| |
|
|
Oportünist eleştiri
Türkiye keskin virajlar alan, uçurumlar atlayan, zıplaya zıplaya giden bir ülke. Tarih içinde 'sakin' bir ilerleyişi yok. Karışıyor, allak bullak oluyor ve küt diye değişiyor. Tabii bu zikzaklı ilerleyiş bireylere de yansıyor. Dün A görüşünü savunan, bugün B görüşünü savunuyor. Ancak bir noktaya dikkatinizi çekerim. "Dün A, bugün B" demek mecazi bir anlatım. Değişim elbette bir günde olmuyor. İnsanlar fikir ve tavırlarını, ülke bir virajı döndükten, bir krizi atlattıktan sonra değiştiriyor. Yoksa dünden bugüne değişene 'fırıldak' deriz geçeriz. Böylelerini siyasi partilerde çok gördük; kızdık, güldük ve unuttuk.
Peki Türkiye'de ciddi bir değişiklik olduktan sonra fikir ve tavır değiştirene de 'fırıldak' diyebilir miyiz? Dönek diyebilir miyiz? Mesela 12 Eylül (1980) dönemi... Eskiden solcu olan bir kişi çizgisini değiştirdiğinde ona kızacak mıyız? Ya da 28 Şubat (1997) süreci... 'Siyasal İslamcı' denilen bir kişi, "Bu iş böyle gitmeyecek, hata yapıyoruz" derse... Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesine karşı gelirken, 28 Şubat'tan sonra AB taraftarı kesilirse... Bu normal değil mi? Ya da şöyle diyelim: Bu değişiklik bir açıdan 'arzulanır', 'onaylanır' bir konuma gelmiş sayılmaz mı? Bizim dizi nedeniyle İslami kesimden biriyle sohbet ediyordum. Samimi bir biçimde şöyle dedi: "Valla ne yalan söyleyeyim, 28 Şubat'ın sürüyle olumsuz yönü var ama aşırıya giden arkadaşları kendine getirdiği, özeleştiriye yönelttiği de bir gerçek..." Şimdi ne yapmalı? "Hayır kardeşim sen illa da siyasal İslamcı olarak kal" mı demeli? Öyle ya da böyle demokrasinin değerini kavramış bir insana, "Sakın fikrini değiştirme, demokrasiyi bir araç olarak gör, devleti ele geçirerek toplumu tepeden inme bir biçimde dindarlaştıracağın günleri hayal et" mi demeli? Hiç böyle bir saçmalık olur mu? 'Olumlu' yönde değişmiş bir insanı, "Ama sen eskiden olumsuz bir konumdaydın" diye eleştirmek... En hafifinden oportünistlik, en ağırından haysiyetsizliktir.
|