Yalan fabrikatörü
Başbakan, "Tezkereyi reddederek Irak'ta zulme ortak olmak istemedik... İran, nükleer silahlanma içinde değiliz diyorsa, öyledir" derken... Irak sözde seçimlere giderken... Bush artık gazetecilerin finanse edilmemesini isterken... Irak işgali ile İran'a saldırının bahanelerini imal eden başlıca adamlardan biri görevini bıraktığını duyurmuştu. Pentagon'un üç numarası, "Türk dostu", "İsrail dostu", savaş, saldırı, işgal imalatçısı Douglas Feith, "İsrail'e sızdırılan belgeler"den dolayı da kuşku altındaki başlıca isimdi.
Bu zatın kimliği ve kişiliği, Ortadoğu'da olup bitenler ve bitmeyenler açısından iyi bir ipucu. ABD'nin son dönem saldırgan zihniyetinin şekillenmesinde, "en hakiki yalanlar"ın kaynaklarından biri. İsrail'e sızdırılan gizli belgelere varıncaya kadar, hali hazırdaki İsrail yönetimine adanmışlığı her düşüncesine, eylemine damga vurdu. Irak ile El Kaide bağlantısı, tamamen onun montajı. Yönettiği 1500 kişilik ekiple, bu kez İsrail montajlarına dayanarak, "İran'ın nükleer tehdit" olduğunu "kanıtlayan" da o.
Onunla birlikte çalışmış olanlardan biri, "Sadece düşüncelerini doğrulayan kanıtlara itibar eder. Gizli belgeleri sızdırmaktan hapsi boylayabilir" diyor.
Bu tür şahsiyetlerin önemi şu: Bunlar, başka türlü adanmışlıklarla, mesela bu zat gibi İsrail çıkarlarına bağlılıkla, bir mevzi yakalıyor. Derken, büyük bir gücü, bir takım bahaneler üreterek, kumandaları altındaki bir makine gibi, başka ülkelerin, başka kültürlerin, başka insanların üstüne yöneltiyor. Binlerce insan, bunların ideolojik ekonomik çıkarları, bağımlılıkları uğruna ölüyor. Ve bir gün, işlerini bırakırken, mesela Feith'in dediği üzre, "O kadar çok çalışıyordum ki, yoruldum. Sabah çocuklarım okula gitmeden evden çıkıyor, gece onlar uyuduktan sonra gelebiliyordum." Amerikan askerleri de dahil; on binlerce anne babanın, bu zatların yaktığı ateş içinde ölen çocukları bakımından da ne makul bir gerekçe!
Feith'in Türkiye için bir başka anlamı şu: 1989'da, sadece Türkiye "lehine" lobi yapmak üzere, "Feith International Advisors" adlı bir şirket kurmuş, bunu kendi hukuk şirketi "Feith and Zell"le paslaşarak çalıştırmıştı. Türkiye bu zata ve hamisi "Karanlık Prensi" Richard Perle'e binlerce dolar aktardı. Kimilerine göre, Türkiye'yi özellikle "ABD'deki Yahudi lobisi"ne beğendirmeye çalışan bu şirket, Türkiye'ye de "İsrail lobisi"yapıyordu. Bağlantı o kadar açıktı ki; "Zell" ismi, daha sonra işbirliği daha net bir büyük şirket doğurdu. Feith'in hukuk firması İsrail'deki "Zell, Goldberg Co" isimli şirketle birleşip "uluslararası hukuk grubu" FANDZ adını aldı. Feith, ABD yönetimine yerleşip istila ve işgali imal ederken, bu şirket de, İsrail bağlantılı olarak, ABD ve Irak'ta işler için danışmanlık sunuyor, proje yürütüyordu. Bush'un "artık gazetecilere para vermeyelim" mealindeki kararında kastettiği "besleme" ameliyesinde, bu nevi ahtapot şirketlerin rolü olup olmadığını bilmiyorum. Feith'in de içinden geldiği, arada kimi Türklere de ödül veren "Ulusal Güvenlik için Yahudi Enstitüsü JINSA" gibi kuruluşların rolünü de. Ancak, "beslemelik"in, on binlerce insanın hayatıyla, ülkelerin, bölgelerin kaderleriyle oynayan "yalan" imalatındaki ve ittifakındaki rolünü, tiksintiyle bilmek zorundayız.
|