|
|
Adalet, toplumun temelidir
Yaşamımdaki 54 yıllık sürenin 15-40 yaş arasını "hak arama peşinde" geçirmiş bir bireyim. Ama haklı olmanın, mutlaka doğru olmak anlamına gelmediğini de yaşayarak öğrendim. Korsan kitaba para verme hakkım gibi... Peki, "Doğru olmaya en yakın kavram nedir?" diye sorarsak, "adil olmanın, adaletli davranmanın" doğrulukla iç içe geçtiğini, özdeş yumurta ikizi olmasalar bile aynı ana babadan olduklarını söyleyebiliriz. Adliye saraylarında, mahkeme binalarında, önceleri Osmanlı'dan kalma "Adalet mülkün temelidir" sözü uzun yıllar yer almış, sonrasında da geçen Adalet Bakanı H.Sami Türk döneminde, bu sözün yerini "Adalet devletin temelidir" almıştır. Birinci söz ki, "memaliki Osmani"den gelme olup "ülke"nin, yani toprağın esas olduğunu kapsamakta; ikinci sözde ise "devlet"in öne çıkarıldığını düşünmekteyim. Tam bu noktada "Toprak mı, devlet mi, insan mı?" sorusunu sorup "insan" önceliğinde birleşebiliriz. Kaldı ki, Adalet Bakanı Cemil Çiçek de sık sık "İnsanı öne çıkaran anlayışın temsilcisiyiz" demektedir. 1 Nisan 2005'te hem yeni Türk Ceza Kanunu (5237), hem de yeni Ceza Muhakemeleri Kanunu (5271) yürürlüğe giriyor. Bu iki yasayla birlikte adalet kurumlarımızın gerek dış yüzeylerinde, gerekse duruşma salonlarında "insan"ı öne çıkaran ve günümüz adalet kavramına derinlik kazandıran sözün yer almasını istiyor ve bekliyorum: "Adalet, toplumun temelidir." SABRİ AYÇİÇEK (Eğitim danışmanı)ULUKENT/İZMİR
|