Liberal ekonomi politikaları
Dünkü yazımda, sosyal demokratların ekonomi politikalarındaki griliklerin yok edilmesi gereği üzerinde durmuştum. Bugün ise, "piyasaya inandığını" varsayan liberallerin uygulamalarını irdelemek istiyorum. Günümüzde hakim olan neo-liberal ekonomi politikaları, rekabete ve bireylerin kendi çıkarlarını en iyi şekilde koruyacaklarını içeren bir düşünce ve piyasa yapısına dayanıyor. Bunun sonucu, devletin ekonomideki müdahalelerinin minimumda kalması arzulanıyor. Bu yapıya odaklı ekonomi politikaları günümüzde "liberaller" veya "piyasacılar" tarafından destekleniyor. Ancak, Türkiye'de bu tür düşünenler ile bunu uygulayanlar arasındaki farklılık açıkça gözleniyor. Piyasaya inandığını söyleyenler, devletin müdahalelerini normal karşılayabiliyorlar. Rekabeti önleyici eylemlere başvurabiliyorlar. Sosyal demokrat çizgili politikaları savunabiliyorlar. Benimsenen ekonomi politikalarının seçmenlere, kamuoyuna ve gençlere anlatılması açısından, liberal ekonomi politikalarının kapsam ve çizgilerinin de detayları ile ortaya konulması şart. Bunu gerçekleştirmek ise bazı temel sorulara ayrıntılı yanıtlar vermekten geçiyor.
Tartışılması gereken sorular Piyasa odaklı liberallerin tartışması gereken soruları sıralayalım. Piyasaların, devletin müdahalesi olmaksızın, içerdiği bir çok bağımsız değişkeni anında ve devamlı olarak çözebileceğine inanıyor musunuz? İnanmıyorsanız, müdahalelerin nasıl ve ne zaman yapılmasına taraftarsınız? Günümüzdeki liberallerin en fazla takdir ettikleri ekonomist olan Shumpeter'in " yapıcı yıkıcılık" tezine inanıyor musunuz? (Yapıcı yıkıcılık, piyasada organizasyonu ve yönetimi etkin, teknoloji üretebilen firmaların bunu gerçekleştiremeyenleri sistemden dışlamaları şeklinde özetlenebilir.) Liberal ekonomi politikalarının uygulanmasında devletin rolü sizce nedir? Gelir dağılımı bozukluklarının nasıl düzeleceğine inanıyorsunuz? Sınıf kavramına nasıl bakıyorsunuz? Makroekonomik politikalarınızın genel çizgileri nelerdir? İstikrarı sağlamaya yönelik politikaların ana hatları neleri kapsamaktadır? Globalleşen piyasalarda ulus devletin rolü olacak mı? Olacaksa nasıl? Bu soruların amacı "piyasacı" olarak nitelenenlerin ekonomi politikası uygulamalarının bazı konularda sözde kalmasının gözlenmesidir. Her konuda yasa çıkararak devlete daha fazla görev vermek veya kısıtlamalara gitmek piyasa mantığı ile çelişmektedir. Örneğin, ABD'de sigorta konusunda hâlâ bir yasa bulunmamaktadır. Buna karşı sigorta sisteminin piyasaların etkinliğine ve çalışmasına katkısı giderek artmaktadır. Bizde ise sigorta sistemi mevzuata boğulmaktan iş yapamaz durumdadır. İki gündür gerek sosyal demokratlara, gerekse liberallere ilişkin olarak sürdürdüğüm bu irdeleme iki grubun da ekonomi politikalarının birbirinden ayrı veya ortak yönlerini belirgin bir biçimde ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Küreselleşme derinleştikçe bu gereksinim daha da artmaktadır. Bunu yapamazsak, sosyal demokratlar ile liberallerin ekonomi politikalarını, kendileri gibi, birbirine karıştırmaya devam edeceğiz demektir. O taktirde, üst düzey gelir gruplarının sosyal demokratlara, düşük gelirlilerin de liberallere oy vermesini sorgulamamız güçleşecektir. Seçmenlerin ise tercihlerini, kendileri için çok önemli olan "aş ve iş" konularını dikkate almadan, başka faktörleri göz önüne alarak yaptıkları gibi kabulü, ekonomik mantıkla bağdaşmayan bir durumla karşı karşıya kalacağız.
|