| |
Biraz saygı lütfen
Kimse boşuna beklemesin, Rahşan Ecevit'in "din elden gidiyor" esprisi üzerine tek satır yazmayacağım. O işten sıkıldım. Ben size bugün, cebinde Türk kimliği taşıyan "kanunsuzlar" ın topluma saygısızlığından söz etmek istiyorum. Nihayet bir kamyon Tekel sigarasını çalmaya çalışan üç kafadarın, üç kişiyi öldürmesinden; Egebank'ın eski sahibi Murat Demirel'in Bulgaristan'a kaçarken enselenmesinden; Sarıyer'de gece yarısı ev basıp, 3 yaşındaki bir bebeği öldürenlerin saygısızlığından sıkıldım. Yahu hiç mi akıl yok, hiç mi izan yok bunlarda? Milyonlarca doları çok duygusal bir şekilde "yönlendirebilen" koskoca Murat Demirel basit bir firar olayını nasıl oluyor da ağzına burnuna bulaştırıyor? Nasıl oluyor da, topu topu bir kamyon sigara çalacak üç "yetişkin", bir anda üç cinayet birden işleyebiliyor? Ve besbelli ki aralarında alacak verecekten başka bir dava bulunmayan iki ticari rakip kapışıyor fakat bu arada 3 yaşındaki bir çocuk gümbürtüye gidiyor. Bütün bu süreçlerde "ortak bir nokta" olmalı. Bu nokta, kanunsuzların topluma karşı "sorumluluk" hissetmemesi ve hiç "saygı" duymamasıdır. Modern insan, kanunsuz bir süreçte bile, biraz olsun zekâ, maharet ve muhakeme yeteneği görmek istiyor ama kanunsuzlar, seçtikleri kaba saba yöntemlerle hepimize saygısızlık yapıyorlar. Hukuk, sosyoloji, kriminoloji veya matematik alanında kariyer yapmış olmalarını beklemiyorum ama insan biraz olsun detay işçiliği bekliyor. İhtimal hesapları, sebepsonuç ilişkisi falan yani.. Üç kişi, topu topu bir kamyon sigara çalacak, önce iki kişiyi, ardından da köstebeği yakıp öldürüyorlar. Ama daha önce köstebekle konuştukları telefon kayıtlarını hesaba katmıyorlar. Tamam anladık hırsızsın da, hiç mi kafan çalışmıyor be adam! Alın Murat Demirel'i, herhalde mektep medrese görmüş olmalıdır. Yılbaşı gümbürtüsünde, ülkeden tekneyle vınlamaya çalışırken, Bulgaristan'da küüt polisin kucağında... İnsan polisle işbirliği yapsa bu kadar kolay yakalanmaz. Saygısızlık dediğim bu işte! Biraz ince hesap yap, öyle yola çık, polisi atlat, becer bir şeyler, çok gerekiyorsa 6 ay sonra yakalan, gel alnından öpeyim! Ama ne gezer, sanırsınız ki polisi asist ediyorlar. Sarıyer'de ev basıyorlar. Nihayet çek senet anlaşmazlığıdır, bilemedin namus hikâyesidir. İyi de 3 yaşında çocuğu niye öldürürsünüz? Doğuştan mı katilsiniz yoksa hiç mi kafanız çalışmıyor? Bizde artık kanunsuzluğun da haysiyeti, raconu falan kalmadı. Alt tabaka kanunsuzlar, suç gecesi pavyonda eğlenirken yakalanıyor, üst kattakiler ise kaçarken polisin kucağına gidiyor. Herifler, kimseyi incitmeden sigara bile çalamıyorlar, ille üç kişiyi temizleyecekler. Berikiler de çocuk öldürmeden de hesaplaşamıyorlar kendi aralarında. Şark'ın kanunsuzu da şarklı velhasıl! Aslında ben de bu yazıyı kanunsuzlarımızın içine düştüğü duruma üzüldüğüm için yazmadım. Zekâ dağıtılırken kendilerine cimri davranılmış kimi gazete yazarları çıksın da, İlker Sarıer kanunsuzlara akıl hocalığı yapıyor şeklinde makale döşensinler, diye yazdım. Türk yazarlarının bazılarında, okuduğunu anlamak değil, yazılmayanı anlamak hastalığı gelişmiştir.
|