kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
'Hayır' diyecek kadar param var
'Hayır' diyecek kadar param var
Hayatım program yapmakla geçiyor
Candan'a söz vermiştim

'Hayır' diyebilecek kadar param var

Karikatürist, yazar, yönetmen ve TV programı yapımcısı Gani Müjde, "Hiçbir şeye sanat olsun diye başlamadım. Çünkü yırtmak zorundaydım" diyor.

Eşi Belma Canciğer, çocukları Ece Su ve Arda ile mutlu bir aile tablosu çizen Gani Müjde, yazdığı "Yıldızların Altında" müzikali ile gündemde. Müjde, ailesini, hobilerini ve hayata bakışını anlattı.


'Hayır' diyecek kadar param var

İstemediği hiçbir projeye girmediğini söyleyen Gani Müjde, "Bir sanatçının 'Hayır' diyecek kadar parası olmalı. Bana 100 milyar verseler ağa dizisi çekmem" diyor. Ekmek yapan, şarap üreten Müjde, başkalarına inat hobi listesini uzatıyor.

Gani Müjde'nin müzikal yapacağını öğrendiğimde sarıldım telefona. "Tamam var öyle bir proje ama henüz kesin değil" dedikten sonra her hafta telefonla görüştük. Bu arada müzikal ve oyuncuları da kesinleşti. "Peki bu hafta sonu yapalım" dediğinde Gani Müjde, aldığı bir ölüm haberi nedeniyle ertelendi randevumuz. Ertesi hafta ise Belgrad Ormanları'ndan dönüşte geçirdiği küçük bir trafik kazası nedeniyle. Zekeriyaköy'deki evinde onu beklerken, "Geldim ama hemen çıkmam lazım" deyince "Eh, bari fotoğrafları çekelim" dedik. Belma Canciğer, Gani Müjde, 3.5 yaşındaki Ece Su ve 7 aylık Arda'nın fotoğrafı işte böyle bir günde yakalanan birkaç kareden biri. Ben art arda gelen bu talihsizlikleri sıralarken o da "Ya, galiba bir daha evde röportaj yapmayı kabul etmeyeceğim. Çünkü her seferinde bir aksilik oluyor" deyince biraz rahatladım. Şanssızlık serisinden sadece kendimi sorumlu tutmam gerekmiyor demek ki... O kadar yoğun ki Müjde, Seyrantepe'deki ofisinde toplantı üstüne toplantı yapıyor. Masasının üzerindeki çay bardaklarının sayısı artıyor... İşte çocukluğundaki en büyük ufku "tornacılık" olan, karikatürist, yazar, senaristı, yönetmen ve televizyon programı yapımcısı Gani Müjde'nin hayatı...

* 1950'lerde İstanbul'a göç etmiş bir ailenin çocuğusunuz. Peki, karikatür serüveni nasıl başladı?
Tamamen tesadüf... Aç kalan kurtlar dağdan inerler ya kente... Benimki biraz öyle oldu.

* Neyin açlığıydı bu?
Para yok... Göçmen bir ailenin bir oğlusun. Bir buçuk odalı evlerde yaşıyorduk, 4 çocuk, 2 ebeveyn. Buradan yırtmak zorunda olduğunu düşünüyorsun. Hiçbir şeye sanat olsun diye başlamadım. 'Ben nasıl yırtarım?' diye düşündüm. Bütün seçimlerim o dönemde yırtma üzerine kuruluydu. Karikatürü de böyle bir araç gördüm. Öğrenciyim, çalışamıyorum. Ama bir duydum ki, Oğuz Aral birilerine para veriyor karikatürleri karşılığında... 'Aaa iyi o zaman... Ben gideyim Oğuz Aral'a karikatür çizeyim' dedim... 'Biliyor musun?', 'Bilmiyorum ama öğrenirim. Para versinler yeter'.

* Yine de yetenek gerekir ama...
Malzemede bir şey var ama bulup çıkarmak öyle kolay değil... Tozkoparan'dan çıkıp, 'Ressam olacağım' demek her babayiğidin harcı değil yani... Çocukluğumuzda en büyük ufkumuz tornacılıktı. Hakikaten yaşananları hayatın şakası gibi algıladığım oluyor.

* Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Bölümü'nü seçmeniz nasıl oldu peki?
Resim Bölümü'nde okuyordum. Dedim ki 'Ulan benim resmimi kim alır? Ama sinemayı bitirirsem, reklamcı olurum. Reklamcılar çok para kazanıyor'.

* Hep yırtmayı düşünüyorsunuz...
Sinema filan yok öyle ideal. Okula kopya çekerek girdim. İçeride çok bunaldım. Herkes çok entelektüel, ben hariç. Fark ettiler hıyarlığımı. Lütfi Akat 'Sen haftada 2 kitap oku, gel bana anlat' dedi.

* Niye reklamcılık yapmadınız?
Teklif geldi ama yapmadım. Hep söylerim, 'Bir sanatçının ne kadar parası olmalıdır' sorusunun cevabı 'Hayır' diyecek kadardır. Bana kimse sevmediğim projeyi yaptıramaz. O lükse ulaştım. Çok param yok ama istemediğim işe hayır diyebilirim. Dünyanın en çok seyredilen filmini yapsam ne olur... Sabancı'yı da aynı yere gömüyorlar, beni de...

* Arabesk filminin senaryosunu yazdınız. Teklif nasıl geldi? Uğur Yücel geldi ben Limon'u çıkartırken... 'Hocam' dedi, 'Ben stand-up yapacağım'. Ben de 'Hayırlı olsun, kaça çıkıyor?' dedim...

* Hep bir maliyet hesabı var yani... Bilmiyorum ki ne olduğunu... Uğur Yücel ile tanışıklığım beni Ertem Eğilmez'e götürdü. Arabesk konusunda film senaryosu yazmamı istediler. Yazdım. Sonra ben tembel çıktım. Uzun süre ara verdim. Kahpe Bizans'ı yaptım.

* Yeni projeleriniz var mı? Üzerinde çalıştığım 3-4 iş var. Hangisine ısınırsam onu yapacağım.

* Neler söyleyebilirsiniz konularıyla ilgili? Söylemem. Çalıyorlar çünkü. Daha önce söylediklerimi başkaları yaptı.

* Sizi besleyen ve yol gösteren ne oldu? Duygularımız, vicdanımız ve ahlakçılığımız. Bölüm başına 100 milyar verin ağa dizisi yazmam. Kurtlar Vadisi dizisi oynadıktan sonra 100 tane insanın boğazı kesilerek öldürülüyorsa, 'Biz buzdolabı satıyoruz. Ne yapalım?' diyemezsin. Hayat Bilgisi'nde (senaryosunu yazıyor) iç uyuşturucudan, intihardan, cinsellikten bahsetmedim.

* Eşinizin bu sektörde olması dezavantaj değil mi? Aslında şans. O haftada iki gün çalışıyor. Beş günü çocuklara ayırıyor, kendine ayırıyor ayırabilirse. Alman çöpçüsü gibi yaşamak için 24 saat çalışmak zorunda kalan mutlu azınlığız. Özel hayatlar bitiyor, hobiler olmuyor... Kimsenin hobisi yok ya...

* Sizin o konuda sıkıntınız yok sanırım. Önce uçakla başladım, bilgisayarda Flash Simulator programı ile. Baktım orada uçuruyorum 'Gerçeğini de uçurabilirim' dedim. Airbus bile kullandım. Onno Tunç ölünce sağa çekip tamir etme şansınızın olmadığı bir aleti kullanmak istemedim. Vazgeçtim, denizciliğe sardım. Şimdi evde ekmek yapıyorum, şarap üretmeye çalışıyorum.

* Çocuklar hayatınızda ne gibi farklılıklar yarattı?
Sorumluluk duygusu geldi. Çok korkuyorum onları üzmekten, kırmaktan. Arkadaşız biz. Mesela Ece Su henüz 3.5 yaşında ama bütün aşklarını önce bana anlatır. Onların hayata en iyi şekilde hazırlanmasını istiyorum.

Halime Sürek Kahveci

DİĞER GÜNCEL HABERLERİ
 2005'e imzanızı sigarayı bırakarak atın
 Dışarı Çıkmadan Önce
 En meşhur New Yorklu'da Osmanlı geni
 Sevdikleri için dua ediyorlar
 Zıt kutupların aşkı
 Doğumgünü kutlanıyor
 Yeni Mekanlar Denemek İsteyenlere
 Boğaz'ın sevimli yunusları
 Taklit değil tiyatro yapıyoruz
 Kısa...kısa...kısa...
 Tokluğunuz ne kadar değil ne yediğinize bağlı
 Renk körlerine özel kontakt lens müjdesi
 Doğum kontrol hapları şişman kadınlarda etkisiz
 Dansın gücüyle enerjinizi artırın
 Bozulmayan araba, bebek cep telefonu ve bilgisayar
 Broadway'den İstanbul'a
 Gelenekselle modern buluşuyor
 Eski kürklerinizi değerlendirin
 Avrupa'nın ünlü markaları bir arada
    Cumartesi Yazarlar
  » Güncel
    Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
BALÇİÇEK PAMİR
Taksim'de elinde valizle koşan kadın benim...
KENAN ONUK
Vengerov'un muhteşem konseri
Geçen yılın ülkemiz...
Yemekten önce özel bir kokteyl içmek ister misiniz?
Evde yemeğe hazırlama içkisi olarak ikram edilirdi kokteyl. Ama giderek bar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.