|
|
|
|
|
Gül'ün Filistin seçimi baskısı sonuç verdi
|
|
Sabah Yazarı Soli Özel bugün Filistin'de yapılacak başkanlık seçimi öncesinde halkın nabzını tuttu. Gül'ün sandıklarda Filistinli gözlemci yer alması isteğine seçime bir gün kala İsrail'den olumlu yanıt geldi.
'İşler kötüye gider'
Geçici Filistin lideri, bugünkü seçimi kazanması beklenen Mahmud Abbas'ın basın toplantısına katıldım... Yönelttiğim bir soruya yanıtı netti: Bir önceki hükümetimin düşmesinden İsrail sorumlu. Bu kez olumlu tepki vermeli.
Cuma günü Kudüs'te hava güneşli ve berrak. Ramallah'a giderken yollar kalabalık değil. İsrail şehirlerini bağlayan otoyoldan saptığımızda derhal delik deşik yollar başlıyor. Duvar ve tel örgüler hemen dikkatinizi çekiyor. Kontrol noktasında trafik keşmekeşi var. Bugün yapılacak seçim nedeniyle dünyanın tüm ülkelerinden gazeteciler burada toplandığından geçişler kolaylaşmış. Ramallah'da bir tatil günü yaşanıyor. Duvarlarda çok az sayıda seçim posteri var. Ramallah'da siyaseti okuyanlardan biriyle konuşurken, seçime katılan yedi adayın altısının iddiaları olmadığını söylüyor. Mayıs ayında yapılacak meclis seçimine yatırım yapıyorlar. Hamas zaten katılmıyor. Milliyetçi kanatta sokağın ve silahlı direnişin itici gücü sayılan Mervan Barguti, hapisten koyduğu adaylığını geri çekmişti. Buradaki bir beklenti de meclis seçimine kadar, beş kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Barguti'nin serbest bırakılacağı.
YAKLAŞIMLARI FARKLI Konuştuğum bir düşünce kuruluşu yöneticisi seçim sonrası için beklentilerin abartılı olduğu kanısında. Ebu Mazen'in (geçici Filistin lideri Mahmud Abbas) kendisinden beklenenleri yerine getirebilmesi için İsrail'in politikalarını değiştirmesi gerektiğini düşünüyor. Bu bağlamda da Filistinliler'le İsrailliler arasındaki en önemli farkın çözüme yaklaşımda görüldüğünü ekliyor. Filistinliler hemen nihai çözüm müzakerelerine başlamak istiyor. İsrail ise Gazze'den çekildikten sonraki statükoyu sabitleyecek bir ara çözüm peşinde. Filistinliler bunun bir salam taktiği olduğuna inanıyor.
TALEPLER SIRALANIYOR Ramallah Filistin'in diğer yerlerine göre refah düzeyi daha yüksek bir kent. Ancak son dört yılın getirdiği fakirleştirme burada bile hissediliyor. Kişi başına gelir 2000'e göre en az yarı yarıya azalmış. Son dört yılda yüz binin üzerinde vasıflı Filistinli göç etmiş. Filistinliler'in yüzde 60'ı işsiz. Yüzde 65'i ise yoksulluk sınırının altında yaşıyor. "Barış süreci yeniden başlamaz ve hayat kolaylaşmazsa göç sürer" diyor Ramallah'ın bir yerlisi. Bazı siyasetçilere danışmanlık da yapan bir yorumcu, İsrail'den talepleri şöyle sıraladı: Suikastlere, şehir ve kamplara baskın yapmaya son, bazı mahkumların serbest bırakılması, doğrudan müzakerelere başlanması, 28 Eylül 2000 yani intifadanın başladığı gündeki sınırlara dönülmesi, duvar inşaatının durması, Filistinliler'in hareket serbestisinin artması...
ABBAS: ÖNCE DÜZEN Saat 18.00'e doğru Ramallah'ın çıkışındaki El Birih'te Selim Efendi Restoranı'nda Ebu Mazen'in basın toplantısına gittik. Salonda dünyanın dört bucağından gazeteciler vardı. Ebu Mazen, yanında kurmayları Muhammed Şitayi ve İçişleri Bakanı olması beklenen Nasır Yusuf ile salona girip kısa bir konuşma yaptı. Seçimin şeffaf, demokratik bir şekilde gerçekleşeceğini, bundan sonra meclis seçiminin yapılacağını ve bunların bölgeye örnek teşkil edeceğini söyledi. Soruları cevaplarken programını da açıkladı. Birinci öncelik düzenin kurulması, hukukun üstünlüğünün sağlanması, güvenlik güçlerinin tek çatı altında toplanmasıyla silahlanma anarşisinin sona ermesi. Filistinliler'in daha önce yaptığı gibi kendi aralarında bir hudna "ateşkes" daha gerçekleştirmelerini sağlayacağını söyledi. İsrailliler'in aradığı silahlı militanların bile kendisini desteklediğini ekledi.
MAZERET ENDİŞESİ Sıra geldiğinde kendisine şu soruyu sordum: Güvenliğin sağlandığını, şiddetin durduğunu ve reformların başladığını varsayalım. Büyük devletlerin ve İsrail'in size cevap vermeleri için onlara ne kadar süre tanıyorsunuz? Ebu Mazen, ilgili tarafların derhal harekete geçmeleri gerektiğini söyledi. "Daha önceki üç aylık hükümetimin düşmesinden gecikme ve İsrail'in politikaları sorumludur. Bu sefer de İsrail yaptıklarımıza olumlu tepki vermezse işler kötüye gider" diye de ekledi. Kendilerini yenilemeye hazır gibi görünen Filistinliler'in hemen hepsinde bu yaptıklarına İsrail'den olumlu bir karşılık gelmeyeceği kaygısı var. Şiddetin yüzde yüz bitmesinin beklenmesini gerçekçi bulmuyorlar. Bunun mazeret olarak kullanılacağını düşünüyorlar.
|
|
|
|
|
|
|
|
|