İnce çizgi
Yoksul ülkelerin yoksul halkı ile dünyanın her köşesinden varlıklıları "kader, ölüm ve acı ortağı" kılan "tsunami", bu kadar kıyıcı olmayabilirdi. On binlerce ölünün ardından, dünyaya ve özellikle o bölgeye kalan mirastan biri de bu. Çünkü, Japonca'dan dünya diline armağan olan "tsunami" için Pasifik uyarılırken, Hint Okyanusu uyarılamadı bile. Oysa, başta binlerce kişiye mezar olan Hindistan ve Sri Lanka olmak üzere, bazı ülkelerin, çok sayıda insanı kurtarabilecek kadar zamanı vardı. Kimi tahminlere göre, dev dalgalar kıyıya vurmadan önce, en az üç saat.. Zaman vardı, ama uyarı, alarm sistemi ve haber yoktu.
Volkan patlamaları yahut depremlerin yol açtığı dev dalgalar, 1960'ların başında uluslararası işbirliği çabalarına yol açtı. Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu ve UNESCO'nun öncülüğünde, 1965'te "Uluslararası Tsunami Enformasyon Merkezi" kuruldu. Tsunami tehdidinin en yoğun olduğu Pasifik Okyanusu ülkeleri adına, "uyarı sistemi" nin sorumluluğu, daha 1949'da bir merkez kurmuş olan ABD'ye verildi. ABD'nin "Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi" NOAA, "Uluslararası Tsunami Enformasyon Merkezi" ile "Pasifik Tsunami Uyarı Merkezi"ni çalıştırmaya başladı. Hawaii'deki uyarı merkezi, özellikle bir depremin ardından, çok hızlı hesaplamalar yaparak, tsunaminin Pasifik'te hangi kıyılara, ne zaman ve hangi hız ve şiddetle ulaşacağını bildirmeye başladı.
26 Aralık'ta, "okyanusun dibinde" 9 şiddetinde deprem olduğunda, merkezin ne yaptığını NOAA şöyle açıklıyor: "NOAA bilim adamları, Hint Okyanusu'nda şiddetli bir denizaltı depreminin sinyalini alır almaz, ortaya çıkacak tsunami konusunda çok hızlı hareket ettiler." Ancak, sorun şuydu: "Deprem, Pasifik'te değil, Hint Okyanusu'nda olduğu için, ABD'nin sorumluluğu altındaki Hawaii, Kuzey Amerika'nın batı kıyıları ve Pasifik Havzası'nın diğer kıyıları açısından tsunami tehdidi yoktu." Bunun Türkçe meali şöyle: Pasifik Uyarı Merkezi, Pasifik'te kendisine üye olan ülkeleri uyarır. Onlar açısından bir tehdit yoksa, uyarı merkezine üye olmayan, Pasifik'te sayılmayan ülkeler uyarılmaz, uyarılamaz.
Açıklama, "meşru"! Çünkü, depremin ve tsunaminin vurduğu ülkelerden yalnızca Endonezya ve Tayland, bu uyarı sisteminin 26 üyesi arasında. Ve tsunaminin çarptığı batıdan Hint Okyanusu ülkesi sayılırken, ancak doğularından Pasifik'teler. Sri Lanka, Hindistan mesela, sisteme dahil değil. Lütfen bir harita açın ve Pasifik ile Hint Okyanusu ayrımına bir bakın. O ince çizgiyi görün. "İnce çizgi" aynı zamanda, esas olarak ABD ile Japonya'nın kendilerini korumak için geliştirdikleri "çağdaş uyarı sistemi" ile öteki taraftaki yoksulların kendilerini, insanlarını korumak için hiçbir şey yapamadıkları ve umursamazlığın çamuruna gömüldükleri coğrafya arasındaki ince çizgi aynı zamanda. Uyarı sistemi, ABD'nin batısında 9 şiddetinde bir depremden sonra, tsunamiyi karşılamak için Japonya'nın 18 saate kadar zamanı olduğu yönünde. Veya tersi. En son 1883'te, Krakatoa yanardağı yüzünden tsunami gören ve dalgalara, çamurlara 36 bin kişi gömen "Hint Okyanusu", kendini boşvermişliğe terk ederken ve uyarısızlığa terk edilirken, yanıbaşındaki Pasifik, ihtimal daha büyük olduğu için, "uyarı, tsunamiden korur" güvencesine kavuşmuş. Siz yine de haritaya bir bakın, o "ince çizgi"yi gözlerinizle görün!
|