|
|
|
|
|
Sevdiğim insana çok zor kıyarım
|
|
Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses Derya Tuna ve Asena'yı siz mi vurdurdunuz sorusuna "Bana huzur ve moral verenleri incitemem" cevabını verdi
"Asena Hanım istemiyor diye yazıyorlar. Bir ben biliyorum karşı tarafın ne hissettiğini. O bitti diyebilir, ben bitmedi diyorum".
* 2004 sizin için kötü geçti. Hemen her gazetede aleyhinizde yazılar yazıldı. En son Hürriyet Gazetesi'nde bir kız kaçırma olayına "Tatlıses Sendromu" diye başlık bile atıldı. Yıldızınız sönüyor mu? -Son bir aydır iyiyim, keyfim yerinde. O manşete gelince ben kimseyi kaçırmadım, kendine göre saygın ama bana göre saygın olmayan bir köşe yazarının attığı bir manşet o. Aydın Doğan'ın çok yakınındaki insanlara bile sordum "nedir bu?" diye. Hepsi ağız birliği etmişçesine ayıp etmişler dedi. Ne demek "Tatlıses Sendromu" ben birini mi kaçırmışım? Dava açtım o manşet için.
* Kız istemediği halde adam onunla beraber olmak istiyordu. Yani sizinle Asena gibi. -Bakın bir ben biliyorum karşı tarafta neler olduğunu, karşı tarafın neler hissettiğini. Onun için ben hiçbir zaman Asena Hanım için kırıcı cümle kullanmadım, sevgiden bahsettim. Ama onun söylemek istediği şeyler vardı. Onları da niye söylediğini biliyorum ama benim aleyhime yazı yazanlar bilmiyor. Ona sahip çıkan süslenip püslenip beraber kanal kanal gezen kadın kolları nerede şimdi? Asena Hanım yalnız kalacak.
SİLAHIMIZ RUHSATLIDIR
* Asena'ya sahip çıkılmasının sebebi belki de onun sizi istemediğini açıklamasıydı. Böyle bir şık olamaz mı? -Her şey göründüğü gibi değildir. Ayrıca ben değişmedim ki. Ben aynıyım. Kimsenin yatağına girmem, evine girmem, kapısından içeri girmem. Yatağıma girmek, evimin içinde ahkâm kesmek istiyorlar ben kimseyi evimin içine sokmam. Biri diyor ki böyle yapmasın. Sana ne? Yani ben sanki o söyleyene seni keseceğim, biçeceğim demiş miyim? Sana ne? Asena Hanım bitti diyebilir ama ben bitmedi diyorum. Ne var bunda?
* Ne var bunda diyorsunuz ama Avrupa basınına bile konu oldunuz. -Bunlar kendileri yansıttılar yahu ortada bir şey yok. Ayrıca kusura bakmayın Avrupa'da beni tanırlar tabii haber olacak.
* Negatif bir haberdi o. -Negatif haberler oldu da ne oldu kasetim mi çıkmadı? Kasetim mi satmadı?
* Her şeye satış olarak bakmamak lazım. -Çalıştığım gazinolar mı iş yapmadı? Bakın size başında dedim ki bir insan 27 yıl zirveden aşağı inmiyorsa ve sürekli tırmanıyorsa Allah'ın bir kerameti vardır. Bunun farkına varın artık. Herkesin evinde başına silah dayayıp benim için "Bu adamı sevin" mi diyorlar yani? Natürel bir adamım. Doğruyu söylediğin müddetçe halkın gözünde, gönlünde bir tanesin. Buradan sesleniyorum, asıl ben hürriyetimi istiyorum. Aydın Doğan'ı seviyorum, yanına gittim, ne gazeteyi şikayet ettim ne başka bir şey söyledim. Geçenlerde Kanal D'den böyle bir yardım istedim, haberi yayınlamayın dedim, yaptılar. Fatih Altaylı'yı arayıp teşekkür ettim. Bu olay çıkınca Altaylı bana karşı döndü.
* Asena inatla sizi istemiyor, siz inatla bu iş bitmedi diyorsunuz. Zorla bir kadını aşık etmek mümkün mü? -Herkes gözüktüğü gibi zannediyor olayları. Bir de benim penceremden baksalar. Aşağılarda biri olsam benimle bu kadar uğraşmayacaklar, haber bile olmayacağım. Üç gündür üzülüyorum. Sor bana niye diye...
* Niye? -Manşetlerde yokum, sinirim bozuluyor
* Ciddi misiniz siz? -Vallahi, ne varsa açıyorum yok. Bu çok ayıp bir şey, alıştırıyorsun sonra işler kesat oluyor. Sinirleniyorum vallahi (gülüyor)
* Hayatınızda hep sinir var, şiddet var. Niye şiddetten uzak duramıyorsunuz? -Bakın uzaktan akrabam olan bir çocuğu öldürdüler. O birini öldürmüştü bundan iki yıl önce. O zaman da benim akrabam olduğunu yazmışlardı. Bende aile üyesi çok. Tam 27 tane öz yeğenim var. Sonra gazetelere bir bakıyorsun hep benim ismim. Zaman gazetesi bile yazmış. Soyadı Tatlı diye ben ne yapayım? Şiddet var çevremde ama benim bundaki suçum ne. Adam akrabam.
* Niye silah taşıyorsunuz peki? -Silahımız ruhsatlıdır.
* Tamam, niye silahınız var? -Ne bileyim, bilmiyorum. Herkes alıyor vermesinler de kimse almasın.
* Bir sanatçının niye silahla işi olur? -Allah allah. Ablacım size biraz önce bir laf söyledim, zirveye çıkınca eteğinden çekiyorlar, ayağından paçandan tutuyorlar diye.
TUNA İLE KONUŞMUYORUZ
* Tarkan niye silahsız? O da zirvede. -Tarkan'ın o kadar çok akrabası yok, zaten Tarkan burada da kalmıyor. Tarkan bu kadar da iş yapmıyor. Ben de bilirim onun gibi yaşamayı. Ben de gidebilirim. Aslında galiba en doğrusunu o yapıyor. Açlığı biliyorum ben, mağaradan geldim. Lahmacunu ekmek arasına katık yaptığımı biliyorum. Yaşım 50, öyle çok beslediğim adam var ki. Benim kazandığımı Türkiye'de kimse kazanamaz. Bak erkek adamın bıyıkları önemlidir, bıyıklarımı sıyırayım, yalan söylüyorsam şerefsizin evladıyım. Herkese yardım ediyorum. Derya Tuna yardım konusunda imparatoriçedir. Konuşmuyoruz onunla şu anda. (Susuyor bir ara) Ama o bir imparatoriçedir, merhamet hazinesidir.
* Niye konuşmuyorsunuz? -Sen bırak başka şey konuşuyoruz. Allah Allah bir şey anlatırken, bununla niye konuşmuyorsunuz. Sana ne? (sinirleniyor)
* Ne demek sana ne. Çocuğunuzun annesi değil mi o. Ayrıca siz kendiniz söylediniz konuşmuyoruz diye. -Başımın tacıdır. (susuyor)
* Peki şiddet sorusuna geri dönüyorum. Niye bu kadar çok korumanız var? -Niye? Çünkü bana ateş ediyorlar.
* İyi ya onu anlamaya çalışıyorum niye size ateş ediyorlar? Nasıl bir dünya bu sizinkisi? -Öyle bir dünya değil. Türkiye düzeni bu. İstanbul'da organize olsun, polis olsun çok kuvvetli ama birileri Tatlıses'ten nasıl para götürürüz diyor. Bilmiyorlar ki kellemi veririm ama haraç vermem. Haraç şeyini aştık gittik, güzel dostlarımız var. Telefonu ne zaman kaldırsam herkes emrimde değil yanımda olur. Bazen kendini bilmez adamlar çıkıyor ve dost olmak istiyorsun, olmuyor. Geçenlerde bir arkadaşla takışmaya girdik, yaramaz bir adamın yüzündendi. Adamlarla barıştık fakat gel gör ki, bir adam yaralandı. Biz de kan parası gönderdik.
KAN PARASI GÖNDERDİK * Ne demek kan parası? -Kan parası derler bizim orada. Biri yaralanmışsa ona işinden gücünden olduğu için verilir. Yardım demeyelim, delikanlıya yakışmaz. Biz öyle bir para verdik, 500 bin dolar daha isterim dedi. Algılamış değilim.
* Bir dakika anlayamadım. Adamı kim vurmuş da siz kan parası veriyorsunuz? -Bizim çocuklar işte. Bizim yazıhaneyi basıp sekreterin kafasın silah dayamışlar ondan sonra bir şeyler olmuş. Adamları tanımam etmem. Barıştıktan sonra bile cezaevinden bana haberler geliyor bu parayı da vereceksin diye. Biz adama parayı vermiyoruz, birbirlerini vuruyorlar sürekli.
* Nedir bu? Mafya filmi gibi. -Mafya olmak istiyorlar. Bizim mafyacılıktan efelikten, köstebeklikten işimiz yok. Benim en büyük silahım budur.
* İşim yok diyorsunuz ama işte sizi de içine çekiyorlar. -Çekiyorlar ama ne kadar kaçabilirsin ki zaten bundan? Silah niye diye soruyorsun bir de. Adam dönüp dolaşıyor pompalıyla bize ateş ediyor.
* Bakın biri bana ateş etse gidip polise şikayet ederim, silahı elime almam. -Polise haber veriyorsun. Gidiyor yatıyor, çıkıyor. Çıktıktan sonra diyor ki "Polise mi haber verdin, peki görüşürüz." La ilahe illallah, öldürsen olmuyor, öldürsen sen de ölüyorsun. Öldürmesen adam hayatı zehir ediyor. Yani bu öfkenin kalkması lazım. Benim kimseyle işim olmaz. Kimseyi kendime düşman görmem. Benim bildiğim namustur. İşin içinde namus varsa direkman konuşmam gücüm yeterse kendime göre yapabildim yapabildim, aynen bak harbi harbi anlatıyorum.
* Kendiniz mi verirsiniz cezasını? -(Bir süre durdu.) Ben kendim vermem Allah verir. Boş işler bunlar. Ben ekmeğimi taştan kazanıyorum ekmeğimi alamazsınız
* Röportaja başlamadan önce "Bu vurulma olayları da benim üzerime kaldı" dediniz. Derya Tuna vuruldu, Asena vuruldu siz mi vurdurdunuz? -(Uzun bir sessizlik) Ben sevdiğim insana çok zor kıyarım. Yani onu incitmek, onu kırmak... Çünkü insan sevdiğiyle huzur ve moral bulur. İnsanın en önemli şeyi moralidir, huzurudur. Ben moralli işe başladığım zaman gözlerimin içi gülüyor, yanaklarım gülüyor. Moralsiz işe başladığım zaman insanlar soruyorlar senin neyin var diye. Çuvalla para getiriyorlar öyle bakıyorum işte. Parayla bana huzur gelir mi, ancak kaçar. Onun için ben sevdiklerime kıyamam. İşte bu kadar!
YARIN Kokainden nasıl kurtuldu? Kaynana Semra Hanım için ne düşünüyor?
|
|
|
|
|
|
|
|
|