|
|
Cimbom'da neler oluyor?
Ben 25 yıllık gazetecilik birikimimle Beşiktaş yöneticiliği yaptım... Şunu söyleyeyim: Kamuoyunda tahmin edilenin aksine, kulüp yöneticileri birbirleri ile yakın dosttur... Öyle olması da doğaldır... Çoğu zaman telefonla, zaman zaman yüzyüze görüşerek, fikir alışverişi yaparlar... Birbirlerinin kulüp tecrübelerinden yararlanırlar... Rekabet kadar kader ortaklığı da vardır, kulüp yöneticileri arasında... Onun için birbirlerinin ne durumda olduğunu çok çok iyi bilirler... Ben Canaydın'ı çok öncelerden tanırım... Bir Spor Kulübünün başına gelebilecek en nadide insanlardan biridir... Centilmendir... Kendi hakkını savunurken, rakibinin hakkını gaspetmeye uğraşmaz... Tam bir fairplay insanıdır... Açık söylüyorum... Özhan Canaydın, Futbol Federasyonu Başkanlığı'na önerilse, "G.Saray başkanıdır olmaz" demem. "Herkesten iyi yapar" derim... Ergun Gürsoy, bana akraba kadar yakın... Hem hemşehrilik var... Hem de dayımla iki kardeş gibiler... " Aramızda akrabalık da var " diyorlar... Zamanında Beşiktaş'ın iki şampiyonluğunu elinden aldığı için ona kızarım ama, hem birbirimizi çok severiz hem de sonuçta akrabayız... Şimdi Galatasaraylılar'a bir şey söyleyeyim... Benim bu iki dostum, ikisi de çok iyi insandırlar... İkisi de çok iyi Galatasaraylı'dır... İkisi de benimle çok duygularını paylaşmıştır... Canaydın ve Gürsoy'un birbirleriyle ilgili bütün düşüncelerini ve duygularını da bilirim... Biri tezse... Diğeri antitezdir... Bundan bir sentez çıkartabilirler mi? Bildiğim ancak iyi bir sentez çıkartabilirlerse Galatasaray kazanır... Yoksa hayatta olmaz...
|