|
|
Meme kanseri tedavisi kolları tehdit edebilir
Meme kanseri ameliyatından sonra; kolda dolgunluk hissi, deride gerginlik, el bileğinde hareketlilik azalması gibi sorunlar yaşayanların hemen bir uzmana başvurması gerekiyor. Çünkü bütün bu belirtiler lenfödeme işaret ediyor
Doç. Dr. Cenan Çağlar meme kanseri cerrahi tedavisinin ardından en sık rastlanan sorunlardan biri olan lenfödem yani; kol şişmesiyle ilgili sorularımızı yanıtladı...
Lenfödem yani kol şişmesi nedir? Meme kanseri tedavisinde, koltuk altında yer alan lenf düğümleri cerrahi olarak çıkartıldığında veya buraya radyoterapi uygulandığında, kolun kalbe dönen lenf sayısı akım yolu bozulur. Bunun sonucunda kolda lenf sıvısının birikmesine bağlı şişme olur. İşte bu klinik tabloya 'lenfödem' diyoruz. Meme kanseri tedavisi sırasında koltukaltı lenf düğümleri alınan hastalarda yüzde 10-20 oranında lenfödem gelişiyor. Lenfödem değişen şiddette ortaya çıkabiliyor, bazı ilerlemiş olgularda tüm fiziksel aktiviteyi etkileyebilecek kadar ağır seyredebiliyor. Bu nedenle, ameliyatla koltuk altınızdaki lenf düğümleri alındı ise, lenfödeme karşı uyanık bulunmanız ve ön belirtilere dikkat etmeniz gerekiyor. Çünkü lenfödem erken dönemde fark edildiğinde çok daha kolay önlenebiliyor.
Lenfödemin belirtileri nelerdir? Kolda dolgunluk hissi, deride gerginlik, el bileği ve parmakların hareketliliğinin azalması, giysi kolu, bilezik, yüzük gibi eşyaların dar gelmeye başlaması.
Lenfödem önlenebilir mi? Koltuk altı lenf düğümleri çıkartılacaksa veya koltuk altı bölgesine radyasyon tedavisi uygulanacaksa, hastalar mutlaka önceden lenfödem ile ilgili uyarılmalıdır. Ameliyat sonrası takipte kullanılmak üzere her iki kol çevresi farklı noktalardan ölçülerek kaydedilmelidir. Lenfödem için alınacak önlemler hemen ameliyat sonrası başlar. Yatağınızın başucuna büyük, görünebilir bir tabela asarak veya el bileğinize parlak renkli bir bant geçirerek "Bu koldan kan alınamaz, serum takılamaz ve tansiyon ölçülemez" uyarısını yazın. Ameliyat sahasına dren konmuşsa, drenin etrafındaki cilt bakımına özen gösterin. Ameliyat kesisi ve drene yakın yerlerde; kızarıklık şişme, ısı artışı, gibi enfeksiyon belirtilerine karşı çok uyanık olun. Laboratuvar testleri için yaptığınız ziyaretler sırasında; kan alma, damara girme, tansiyon ölçümü ve enjeksiyon gibi girişimleri mutlaka diğer kolunuzdan yaptırın. Ameliyat sonrası kolunuzun bakımı konusunda hekiminiz sizi mutlaka eğitecektir.
Lenfödemin neden olduğu sorunlar nelerdir? Enfeksiyon ve pıhtı olarak açıklayabiliriz. Enfeksiyon: Kolda biriken proteinden zengin sıvı, bakteri üremesi için ideal bir ortam. Burada oluşan enfeksiyon tablosuna "lenfanjit" deniyor. Deride pişik görünümlü kızartılar, kaşınma, renk değişikliği, şişliğin artması, ısı artışı, ağrı, kolun normalde algılanandan daha ağır hissedilmesi, ateş yükselmesi ve titreme gibi belirtileri var. Böyle bir enfeksiyon geliştiğinde lenfödeme yönelik tüm tedaviler derhal durdurulmalı; vakit kaybetmeden bir hekime başvurulmalı, antibiyotik tedavisine başlanmalıdır. Pıhtı: Kolun şişmesiyle birlikte basınç artışına bağlı olarak toplardamarlarda kan akımı yavaşlayabiliyor. Bu durum damarlarda pıhtı oluşma riskini artırıyor; bu da toplardamar kaynaklı ek şişmelere yol açabiliyor.
Lenfödem hastayı nasıl etkiler? Lenfödem gerek fiziksel gerekse psikolojik açıdan hayatınızı etkileyebilir. Şişen kol ağırlaşır, hareket etmesi güçleşir ve ilgili tüm eklem ve kasları zorlamaya başlar. Şişkinlik nedeniyle gerginleşen derinin vereceği rahatsızlık da buna eklenir. Ağrı başlayabilir. Bazen deri, yer yer kuru ve kalın bir hal alabilir, ender olarak da deride çatlaklar, küçük yaralar oluşabilir. Bu bulgular doku içinde protein birikimine bağlıdır.
|