|
|
|
|
|
|
YDK üyeleri Baykal'a sert çıktı
Baykal'ın YDK üyeleriyle ilgili rüşvet iddiaları karşısında kimi YDK üyelerinden sert tepki geldi. YDK üyesi Şahin: 'Cerahat patlarsa başkasına sıçrar, bize gelmez.' derken, YDK üyesi Gürpınar, 'Doğru kararı verdiğime inanıyorum' dedi. Akyol: 'Sorun Baykal-Sarıgül sorunu değil. Dosyaya göre karar verdik. Şimdi Sarıgülcü mü olduk.'.
CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri Ali Şahin, İrfan Gürpınar ve Hasan Akyol, Genel Başkan Deniz Baykal'ın YDK'ya ilişkin eleştirilerine tepki gösterdi.
Şahin, Gürpınar ve Akyol, CHP Ankara Milletvekili Mehmet Tomanbay ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. CHP'nin son kurultayında Deniz Baykal'ın önerisi ile YDK üyeliği görevlerine getirildiklerini ve uzun zamandır bu görevi yaptıklarını anımsatan Şahin, Mustafa Sarıgül dosyası gelinceye kadar Kurul ile parti yönetimi arasında hiçbir uyumsuzluk yaşanmadığını söyledi.
Bu dosyanın görüşülmeye başlanmasından bir hafta önce Genel Başkan Baykal'ın YDK dan iki kişinin rüşvet olayına karıştığını kamuoyuna duyurduğunu ve bunun Kurul üyelerini son derece rahatsız ettiğini ifade eden Şahin, şunları söyledi:
SARIGÜL'E İHRAÇ VERİLME YİNE SUÇLAR MIYDI?
''Sayın Genel Başkan'ın iddia ettiği gibi Kurul toplantısında rüşvet olayını görüşmeyen ve değerlendirmeyen bizler değiliz. Sürekli görüşmeyi engelleyen ve bu vesile ile zaman kazanmaya çalışan YDK Başkanı İsmet Çanakçı, Genel Başkana bu bilgileri doğru aktarmış olsa idi Başkanımızın bu derece ağır ithamlarda bulunacağına inanmıyoruz.YDK'nın en büyük şansızlığı; üyeler arasında 6 hukukçu olmasına rağmen başkanlığın, hukukçu olmayan, dosya okuma gereği duymayan, karar yazdırmayan, (örgüt böyle istiyor, Genel Merkez şöyle istiyor) gerekçeleri ile karar verdirmek isteyen bir kişide olmasıdır. Gelinen bu noktada çok üzgünüz. Genel Başkan'ın, iki arkadaş arasında aslı olup olmadığı tartışılan, bizce aslı olmayan rüşvet iddiasını gerekçe yaparak, YDK'yı ve bizler gibi kendisi ile yıllardır politika yapan dürüst ve onurlu insanları suçlamasını şiddetle kınıyoruz. Eğer Mustafa Sarıgül'e ihraç kararı verilse idi YDK üyelerini yine rüşvetle suçlar mıydı acaba?''
Şahin, Mustafa Sarıgül dosyasının, ''Genel Başkan Baykal'ın dosyaya gösterdiği hassasiyet göz önüne alınarak, ciddi şekilde okunduğunu ve objektif ölçülerle değerlendirildiğini'' söyledi.
Mustafa Sarıgül aleyhine verilen yargı kararı, açılmış bir dava, müfettişlerce verilmiş bir rapor olmadığı gibi kendisine yönelik resmi bir suçlamanın da mevcut bulunmadığını belirten Şahin, sözlerini şöyle tamamladı:
''YA TETİKÇİ YA HUKUKÇU''
''Bu durumda Şişli Belediye Başkanlığı'nı yürüten Mustafa Sarıgül'ün yasaların ve mevcut delillerin öngörmediği rüşvet alma gibi ağır bir suçtan siyaseten de olsa ihraç etmeyi hak ve hukuka uygun görmedik. Bu kararı verirken parti yönetiminin isteği ile hukuk arasında zorlandık. Kamuoyu gözünde ya tetikçi yada hukukçu olacaktık. Bizler hukuka, hukukun kişilere tanıdığı haklara sahip çıkarak, ikinci yolu seçtik. Sonuç olarak, Genel Başkan'ın haksız ve insafsızca YDK üyelerinin hepsine yönelik ağır suçlamalarını reddediyoruz. Bizler artimizin onurlu ve şerefli üyeleriyiz. Bu kimliğimizle partimize hizmet vermeye devam edeceğiz. Verdiğimiz kararda hiçbir kişisel çıkar yoktur, hak ve hukuk vardır.''
YDK üyesi ve eski Turizm Bakanı İrfan Gürpınar, bir gazetecinin Genel Başkan Baykal'la birlikte sürdürdükleri siyaset mücadelesinin bukararla sonuna mı gelindiği yolundaki sorusunu şöyle yanıtladı:''1973'ten bu yana 10 gün öncesine kadar kendisi ile siyasi ve özel arkadaşlığımızı yürüttük. Yine de bu arkadaşlığımız sürmektedir.
'OBJEKTİF DAVRANDIM'
Benim bu konuda vereceğim karar kendisi ve genel merkez yöneticileri tarafından 1 ay önce biliniyordu. Bu kararı verirken Deniz Baykal sevgim ile kişiliğim arasında sıkıştım. Ancak sonunda hukukun gereğini yaptım ve doğru karar verdiğime inanıyorum. Çünkü Sarıgül'e isnat edilen suçlar onun 7 ceddini itham altına alacak nitelikte suçlardı. Bunun vebalini bir hukuk adamı olarak taşıyamazdım. Objektif davrandım.''
Hasan Akyol da aynı soruya, konuya sadece Baykal-Sarıgül sorunu olarak bakılmasının doğru olmadığını belirterek, ''Konu bir hukuk sorunudur. Şimdi biz bu kararı vererek Sarıgülcü mü olduk? Yok böyle bir şey. Dosyayı inceledik ve kararı verdik'' yanıtını verdi.
'BİZE SIÇRAMAZ'
YDK üyesi Şahin de CHP'nin güçlü bir parti olduğunu ve onu bozacak unsurların partiye sızmasına kimsenin izin vermeyeceğini söyledi.
''Genel Başkan bizi cerahat olarak niteledi. Şu bilinmeli ki o cerahat patlarsa bize gelmez, başkalarına sıçrar. Bizim son çare olarak yanına gideceğimiz Genel Başkan'ımız bu açıklamalarla bizi sahipsiz bırakmıştır. Biz şimdi kime gideceğiz?'' diyen Şahin, oğlunun eşinin Şişli Belediyesi'ne 1,5 yıl önce asgari ücretle girdiğini ve bununla ilgili olarak Başkan Sarıgül'ü de CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem'in aradığını söyledi.
Şahin, ''Kurultayda kime oy vereceksiniz?'' sorusunu ise ''Bu söylenir mi şimdi. Sen bizi de partiden ihraç ettireceksin'' diye yanıtladı. YDK üyeleri Gürpınar ve Şahin'in basın toplantısında soruları yanıtlarken, zaman zaman gözyaşlarını tutamadıkları görüldü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|