|
 |
 |
 |
 'Formula:1 Flora:0' kampanyası
Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin kampanyasında, Formula 1 tesislerini çevreleyen doğal alanların koruma altına alınması istendi..
Doğal Hayatı Koruma Derneği (DHKD), ''Formula: 1 Flora: 0'' Kampanyası'nın 1. Ara Raporu'nda, başta fundalıklar olmak üzere Formula 1 tesislerini çevreleyen doğal alanların koruma altına alınması istendi.
Raporda, bölgede çok sayıda nadir ve endemik bitki türünün yetiştirildiğinin tespit edildiğine de dikkat çekilerek, bunlardan yonca ve narin acıçiğdemin Türkiye'nin Bern Sözleşmesi'ne göre korumakla yükümlü olduğu türler arasında yer aldığı bildirildi.
DHKD'dan alınan bilgiye göre, İstanbul'un en önemli içme su kaynaklarından Ömerli Havzası'nın güneydoğusunda inşa edilen Formula 1 tesislerini çevreleyen olağanüstü zengin doğal alanların değerini ve doğa koruma açısından önemini merkezi ve yerel yöneticilerin, doğa severlerin ve kamuoyunun dikkatine sunmak amacıyla Ağustos ayında
başlatılan ''Formula: 1 Flora: 0'' Kampanyası çerçevesinde yürütülen çalışmaların duyurulması için hazırlanan 1. Ara Rapor açıklandı.
RAPORUN İÇERİĞİ
Raporda, Formula 1 tesislerini çevreleyen henüz bozulmadan kalmış fundalık, mera ve ağaç topluluklarıyla, bunlarla bağlantılı mevsimsel gölcük, dere yatakları, nemli vadiler ve çayırlardan oluşan araştırma alanında daha başlangıç aşamasında önemli bulgular elde edildiği bildirildi.
Araştırma alanında çok sayıda nadir ve İstanbul'a özgü, dünyanın başka hiçbir yerinde doğal olarak bulunmayan (endemik) bitki türünün yetiştiğinin tespit edildiği belirtilen raporda, bunlardan ikisinin Türkiye'nin Bern Sözleşmesi'ne göre korumakla yükümlü türlerden Yonca (Trifolium pachycalx) ve Narin acıçiğdem (Colchicum micranthum) olduğu kaydedildi.
Raporda, Çokbaşlı köygöçüren (Circium polycephalum) küresel ölçekte, Crinitaria linosyris ve İnceyapraklı eğrelti (Isoetes histrix) ulusal ölçekte tehlike altındaki türler arasında yer aldığı vurgulandı.
Raporda bu ilk sonuçların, araştırmalar sürdükçe çok daha fazla nadir ve endemik bitki türünün bu bölgede yetiştiğinin tespit edileceğini gösterdiği de ifade edildi.
'FUNDALIKLARIN YOK OLMASINA İZİN VERMEMELİYİZ'
DHKD, I. Ara Raporunda, şu önerilerde bulundu:
* İstanbul'un en önemli içme su kaynaklarından biri olan Ömerli Su Toplama Havzası'nın güneyi ve doğusunun Formula 1 tesisleri nedeniyle büyük bir hızla yapılaşmasına göz yummamalıyız.
*Söz konusu bölgede dünyanın ve Türkiye'nin en nadir bitki örtüsü çeşitlerinden biri olan fundalıkların yavaş yavaş parçalanarak yok olmasına izin vermemeliyiz.
* Merkezi ve yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşları, özel üniversiteler, şirketler ve Istanbullular işbirliği içinde İstanbul'un doğal zenginliklerinin kanun ve yönetmeliklere rağmen elden çıkarılmasına seyirci kalmamalıyız.
* Ömerli Havzası'nın güneyindeki ve doğusundaki fundalıklar İstanbulluların en doğal hakkı olan temiz hava, temiz su ve rekreasyonel ihtiyaçları için hayati öneme sahiptir. İçerdiği çok zengin flora ve fauna türleriyle fundalıkların bir bütün olarak koruma altına alınmasını talep etmek de İstanbulluların ve doğa severlerin en doğal hakkıdır.
* Başta fundalıklar olmak üzere Formula 1 tesislerini çevreleyen doğal alanların daha fazla parçalanmadan resmi ve özel koruma statüleriyle koruma altına alınması konusunda işbirliği yapılmalı ve desteklenmeli.
DHKD, ORGANİZASYONA KARŞI DEĞİL
Bu arada DHKD, internet ve diğer iletişim araçlarıyla kampanya hakkında halkı bilgilendirken, Formula 1 organizasyonuna karşı olmadıklarını vurguluyor ve ''organizasyon için seçilen yere ve yer seçiminde hiçbir doğa koruma unsurunun dikkate alınmamasına karşı olduklarının'' altını çiziyor.
Yanlış yer seçimine rağmen, ''zararın neresinden dönersek kardır'' yaklaşımıyla Formula 1 tesislerini çevreleyen doğal alanların koruma altına alınmaları gerektiğini savunan DHKD, bunun için hala çok geç kalınmadığına işaret ediyor.
DHKD, İstanbul'un doğal alanlarını koruma çalışmalarında desteğe gereksinim duyduklarını da ifade ederek, bağışta bulunulmasını istiyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
