| |
|
|
Yedi Sekiz Hasan Paşa'nın torunu
Şamdan Plus dergisinde,"Bu Gün Zengin Ol" kitabının yazarı Ece Vahapoğlu, bir kadın giysisi mağazasının ürünlerini tanıtmak için mankenlik yapmıştı. Fotoğraflarından gördüğüm kadarıyla, genç, güzel, alımlı bir kadın. Ayrıca iyi eğitimli, çalışkan bir gazeteci-yazar. "Bir Gün Zengin Ol"da (Alfa Yayınları) hem Rahmi Koç, Sakıp Sabancı, Ferit Şahenk, Ahmet Zorlu, İshak Alaton, Kadir Has, Kemal Şahin, Hüsnü Özyeğin, Asım Kibar ve Saffet Ulusoy gibi işadamları ile yapılan söyleşiler, hem de Vehbi Koç, Aydın Doğan, Ayhan Şahenk, Mehmet Emin Karamehmet, Şarık Tara, Abdülkadir Konukoğlu, Vitali Hakko, Rona Yırcalı, Üzeyir Garih, İbrahim Bodur, Turgay Ciner, Zeynel Abidin Erdem, Halit Narin, Fuat Süren, Rifat Hisarcıkoğlu gibi isimlerin biyografileri vardı. Ama Şamdan Plus'te Ece Vahapoğlu'nun "Yedi Sekiz Hasan Paşa'nın torunu" olarak sunulması, benim ilgimi daha çok çekti. Geçen yılın Kasım'ında, Ethem Erkoç'un yazdığı "Beşiktaş Muhafızı Yedi Sekiz Hasan Paşa ve Bir Devrin Hikayesi" kitabını, okumam gereken kitaplar arasına koymuştum, ama bir türlü sıra gelmemişti. Torununu Şamdan'da görünce, bir solukta okudum kitabı. Hasan Paşa gibi Çorumlu olan Erkoç, emekli bir öğretmen. Çalışmış, bulabildiği bütün kaynaklara başvurup, ünlü hemşerisinin biyografisini yazmış. Kitabı almak isteyenler, Çorum'dan, 0364-2266445 numaralı telefondan isteyebilir. Hasan Paşa (1831-1905) Osmanlı Ordusu'na er olarak yazılıp, Mareşal rütbesinde ölmüş. Kırım Savaşı'ndan başlayarak çeşitli cephelerde savaşmış ve hem madalyalar, hem de rütbeler almış. Örneğin Ardahan'ı Ruslar'a karşı savunurken başından ağır yaralanmış. Yıllar sonra başı çok ağrıdığı için yapılan ameliyatta, kafatasından fesinin püskülleri çıkmış. Güçlü, kuvvetli, padişahına sadık bir adam olduğu için, Abdülaziz onu, "Beşiktaş Muhafızı" yani Beşiktaş Emniyet Amiri yapmış. Orada hem sarayların, hem de bölgenin güvenliğini, gerektiği zaman sopa ve falaka kullanarak sağlamış. Abdülaziz'in intiharı (Veya öldürülmesi) ertesinde, 5'inci Murad'ın tahttan akli dengesizlik dolayısıyla indirilmesinden sonra Padişah olan 2'nci Abdülhamit, ona yine Beşiktaş'ın güvenliğini teslim etmiş. O sırada Çırağan'da tutulan devrik 5'inci Murad'ı yeniden tahta çıkartmak için Ali Suavi liderliğindeki kalabalık Saray'ı basınca, Hasan Paşa tek başına, elindeki sopa ile bu kalabalığın üzerine gitmiş ve silahlı ayaklanmacılardan birkaçını, sopası ile öldürmüş. Özetle 2'nci Abdülhamid'in en güvendiği isimlerden biri (Diğeri Fehim Paşa) olan Hasan Paşa'nın, okuma bilmediği için imzasını atarken, Arap rakamları ile 7 ve 8'i yazıp, aralarını birleştirdiği söylenilir. Ama yazar Ethem Erkoç, Hasan Paşa'nın çocukluğunda Çorum'da mahalle mektebine gittiğini, yıllarca asker ocağında bulunduğunu ve Mareşal rütbesine yükseldiğini hatırlatıp, ümmilik iddialarını kabul edilemez buluyor. Kitapta Hasan Paşa sulbünden bugüne gelenlerin listelendiği bir soy ağacı da vardı. Ece Vahapoğlu'nu ve Vahapoğlu soyadını bulamadım orada. Herhalde kızlarından birinin torunudur Ece Vahapoğlu. Ümmi olduğu söylenilen Osmanlı paşası'nın torununun hem yazar, hem de manken olması, "Değişim"in gücünü gösteriyor. Paşa'nın biri yaşlı biri genç iki hanımı varmış. Yaşlı olan eşi Hacı Hatice hanım, genç ve güzel Çerkez eş Hatice Gülnaz'ı, evladı gibi gözetirmiş. Özetle Şamdan'cılara teşekkür ederim. Bir mankenlik denemesinin fotoğraflarına takılınca, 19'uncu yüzyılın son yarısını, Hasan Paşa biyografisinden yine hatırladım.
|