|
|
Kimse Bunu Konuşmuyor
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Gece haberlerinin eski tadı kalmadı. Daha doğrusu gece haberleri kalmadı. Olanlar da sabaha karşı yayına girdiği için izlenemiyor. Televizyon ve haber merkezi yöneticileri çok önemli bir mecrayı resmen ıskalıyor. Bunu, yaptığı programın reytingleriyle onlarca kez ana haberi sollayan bir haberci olarak söylüyorum; yazık oluyor. Televizyon haberlerinde markalaşmış isimlere bir bakın. Çoğunun ortak özelliği bir zamanlar gece mesaisi yapmalarıydı. Çok değil iki yıl öncesine kadar gece bültenleri bir yıldız fabrikası gibi çalışıyordu. Çünkü haber sadece ana haber mecrasının içine sıkıştırılmamıştı. Aklıma gelen isimleri saydığımda eminim ki bana hak vereceksiniz. Bakın işte, Ali Kırca, Reha Muhtar, Defne Samyeli, Hakan Aygün, Gürkan Zengin, Çiğdem Anad, Elif Ilgaz, Sedef Kabaş... Bu isimlerin hemen hepsi gece haberlerine özgün tatlarını koymuş habercilerdi. Çoğu vagondan lokomotife geçti ve Türkiye'ye haberi sevdirdi, hâlâ da sevdiriyor. Habercilikte bulunduğu alanın önemini kavrayan ve yılmadan çalışan kazanıyor. Üstelik sadece kendisi değil, çalıştığı kanal da kazanıyor. Gece izleyicisinin ruhunu bilen, röntgenini çeken bir haberci olarak tekrar ediyorum; gece haberlerine itibarını teslim edin. Edin ki, Saba Tümer'e, Utku Görkem Kırdemir'e, Mirgün Cabas'a, Banu Güven'e, Gökmen Karadağ'a, Ahu Özyurt'a ve ismini bilemediğim diğerlerine yazık, gece kuşlarına da ayıp olmasın...
|