kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
  » Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Şahnaz'ı 'Chantal' yapalım dediler kabul etmedim...
Şahnaz'ı 'Chantal' yapalım dediler kabul etmedim...
Eski filmlerin büyüsü reji ile ilgili

Şahnaz'ı 'Chantal' yapalım dediler kabul etmedim...

Avusturya yapımı bir filmde oynayan ve Viyana'da yıllardır sahnelenen ünlü 'Yarasa Opereti'nin kadrosunda yer alan Şahnaz Çakıralp, 'kendi ismi ile' önemli bir adım attığını söylüyor Yeni projeleriyle adından sıkça söz ettirecek olan Çakıralp, başrolünü Tarık Akan'la paylaşacağı 'Eylül' adlı TV dizisinin yanı sıra, 'Üvey Ana' adlı eski Türk filminde başrolü Göksel Arsoy ile paylaşıyor.

Daha çocukken Viyana'da izlediği ve "Bir gün bu sahnede ben de olacağım" dediği ünlü 'Yarasa Opereti'nin 'Ida'sı, gerçek bir yabancı dil meraklısı ve mesleğini hobi olarak gören bir tiyatro sanatçısı Şahnaz Çakıralp... Konservatuvarın birinci sınıfında okurken Devlet Tiyatroları'nda profesyonel olarak oynamaya başlayan genç oyuncu, bu konuda kendini çok şanslı sayıyor. Şahnaz'la kim karşı karşıya gelse anlar onun nasıl bir kişilik olduğunu; mesleğine nasıl aşık olduğunu ve oyunları için, müzikaller için, daha çok, hep daha çok projede yer almak için nasıl heyecanlı olduğunu... Onun kalbi ne için mi atıyor?
1- Müzikallerde rol almak için
2- Medyanın ve özellikle güçlü yazarların tiyatroyu desteklemesi için
3- Hep, ama hep bir proje içinde yer almak için; asla sahneden ayrı kalmamak için...

* Tiyatrocu olmaya nasıl karar verdin? Bir hayranlık mı? Okulda keşfedilen bir yetenek mi? Yoksa aileden gelen bir eğilim mi?
Ailemde hiç sanatçı ve tiyatrocu yok. Babam avukat, annem yıllarca ticaretle uğraştı, abim de diplomat. Küçük yaşlardan itibaren sanata çok büyük merakım vardı. Özellikle de sahne sanatlarına; bale ve dansa. Bu ilgi sonradan tiyatro olarak şekillendi. O zaman ben hep dans ederdim, tiyatroya gitmek isterdim, filmlere bakardım, resim çizerdim. Babam hukuk okumamı istedi, "sana çok engin bir kültür verecek' dedi ama ileriki yaşlarda bilinçli bir şekilde konservatuvarda okumaya karar verdim. Üstelik bu benim hobim, üzerine alkış ve para alıyorum daha ne olsun!!

* Peki ya tiyatro eğitimin ve sonrası?..
Alman Lisesi mezunuyum. Sonra Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Tiyatro bölümünü kazandım. Müşfik Kenter, Cihan Ünal, Zeliha Berksoy, Murat Karasu, Melih Tangün gibi çok değerli hocaların elinde yetiştim. Konservatuvarın ikinci sınıfında devlet tiyatrolarında Kenan Işık ile birlikte onun yönettiği oyunlarda oynamaya başladım. O zaman kimse tiyatroda oynamıyordu. 'Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz', 'Abdülcanbaz' ve '4. Murat'... Okul biter bitmez Şehir Tiyatroları'nda 'İbiş'in Rüyası'nda Erol Keskin ile başrol paylaştım. O zaman büyük bir olay olmuştu şehir tiyatrolarında; daha mezun olur olmaz başrolde oynamam ve başarılı olmam büyük ses getirmişti.

* Oyunculuğun hakkında yorumlar nasıl, özellikle hocalarının yorumları?
Beni oyuna gelip izleyenler; ki onlar Türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük oyuncu ve sanatçıları, hepsinin söylediği bir şey var, "Çok güzel bir kızsın ama güzelliğin oyunculuğunun yanında ikinci planda kalıyor". Bunu dedirtmek bence çok önemli. Zaten öyle olmasa beni güzel kadın rolleri için kullanırlardı.

* Şimdi tiyatroda 'Şaşkın Aşıklar' devam ediyor değil mi? Şu öpüşme sahnesiyle çok konuşulan oyununuz...
Devrim Saltoğlu ve Asuman Dabak ile birlikte oyunumuz devam ediyor. Mart'tan beri oynuyoruz ve son bir aydır da turnelere gidip geliyoruz. Bütün vodvillerde hemen hemen öpüşme sahnesi vardır bu da abartılacak bir şey değil. Magazinciler basına açık oynadığımız zaman özellikle bu sahneyi çekiyor ki haber olsun. Halbuki oyuna gelip izleyenler 2 saat boyunca kahkaha atıyor... Ama buna dikkat bile edilmiyor...

'HINCAL ULUÇ'U TAKDİR EDİYORUM'
* Türk tiyatrosu ve Türk sinemasını nasıl değerlendiriyorsun?
Bundan 10-15 yıl öncesinde tüm Türkiye'de tiyatro izleyicisi 300 binken şu anda 50 bine düşmüş durumda. Yazarlar daha çok yazmalı. Bunu da yapan bir tek Hıncal Uluç var. O bütün sanat haberlerini ve tiyatroyu sürekli gündeme getiriyor. Tiyatro oyunlarını izliyor ve seyirciyi de yönlendiriyor. Bunu diğer yazarların da yapması gerekir. Bunun dışında tiyatro bölümünden mezun olan öğrencilerin tiyatroyu ihmal etmemeleri gerektiğini düşünüyorum. Bizler yapmazsak kim tiyatro yapacak? Herkes tabii ki para kazanmayı düşünüyor. Tabii ki bunlar da yapılacak ama tiyatroyu da bırakmamaları gerek. Tiyatroda da, sinemada da ekonomik nedenlerden dolayı ilerleme kaydedilemiyor. Türkiye'de 'Türk sineması' diye bir şey yok ayrıca, 'Türk filmleri' diye bir şey var. Çünkü sinema Türkiye'de sektör değil.

* Kariyerin için neleri hedefliyorsun? Kendini nerede görüyorsun bundan yıllar sonra?
Ben Avusturya'nın ünlü opereti 'Yarasa Opereti'ni Viyana'da izlemiştim ilk. Ve "Birgün bu sahneye çıkacağım" demiştim. Bunu yıllar sonra gerçekleştirdim. Avusturya'da çevirdiğim film ve 'Yarasa Opereti'yle Avrupa'da önemli bir adım attım. Şimdi yine yurtdışıyla görüşmelerim var, açılmak istiyorum yurt dışına.

* Hayalin nasıl gerçekleşti? Nasıl oldu Avusturya ile bağlantın?
Ben Avusturya yapımı bir filmde oranın çok tanınmış bir sanatçısı olan Karl Malkovich ile birlikte başrol oynadım. O film çok beğenildi. Yarasa'nın prodüktörü de bizim filmin yapımcısının çok yakın arkadaşı. 'Bu kız kim, mutlaka tanışmalıyım' diye sormuş. Oparette şen şakrak bir kız olan 'Ida' rolü için beni düşünmüş ve görüşmeye çağrıldım. Onların benden istediği benim ismimi değiştirmemdi. Şahnaz'ı 'Chantal' yapalım gibi bir teklif getirdiler. Ben "Ancak afişte benim ismim yazarsa oynarım" demiştim.

SEZEN BAŞARAN GÜNAYDIN

DİĞER GÜNAYDIN HABERLERİ
 Uludağ yeni yılı karşılamaya hazır
 Yakında Amerika'ya gidiyorum beni affedin
 Tarifi mümkün değil
 atv'den erken yılbaşı kutlaması
 Yeni yılı öğrencilerle kutladı
AYŞE ÖZYILMAZEL
Yılbaşı gecesine makyaj tüyoları...
Yazının akıbeti...
HAKAN & UTKU
2005 kehanetleri
Medyada medyumun bini bir para. Her...
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Susamlı nohut kızartması
Bir gece...
Kırmızı et ve hareketsizlik cinsel gücün düşmanı
Kırmızı et ve hareketsizlik cinsel gücün düşmanı
Uzmanlar, andropozdan kaçınabilmek için kırmızı etten ve hayvansal...
Hanif'ten Eva'ya yılbaşı hediyesi
Hanif'ten Eva'ya yılbaşı hediyesi
Dünyaca ünlü Çek manken Eva Herzigova, 9 Aralık'ta Chopard'ın...
10 saatle kurtulmuşlar!
10 saatle kurtulmuşlar!
27 Kasım'da sürpriz bir nikâhla evlenen Yüksek Mimar Murat Atabarut...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.