|
|
Basit bir göz muayenesi vücut için genel check-up değerinde
Basit bir göz muayenesi ile hastanın belirgin hiçbir şikâyeti olmasa bile, gizli kalmış yüksek tansiyonu, şeker hastalığı, böbrek sorunları tespit edilebiliyor. Öyle ki; uzmanlar sağlık kontrolünden geçmek isteyenler için en kolay yolun; göz muayenesi olduğunu söylüyorlar
Sağlıklı yaşamın en önemli kurallarından biri; düzenli olarak yaptırılması gereken sağlık kontrolleri. Bu kontroller sayesinde hastalıkların erken dönemde tespiti ve başarılı tedavisi mümkün oluyor. Ancak, rutin kontroller içinde göz muayenesinin ayrı bir yeri var. Uzmanlar, basit bir göz muayenesi ile, kişinin genel sağlık durumu hakkında pek çok bilgiye ulaşılabildiğini söylüyorlar. Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Halil Bahçecioğlu, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.
Göze bakarak hangi hastalıkları teşhis edebilirsiniz? Göz hastalıkları dışında; diyabet (şeker hastalığı), hipertansiyon (yüksek tansiyon), her türlü damar hastalıkları, beyin hastalıkları, başka hiçbir alete gerek duyulmaksızın gözden saptanabilir. Bu, bir dakikalık göz muayenesi ile yapılabilir. Herhangi bir boya maddesi, röntgen ışını kullanmaksızın gözdeki damar yapısından kişinin böbreğindeki, midesindeki, bağırsağındaki, hatta beynindeki damarı rahatlıkla görülebilir. Vücudun tüm yapısı hakkında yalnızca göz dibi muayenesi ile bilgi almak mümkündür. Beyindeki hastalıklar da göz sinirindeki değişiklikler ile hastada henüz hiçbir şikâyet yokken, göz doktoru tarafından teşhis edilebilir. İyi bir göz doktoru, ışıkla göz dibine bakarak her türlü teşhisin yüzde 80'ini koyabilir. Kişide hiçbir şikâyet yokken, beyin tümörü bir gözlük kontrolünde anlaşılabilir. Kişinin yine hiçbir şikâyeti yokken, tansiyonunun yüksek olduğunu ya da şeker hastalığını klasik bir göz muayenesinde belirleyebiliyoruz. Bundan dolayı tavsiyemdir ki; vücudu hakkında bilgi edinmek isteyen herkes için bunun en ucuz, en kolay, en hızlı, en acısız ve en kısa yolu; göz doktoruna uğramasıdır.
Hipertansiyonu olan birinin göz sorunları nelerdir? Hastanın hiçbir göz sorunu, hatta sağlığıyla ilgili hiçbir şikâyeti olmayabilir. Buna karşın, rutin göz muayenesi sırasında göz dibi damarlarına da bakılır. O sırada, göz içindeki damarların basınçtan dolayı uğradığı şekil değişiklikleri, rahatlıkla bir göz doktoru tarafından belirlenebilir. Benim 'Tansiyonunuz var' dediğim kişilerin, dahiliyeci tarafından tansiyonunun normal bulunduğu da olmuştur. Holter tetkiki, bu tip durumlar nedeniyle ortaya çıkmıştır. 24 saat boyunca insanın üzerinde kalır ve belirli aralıkla kişinin tansiyonunu ölçer, kendi içinde kayıt eder. Daha sonra bu kayıt dahiliyeci tarafından okunur. Kişinin sabaha karşı 03.00 ile 05.00 arasında tansiyonunun yükseldiği ama gün içinde normal olduğu, bunun tespit edilemediği ortaya çıkar. Holter cihazı, göz doktorları ile dahiliyecilerin polemiği sonucu ortaya çıkmıştır.
Şeker hastalığının ilk teşhisi de gözle konabilir mi? Şeker hastasının ilk bulguları gözden başlar. Damar değişiklikleri olur ve göz dibinde ufak kanamalar görülür. Bu durumda göz doktoru bu teşhisi koyabilir. Şeker testinde bulgular düzgün çıksa bile, göz dibi bu teşhisi doğruluyorsa, hastaya yükleme yapılarak diyabet olduğu ortaya çıkar. Hipertansiyon hastaları da, diyabet hastaları da mutlaka göz doktoru tarafından izlenmeli. Tedavinin yeterliliği hakkında yine en iyi gösterge göz dibidir. Şeker değerinin ya da tansiyonun düşmesi değil, göz dibindeki damar değişiklikleri tedavinin yeterli olup olmadığını açıkça gösterir. Göz muayenesi çok önemli bir takip kriteridir.
Göz büyümesi guatrın belirtisi midir? Göz büyümesi kesinlikle guatrı düşündürmekle birlikte, başka hastalıkları da çağrıştırır. O nedenle, tek taraflı ya da iki taraflı göz büyümesi veya küçülmesi olduğunda, mutlaka göz doktoruna muayeneye gidilmesi gerekli. Bu durumda da diğer hastalıklarda olduğu gibi, bazen guatr testleri normal çıkmasına karşın, bu teşhiste göz doktoru ısrar ediyorsa, bir süre sonra o hastanın gizli guatrı olduğu anlaşılabilir.
MS hastalığı göz muayenesiyle ortaya çıkabilir mi? Kesinlikle evet. Multi Skleroz (MS) hastalığı aslında teşhisi bir hayli zor hastalıklardan biridir. Ancak, ilk belirtisini gözle verir. Gelip geçice çift görmeler, kapak düşüklükleri bu hastalığın ilk belirtileridir. Göz doktoruna gelen hasta, ısrarla MS teşhisi için nöroloğa yönlendirilir.
Beyin tümörleri konusunda göz nasıl ipucu veriyor? Zaten beynin uzantısı olan göz, bir yerde bize beynin içine bakma fırsatı tanır. Görme sinirindeki en ufak değişiklikler tümörün habercisidir. Göz muayenesinden sonra yapılan birkaç küçük testle, film çekmeden, radyolojik muayene yapmadan, tümörün yerini bile söyleyebiliriz. Örneğin; bir göz doktoru, daha hiçbir şikâyet vermeyen ve beynin sağ tarafında bulunan bir lezyonu, gözün sol tarafını görmemesi ile tespit edebilir. Sol tarafta bulunan tümör de sağ tarafı etkiler. Bazı tümörler alt tarafı ya da iç tarafı göstermez. Neredeyse, tümörün cinsine kadar sadece göz dibine bakarak belirleyebiliriz.
Kan hastalıklarının teşhisinde göz muayenesinin önemi nedir? Kan tümörleri yani; kan kanserleri, Akdeniz anemisi, demir eksikliği gibi çeşitli kan hastalıkları da hastada henüz şikayetler belirmeden, göz dibine bakılarak teşhis edilebilir. Günümüzde pek çok kişi kan sulandırıcı ilaç kullanıyor. Kalp krizi geçirmiş ya da damar sertliği olan hastalarda, kan sulandırıcılar kullanılır. Bunların her kişiye özel olarak uygun olup olmadığını, yine göz doktoru belirler. Kan sulandırıcıları kanın akışını hızlandırmakla birlikte, fazla verildiği taktirde kanamalara neden olur. Cilt altı kanamalarından önce göz dibinde kanamalar olur. Bu ilaçların kanı fazla sulandırdığını yine ilk önce göz doktoru anlar. Ameliyatlardan ya da hastalıklardan sonra pıhtı yapmaması için kan sulandırıcı kullanan kişilerin gözlerinde kanamalar meydana geliyorsa, ilacın dozu düşürülmelidir. Bu dışardan bakılarak anlaşılamayabilir. Ancak, göz dibi bu konuda aynen bir ayna görevi yapar.
Karaciğer hastalıklarının ilk belirtileri de gözde mi ortaya çıkar? Karaciğer hastalıkları da gözle ortaya çıkar. Gözün dış tarafında yani şeffaf kısmında bir halka oluşur. Tıpkı kolesterolü fazla olan hastalar gibi, karaciğer hastalarında da ilk belirtiler gözde olur. Gözün şeffaf kısmının dış tarafında ancak göz doktorunun anlayacağı birikimler oluşur. Hatta, bazen kolesterolü yüksek olan kişilerde göz kapaklarında sarı birikimler gözle görülecek duruma gelir. Gözün üst ve alt kapağında sarı plakalar, hatta çıkıntılar oluşur.
Göz kapağındaki şişlikler neyin habercisi olabilir? Böbrek hastalarında, hastada henüz hiçbir şikayet yokken, göz kapaklarında şişler meydana gelir. Göz doktoru böbrek testleri istediğinde, böbreklerin bozulmuş olduğu anlaşılır. Bunun adı 'quinke ödemi'dir. Hastalarda daha çok alt kapaklarda olmak üzere, gün boyunca aynı şiddette devam eden şişlikler bu hastalığı çağrıştırır.
Sabahları gözlerin çok aşırı şişmesi bir hastalık belirtisi olabilir mi? Kalp hastalığının ilk belirtisi olabilir. Ama bu yine, göz dibi muayenelerinde daha detaylı olarak belirlenebilir. Nasıl ki kalp hastalarında gün içinde ayakların dibinde sıvı birikirse, gece yattığımızda kafamız kalp hizasına gelir ve ödem en fazla sıvı birimine yer sağlayabilen kapaklar bölgesinde oluşur. Bu tip hastalıklarda kişi gözleri çok şiş olarak uyanır. Hasta ayağa kalktığında, bir iki saat içinde şişinin azaldığını görecektir. Bu da ayağa doğru inen sıvının mekanik yer çekiminden kaynaklanır. Bu şikâyet bile, gizli bir kalp hastalığının ilk belirtisi olabilir.
|