Ekonomide tek patron dönemi
Yeni yıl kutlaması dolayısıyla arayan etkin bir sivil toplum örgütünün başkanı söze doğrudan girdi: "Kabine değişikliğini hemen bekleme. Önce bakanlık birleşmesi, sonra bakan değişimi olacak..." İddiasını güçlü duyumlara dayandırdığını belirtip ekledi: "Hazine'nin büyük bölümü, Maliye Bakanlığı'na bağlanacak. Ekonominin tek patronu, tek bakanı olacak..." Ekonominin yakın gelecekteki tek patronunun adını da "Maliye Bakanı Kemal Unakıtan" diye açıkladı. Aslında, hükümetin ilk kuruluş döneminde, bakan sayısı azaltılırken de "ekonomi yönetiminin tek patronu olması gerektiği" düşüncesi gündeme gelmişti. Bazı dengeler gözetilmiş ve bundan vazgeçilmişti. Öyle gözüküyor ki, aradan geçen iki yıllık sürede, "denge sorunu" çözülmüş. Nitekim, Başbakan'ın, "Gittiğimiz ülkelerde karşmıza ekonomiden sorumlu tek bakan çıkıyor, biz ise iki, bazen üç-dört bakanla karşlarına çıkıyoruz" yakınmasında bulunduğu da biliniyor.
Vana ve musluk tek elde Hatta, tek parti iktidarı olmasına rağmen, ekonomideki çok başlılığın, bir çok kararın alınmasında ve uygulamasında yarattığı sıkıntılar, hükümet içinde bile eleştiri konusu olmaktaydı. İddiaya göre, kabine değişikliğinde bakanlık birleştirmesiyle bu sıkıntılı durum da aşlacak. Hazine, Maliye ile bütünleştirilirken, bazı birimleri de ilgili bakanlıklara dağıtılacak. Üst düzey bir bürokratın deyimiyle, "vana ve musluk bir arada çalışacak..." Çünkü, Maliye vana, Hazine de musluk olduğu için ikisinin birlikte çalışmasında sıkıntılarla karşlaşlıyordu. Vana açılınca, musluk tıkalı oluyor, musluk açıldığında ise vanadan su gelmiyordu. Özetle, "ödenek ve ödeme planlaması" yeni düzenleme ile tek potada toplanacak. Zaten, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer de bir ay kadar önce ekibi ile birlikte "kamunun yeniden yapılandırması" çerçevesinde hazırladığı "Kamu Yönetimi Temel Kanunu" hakkında Erdoğan'a bilgi aktarmıştı.
Birleştirmenin formülü Toplantı sonrasında sadece, "Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün lağvedilmesine benzer büyük reformlar geliyor" haberleri sızmış ve onun ötesinde bilgi yansımamıştı. Ekonomi çevrelerine göre, Maliye ile birleştirilmesinin formülü devreye girdiği anda Hazine birimlerinin diğer bakanlıklara öngörülen dağılımı şöyle gerçekleşecek: Hazine Müsteşarlığı bünyesindeki Sigorta Denetleme Kurulu ile Sigortacılık Genel Müdürlüğü'ne uzun süredir Sermaye Piyasası Kurulu talip. Maliye dışında talip olunan bir diğer kurumda Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü... Zaten, Merkez Bankası'nın özerkleşmesi, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun oluşması ile Banka ve Kambiyo Genel Müdürlüğü güdükleşti, "Bankacılık" ile ilgili herhangi bir işlevi kalmadı. Kambiyo; (madeni ve kağıt para şeklindeki tüm yabancı ülke paraları ve bu paralarla ödeme yapabilen her tür hesap, belge, bono, poliçe, çek gibi parasal araçlar) ile ilgili işlemler de özerk kurumlar tarafından yürütülüyor. Bu birimlerin Maliye Bakanlığı'na mı, BBDK'ya mı, yoksa SPK'ya mı kaydırılacağı şu an bilinmiyor. Kamu İktisadi Teşebbüsleri Genel Müdürlüğü'nün Maliye Bakanı'nın uhdesindeki Özelleştirme İdaresi'ne bağlanmasına kesin gözüyle bakılıyor. Kamu Finansmanı Genel Müdürlüğü'nün gideceği adres de belli; Maliye Bakanlığı...Yabancı Sermaye ile Teşvik ve Uygulama Genel Müdürlükleri de "Devlet Yardımları Genel Müdürlüğü" adı altında toplanıyor. DYGM'nin gideceği adres ise Sanayi ve Ticaret Bakanlığı olarak gösteriliyor. Dış borç ve kredilerle ilgili konuları takip eden Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürlüğü'nün eteğinden ise Dışişleri ve Maliye birlikte çekiyor...Sonuç olarak şu söylenebilir ki, Hazine Müsteşarlığı ya yetki kanunu veya kabine değişikliğinde doğrudan Maliye Bakanı'na bağlanmasıyla ayrı bir yapı olmaktan çıkacak. AB ile müzakereleri yürütmesi için Başmüzakereci olarak atanmasının ön plana çıktığı bir dönemde görülüyor ki Ali Babacan'ın Bakanlığı ile birlikte Hazine Müsteşarlığı da son bulacak...
|