|
|
|
|
|
Karanlık adamlar var
|
|
Mahalleli fısıltılarına gelince. Alt alta yazarsam ortalıkta nasıl bir spekülasyon çarkı döndüğünü bunların da polisin işini ne kadar güçleştirdiğini görmek mümkün. İşte kulaktan kulağa yayılanlar:
* Depoya gittiklerini söyleyerek evden ayrılan kardeşlerin gecikmeleri üzerine kız kardeş (katliam sırasında evde öldürülen) ağabeyi Yılmaz'ın cep telefonunu arar. Karşısına bir başkası çıkar ve; "ağabeylerin şu an meşgul" der. Telefonu kapatan kız kardeş yanındakilere dönüp, "Öff bıktım bu adamdan. Yine o çıktı, sert ve ters konuştu bana. Ne işi var ağabeyimin telefonunun bu adamda" dedi.
* Öldürülen ailenin en büyük oğlu Yılmaz, 6 ay sonra evlenecekti. Küçük yaşta köyde geçirdiği bir kazadan sonra ayağı sakat kalan Yılmaz'a kızı vermek istemediler. Yılmaz sık sık çevresine; "Beni hakir görüyorlar kızı vermiyorlar. Ama o kadar zengin ve güçlü olacağım ki onlar peşimden koşacak" diyordu. Son iki yıl içinde servetleri katlanarak arttı. Kemerburgaz'da Kemer Country yakınında büyük arsalar aldılar. Önce lüks bir inşaat yapıp tüm daireleri sattılar. Bu değerli arsalara da dubleks evler yapacaklardı. Ancak Yılmaz ve kardeşleri çevreye; "Öyle işlere girdik ki ya kazanacağız ya kellemiz gidecek. Paramız artınca etrafımızda karanlık adamlar çoğaldı" diye dert yanıyordu.
|
|
|
|
|
|
|
|
|