Acı kayıplar
Önce Cebeci, ardından Polatyar... Türk Yarışatçılığı son haftada iki çok değerli üyesini kaybetti. Hem Dinçer Cebeci ile, hem de Niyazi Polatyar ile Yarışatı Yetiştiricileri ve Sahipleri Derneklerinin Yönetim Kurullarında uzun süre birlikte çalıştım. Beraber seyahatlere gittik. İkisi de birer at ve yarış aşığı idiler. Camia için de oldukça faydalı projelerin içinde hep vardılar. Niyazi ağabey ile aramızda bir parola vardı. Her karşılaştığımızda birbirimizin kulağına eğilir, aynı lafları tekrarlardık. Bu bizim uğurumuzdu. Şencan Fotocan, Çetin Mete, Niyazi Polatyar ve Tansu Plevneli yarışçılığımıza gişe memurluğu hatta postalık ile başlayan dörtlülerin İzmir ayağı idi. İkisine de "Ağabey" derdim. Sanki ben çok gençmişim gibi... Onları kolay unutmayacağız. Daha önce kaybettiklerimiz gibi... Gün geçmiyor ki Barokas'tan, Adil ağabey'den, Yusuf Dikman'dan, Fethi Tulgar'dan ve diğerlerinden bahsetmeyelim. Hepsine bir kere daha allahtan rahmet diliyorum. İster inanın, ister inanmayın. İsterseniz "Sen eski günlerle bozmuşsun." deyin. Ben eski senelerdeki atçılığı, arkadaşlığı, samimiyeti çok arıyor ve o günleri yaşamış olan herkese uzun ömürler diliyorum. Bugün Adana'da güzel mücadelelere sahne olacağını düşündüğüm yedi koşu var. Dersimizi, çalıştık, arkadaşlarımızla tartıştık, Adana ile uzun uzun telefon ve mail vasıtası ile konuştuk. Ortaya aşağıdaki şablon çıktı. Sizde de birşeyler vardır. Hepinizin bahtınız açık, şansınız bol olsun. Allah hepinize sağlıklı uzun ömür versin.
|