 |  |
  |
|
Türkiye'nin Karamehmetler'e ihtiyacı hep vardır
Girişimci, bütün ulusların gelişmesinin dinamosudur. Girişimci olmazsa fabrikalar, şirketler olmaz, teknolojik ve bilimsel buluşlar insanların hayatına yansımaz, tasarruflar yatırıma dönüşmez. Girişimci vizyon sahibidir, cesurdur, risk alabilir.. Ama sadece girişimci olmak başarılı olmaya yetmiyor. Başarı için, girişilen işin hesabının iyi yapılması, o işin iyi yönetilmesi ve sosyoekonomik konjonktürdeki değişimlere hem uyumlu, hem de dayanıklı olması gerekiyor. Türkiye'de girişimci sıkıntısı pek yok. Her alanda sayısız ve yürekli müteşebbislerimiz bulunmakta. Neticede damardan devletçi bir ekonomiyi, üretimi ve ihracatı ile özel sektör sürüklüyor yıllardır. Bir tarım ülkesi olan Türkiye'de, şimdi hizmet ve sanayi sektörü lokomotif konumunda. Avrupa Birliği'ne uyumun ekonomi bölümünü, "Gümrük Birliği" ile büyük ölçüde zaten gerçekleştirmedik mi? Ancak Türk girişimcileri, üredikleri süratle eriyip yok olmaktalar. Kurdukları fabrikaları, inşa ettikleri gökdelenleri, sahip oldukları bankaları sonraki kuşaklara devredebilen girişimcilerin sayısı galiba fazla değil. Belli aile adı taşıyan holdingler dışında, her an her şirket el değiştirebilir veya yok olabilir gibi bir görünüm var. Bence Türk girişimcilerine örnek isimlerin başında gelen Mehmet Emin Karamehmet'in serüveni de, bu açıdan ciddi biçimde değerlendirilmelidir. Düşünün ki, Murat Vargı'nın geliştirdiği GSM Cep Telefonu sisteminin (Turkcell) geleceğini, Karamehmet dışında kimse ve hiçbir aile şirketi görememiştir. İnternet eğer Türkiye'de varsa, bunun öncülüğünü, "Superonline"ı kurarak Karamehmet yapmıştır. Dijital platformu (Digiturk) kuran yine Karamehmet'tir. Deniz taşımacılığında, demir-çelik ve çimento üretimi ile ihracatında, medyanın çeşitli alanlarında hep Karamehmet vardır. Ve şu anda, Karamehmet sadece onunla özdeşleşen Yapı Kredi Bankası'nın ve Pamukbank'ın elinden gidişinin dramını yaşamıyor. Turkcell'in, Digiturk'ün, Superonline'ın da elinden gitmemesinin mücadelesini veriyor. Türkiye'nin birbiri ardınca yaşadığı krizlere müteşebbislerin direnebilmesi kolay olmayabilir. Ama neticede bu krizleri atlatabilen ve eskisinden daha sağlam olan şirketler de var Türkiye'de. Yani girişim gücü kadar önemli olan, iyi yönetimdir, profesyonel kadroları iyi seçip, onları tutabilmektir de.. Acaba Mehmet Emin Karamehmet bunu mu başaramadı? Sürekli yeni iş alanlarına cesaretle yatırım yaparken, kurduğu şirketlerin yönetimine önem mi vermedi? Türk iş dünyası, "Karamehmet Olayı"nı çok iyi incelemeli ve bundan gerekli dersleri almalıdır. Bu arada, zor durumdaki girişimcilerin mallarını ucuza kapatmak asla tercih edilir bir yöntem olmamalıdır. Türkiye'nin Karamehmetler'e ihtiyacı vardır. Onlar, üretim, istihdam, gelişme, yenilik demektir. Ama Türkiye'nin Karamehmetleri, kurdukları şirketleri ellerinde tutabilecek yönetim becerilerine ve hesaplılığa da, mutlaka sahip olmalıdırlar.
|