Kazalar Türkiye'nin en önemli sağlık sorunu
Avrupa Acil Tıp Birliği (EUSEM) 2. Başkanı Ülkümen Rodoplu, son yıllarda trafik kazalarına bağlı ölen ve yaralanan kişi sayısının azaldığını, buna rağmen trafik kazalarının 'Türkiye'nin bir numaralı sağlık sorunu olmaya devam ettiğini' bildirdi..
Rodoplu, yaptığı yazılı açıklamada, 1999 yılından bugüne, tüm Ramazan ve Kurban Bayramı tatillerinde bir günde ortalama 19 kişinin trafik kazası nedeniyle öldüğünü belirtti. Son yıllarda kazalara bağlı ölen ve yaralanan sayısının azaldığını, buna rağmen trafik kazalarının ''Türkiye'nin bir numaralı sağlık sorunu olmaya devam ettiğini'' ifade eden Rodoplu, geçen yıl yaşanan trafik kazalarının yüzde 97.9'unun sürücü hatalarından kaynaklandığını, yüzde 1.8'inden de yayaların sorumlu olduğunu bildirdi.
Dünyada, 18-40 yaş grubunda görülen ölümlerin bir numaralı nedeninin trafik kazaları olduğuna işaret eden Rodoplu, 2003 ve 2004 yıllarında, trafik kontrollerinin azaldığını, hız kontrolleri ve 2001-2002 yılında başlatılan sıkı denetimlerin gevşetildiğini savundu.
KAZA SONRASI YAPILMASI GEREKENLER
Kazalardan sonra bilinçli ilkyardım sayesinde ölüm ve yaralanmaların yarı yarıya azaltılabileceğine işaret eden Rodoplu, trafik kazasından sonra, olay yerinin yakınında veya bizzat kazanın içinde olanlara şu uyarılarda bulundu:
'İlkyardım konusunda eğitiminiz yoksa yaralıya dokunmayın. Trafik kazasını öncelikle 112'ye haber verin ve kaza yerine profesyonel sağlık ekibi çağırın. Gerekli durumlarda polis, itfaiye ya da jandarmaya haber verin. Yardım gelene kadar çevreyle ilgili tedbirleri alın. Çalışmakta olan aracın kontağını kapatın ve anahtarını korumaya alın. Araçtan sızan benzin ve benzeri yanıcı-patlayıcı maddelere karşı uyanık olun. Çevrede toplanan kişilerin sigara içmesine engel olun. Aracın önüne ve arkasına uyarı işaretleri koyarak diğer araçların kazaya uğramasına engel olun. Araç içinde sıkışıp kalan yaralı varsa yardım gelmeden çıkarmaya çalışmayın. Yardım gelene kadar yaralıyı güven verici sözlerle sakinleştirmeye çalışın.'
BOYUN VE KIRIKLARA DİKKAT
Kaza sırasında yaralının boynunun korunmasının çok önemli olduğunu anlatan Rodoplu, şöyle devam etti: ''Boyunda bulunan omur kemiklerinin arasından sinir ve dalları geçer. Yaralı bir kişide eğer boyun kemiklerinde kırık ya da çatlak varsa, taşınma sırasında boyun korunmaz ve kontrolsüz hareketlerle sarsılırsa bu kırık ya da çatlak daha büyük bir kırık haline gelir.
Böylece bu kırık, keskin bir bıçak halini alıp sinir dalını tamamen veya kısmen keser. Bu da yaralının çok basit bir kazadan sonra bile yanlış taşınma nedeniyle sakat kalmasına yol açabilir. Boynunda kırık olabileceği düşünülen yaralının hastaneye taşınması sırasında boyunluk takılması gerekir. Elinizin altında boyunluk yoksa, boynun korunmasını bir havlu, ceket, battaniye, kazakla da yapabilirsiniz.''
Kaza sonrasında yaralının hoyratça hareket ettirilmemesine özen gösterilmesini isteyen Rodoplu, yaralıyı aracın içinden çıkarırken bacaklarında, kolunda, sırtında veya boyun kemiklerinde kırık olabileceğinin düşünülmesi gerektiğini vurguladı. Rodoplu, herhangi bir kanama durumunda ise kanamayı durdurmak için yaranın üzerine temiz bir bez yardımıyla bastırarak ilkyardım yapılabileceğini kaydetti.
|