 İki taraf da Kuran'a gönderme yaptı
 Rice: Türkiye'nin tutumu çok önemli
 AB'den 'yargı' eleştirisi
 'Laiklik, toplumsal barış için şart
 'Oy sandıklarında oyun oynanıyor'
MUHARREM SARIKAYA
KKTC'de Putin şaşkınlığı
BM Genel Sekreteri Kofi Annan,...
YAVUZ DONAT
Emin Çölaşan... Erman Toroğlu...
Dünden BugüneEmin...
İranlı sevgilisi her yerde aranıyor
Beyoğlu'ndaki evinde öldürüldükten sonra evi ile birlikte ateşe...
Bıçak parası irtikap suçu
Eskişehir'de bir profesörün hapse atılmasıyla sonuçlanan "bıçak...
Formula pistinde Rapor Kazası
Formula pistinde Rapor Kazası
İstanbul Kurtköy'de yapımı devam eden Formula 1 yarış pisti inşaatı...
Acı haber: Kurtulan yok!
Acı haber: Kurtulan yok!
Afganistan'da Herat-Kabil seferini yaparken 9'u Türk 104 yolcusuyla...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu