|
|
|
|
Otur yerine haddini bil
Baykal konuşmasında Sarıgül hakkında rüşvet iddialarını gündeme getirdi. Sinirlenip ayağa kalkan Sarıgül laf atınca "Otur yerine, haddini bil. Maganda ağızlarını bırak. CHP'de eşkıyalık olmaz. Sen paranla CHP'yi ayarlayamazsın. Ağababaların bile beni kovalayamadı" diye çıkıştı. Sarıgül ise "Baykal partiyi halktan kopardı, hiç seçim kazanamadı. Alnım açık, hesabını veremeyeceğim şey yok" dedi.
Sen değil, ağababan gelse beni kovalayamaz!
Baykal, konuşmasının son bölümünde, rakibi Mustafa Sarıgül'e, yolsuzluk iddialarını gündeme getirerek yüklendi. Kurultayın siyasi boyutunun yanı sıra bir de "ahlaki boyutu" bulunduğuna dikkati çeken Baykal, seçimlere "Önce insan, önce iş, önce ahlak'' sloganıyla girdiklerini anımsattı ve CHP'nin en temel ilkelerinin başında siyasi dürüstlüğün geldiğini ifade etti.
SENİN GIRTLAĞIN YETMEZ 1989'da sosyal demokratların 42 ilde belediye başkanlıklarını kazandığını, ancak 2 yıl sonra Türkiye'nin birinci partisi konumundaki partinin 3. parti haline geldiğini anımsatan Baykal, CHP'de bir daha "İSKİ skandalına benzer skandallar olmayacağını, bu anlayış ve inançla 28 Mart yerel seçimlerine gidildiğini" anlattı. Baykal, yerel seçimlerden bir süre sonra haftalık bir dergide "Şişli dosyası'' başlığıyla Sarıgül hakkındaki iddialara ilişkin müfettiş raporlarının yer aldığını söyledi. Sarıgül taraftarları Baykal'ın sözleri üzerine "Kanıtla, kanıtla'' ve "Savcı Baykal'' diye slogan attılar. "Savcı olmaktan iftihar ederim, yolsuzluklara karşı mücadelenin savcısı da olurum, polisi de olurum, komiseri de olurum...'' diye konuşmasını sürdüren Baykal, ayağa kalkarak bir şeyler söyleyen Sarıgül'e de "Otur yerine! Gürültüyle gerçekleri bastıramazsın. Senin gırtlağın yetmez!'' diye seslendi. Sarıgül'ün Şişli Belediyesi ile ilgili hazırlanan raporun bir tek kelimesini bile yalanlayamadığını söyleyen Baykal, "Çember giderek daralıyor ve gerçekler ortaya çıkıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde hukukun zerresi işliyorsa, bu iddialar sonuna kadar araştırılır. Türkiye'de bunu yapacak namuslu, savcı, müfettiş ve yargıç vardır'' dedi. Baykal, şöyle devam etti: "Bir belediye başkanı, hakkındaki bu tür iddiaların ardından partiyle ilişkisini kendisi kesmelidir. Kendisi kesmezse parti bunu yapar. Bu iddialara yanıt vermezsen ve suçlamalar karşısında sükut durursan burada ikrar, yani kabul var demektir. Senin paran var, o parayla kimleri ayarladığını bilmem ama CHP'yi ayarlayamazsın. Şişli Belediye Başkanı olarak hiç kimseye sormadan memleketi gezip genel başkan ve genel merkez yönetimini eleştiriyorsun. Bu partinin tüzüğü nerede peki? Bir belediye başkanı bunları yapacak, genel başkana, 'ya herro, ya merro', 'kaçtığın yere kadar kovalayacağım' diyecek... Bırak bu maganda ağızlarını! Sen değil senin ağababan gelse kovalayamaz beni, sen kim oluyorsun!''
BAŞBAKAN DA SAHİP ÇIKTI CHP Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri arasındaki rüşvet suçlamalarını da hatırlatan Baykal, "Şişli'den giren rüşvet virüsü Balıkesir üzerinden Yüksek Disiplin Kurulu'na kadar girmiş, onu çekip çıkaracağız. Et kokunca tuz, tuz kokunca da kurultay var. Bu meselenin çözümü için sizi buraya çağırdım'' dedi. Baykal, Başbakan'ın yerel seçimlerden önce Sarıgül'le konuştuğunu, "Ne var canım, memleket meselelerini konuştuk" dediğini de belirterek, "Başbakan Sarıgül'e sahip çıkmıştır. Yarın yargı raporlarla ilgili gereğini yaptığında ona destek verenler de altında kalacaktır. Burada CHP'nin ahlakını, ulusal değerleri korumadaki kararlılığını sınıyorlar. Sorumluluğu kurultaya veriyorum'' diye konuştu. Baykal, aday olarak yaptığı konuşmada da, İsmet İnönü'nün "Eşkiyanın gece ne yapacağı belli olmaz" sözünü hatırlatarak, Sarıgül'e şöyle seslendi: "Siz yeni geldiniz CHP'ye. CHP'nin barajın altında kalacağını bilseydin gelmezdin. Sarıgül değirmene su taşımayı iyi bilir. 'Benim çocuklarımın onuru' diyorsun. Benim çocuklarımın, torunlarımın da onuru var. Ana, benim dünyanın hiçbir yerinde ne dolar, ne marka, beş kuruş param var. CHP'ye genel başkan olacak kişi, CHP'yi satmamış, satın almaya kalkışmamış biri olacak. Kara para hükümdar olmayacak. CHP'yi camiyle barıştıracağım, diye yola çıkarsan, en çok CHP'ye haksızlık yaparsın."
|
|
|
|
|
|
|
|
|