Yeni bir yol bulmak
* Fenerbahçe'nin Uşakspor ile oynayacağı kupa maçına verdiği önem dikkat çekici.. Sarılacivertlileri yıldızlarını Uşak'a götürüp 90 dakika oynattıkları için alkışlamalıyız, değil mi? - Bu olay iki yönlü: Fenerbahçe hem Uşak'taki insanlara değer vermiş hem de kupaya değer vermiş. Bunu gösterdi. Ama gerekçesi ne olursa olsun, insanlara sadece televizyondan izleyebildikleri Alex, Nobre, Aurelio gibi Brezilyalı yıldızları, Serkan, Ümit, Selçuk gibi bizim değerlerimizi çıplak gözle seyrettirmek çok güzel. Fenerbahçe'nin Uşaklılar'a ve kupaya değer vermesi yanında aklının bir tarafında da Pendik maçı vardı. Düşünün yönetim, hatta başkan gelmiş. Hepsi "Aman Pendik olmasın!" diye...
* Saha ağır, zaman zaman sertlikler var. Bu ortamda Alex'in 90 dakika oynamasına şaşırdınız mı? - Hiç şaşırmadım. Oraya gittikten sonra ne olursa olsun eğer oyuna başladıysa devam etmesiyle etmemesi arasında bir fark yok. Ağır sahada takır takır 90 dakika oynadılar. Bu çok önemli. Sonuçta; tek taraflı bir maç oldu. Fenerbahçe, bu statünün tek cazip tarafı olan, takımla ona uzak seyircinin kucaklaşma fırsatını sonuna kadar kullandırttı; o kadar.
* Bu maç aynı zamanda Türk futbolunda yukarıdakiler ile aşağıdakiler arasındaki mesafenin korkunç olduğunun belgesi değil mi? - En kötü tarafı bu. Uçurumun belgesiydi. Uşak, seneye çok büyük ihtimalle İkinci Lig A Kategorisi'nde mücadele edecek. Aşağı yukarı kesine yakın bir durumları var. Ama nerede iyi oldukları açık. İşte bütün içtenlikleriyle mücadele ettiler. Kabul etmek lazım, onlar için de heyecan verici bir maç. Heyecandan düşündüklerini, istediklerini yapamadılar. Yüzlerine bile yansımış heyecanları. Açıkça belliydi. Sonuçta, Süper Lig için de söylüyoruz, Fenerbahçe ile diğerlerinin arasında fark var diye. İki kategori aşağıda bu kadar fark olması doğaldır.
* Futbol Federasyonu bu sorunu çözmek için ne yapabilir? - Federasyonun önünde iki yol var. Ya yeni bir yol bulacak ya yeni bir yol yapacak. Eğer bu statü böyle devam edecekse şöyle bir yaklaşım getirsin: Süper Lig takımları kupayı da oynasınlar. Güçsüzü güçlüye kırdırarak sadece vakit geçirirsin. Bırak o zaman güçlü güçlüyü kırsın. Çünkü ne yaparsan yap sonuçta kupayı yine güçlü alacak büyük ihtimalle. Yapmak gereken aslında bu farkı kapatmak ve kupayı nasıl cazip hale getireceğini düşünmek. Büyük bir ödül koyabilir. Değerleri 100 binlerce doları bulabilecek bir kupa olabilir. Ya bir sponsora vererek ya da başka bir yolla bu kupaya bir cazibe getirilmesi şart. Bu ödülü koyacak sponsorun adına olabilir bu kupa.. Şu andaki tek cazibe; tarihlerinde büyük takımlarla karşılaşma fırsatı bulmayacak takımlara böyle bir fırsat çıkabilmesi. Ama onun dışında cazibesi yok.
* Avrupa'da alt lig takımları en üst lig ekibini eleyebiliyor. Eski takımlarınızdan Aachen bugün İkinci Lig'de ve UEFA'da yoluna devam ediyor. Türkiye'de niye böyle örneklere rastlamıyoruz? - Avrupa'da uçurum bu kadar derin değil. Bu kesin. Ama ülkenin alt liglerinden bir takım üst düzey bir takımı eliyorsa burada konsantrasyon ve rakibi, organizasyonu ciddiye almama gibi bir durum da olabilir. Bizde, İkinci Lig'den bir takımın kupayı kazanması Kaf Dağı'nın ardında. Son yıllarda Süper Lig'deki iyi Anadolu takımlarının kupayı Avrupa aracı olarak görüp asıldıklarını ve iyi sonuçlar aldıklarını görüyoruz. Ama İkinci Lig'den mümkün değil.
|