|
|
|
|
Denktaş: Plan yine masaya gelmesin
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, '17 Aralık'tan sonra Annan Planı'nın yeniden masaya getirilmeye çalışıldığını' belirterek, 'Annan Planı'nın yeniden masaya getirilmesi demek Rumların lehine daha tadilatı demektir. Bunu katiyen kabul edemeyiz' dedi..
Denktaş, YTÜ'deki '17 Aralık Sonrası KKTC, Türkiye ve AB' konulu panelde yaptığı konuşmada, Kıbrıs sorununun tarihi sürecini ve müzakerelerde yaşanan gelişmeleri anlattı.
KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, 'AB'nin, Kıbrıs Rum yönetimini 'Kıbrıs'ın meşru hükümeti' olarak AB'ye alarak en büyük yanlışı yaptığını'' vurgulayarak, 'Kıbrıs'ta tek hükümet var demek, AB için utanç vesilesidir' dedi.
'Bilinen aşamada Kıbrıslı Türklerin bağımsızlığının tanınmadan kağıt üzerinde yapılacak bir anlaşmanın Rumlar tarafından yırtılarak geçersiz kılınacağını, Kıbrıs'ın yeniden kana ve gözyaşına bulanacağını' anlatan Denktaş, 'bu durumda artık Anadolu'nun da kendilerini duyamayacağını ve yardıma gelemeyeceğini' savundu. Denktaş, Annan Planı'na karşı çıkma nedenlerini de dile getirerek,'planın 1960 Anlaşması'ndan daha karmaşık bir plan oluğunu, halkın yarısını yeniden göçmen hale getireceğini ve Türk askerini Ada'dan çıkaracağını' kaydetti.
Rauf Denktaş, 'şimdi tekrar Annan Planı'nın 17 Aralık'tan sonra yaşatılmaya, masaya getirilmeye çalışıldığını' ifade ederek, şunları söyledi:
'Annan Planı'nın yeniden masaya getirilmesi demek Rumların lehine daha tadilatı demektir. Bunu katiyen kabul edemeyiz. Yeniden masaya oturacaksak, sağın, solun, ötekinin yaptığı planlarla değil, neyi konuşacağımızı, kim olarak konuşacağımızı, kimi kiminle konuşacağımızı tayin etmek mecburiyetindeyiz. Eğer görüşmelerden bir netice almak istiyorsak, bunu kabul ettirmek mecburiyetindeyiz.''
REFERANDUMDAN SONRA
'Türk Hükümeti'nin referandumdan sonra kendilerine bir söz verdiğini' kaydeden Denktaş, şöyle dedi:
'Türk Hükümeti'nin, Türk milleti ve benim halkıma verdiği sözü şeref sözü olarak kabul ediyorum. Bu, 'Kıbrıs'ta yeni bir hükümet oluşmadıkça, müşterek bir hükümet oluşmadıkça, biz Kıbrıs Rumlarını meşru hükümet olarak tanımayacağız' vaadidir. Bu vaatte durulmasını istiyoruz. Aksi takdirde işler çok daha karmaşık duruma gelecektir.'
Denktaş, bazı medya organlarında ''17 Aralık zirvesinde Türkiye için alınan kararların 'zafer' olarak adlandırıldığını'' belirterek, 'Türkiye'nin alacaklarının karşısında Kıbrıs'ın lafının edilemeyeceğinin' dile getirildiğini bildirdi. KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, ''Ben de şunu tekrarlıyorum; Boğazköy'de, Girne sahillerinde, Lefkoşa Mezarlığı'nda yatan şehitler bunu kabul etmezler. Türk milleti de kabul etmez' diye konuştu.
Kıbrıs'ın milli bir dava olduğunu vurgulayan Denktaş, 'Kıbrıs'ın yabancı bir ele geçmesi durumunda Türkiye'nin denizlere açık bir ülke olmaktan çıkacağını, Türkiye'nin güvenliğinin tehlikeye gireceğini' söyledi.
BASINA ELEŞTİRİ
'Türkiye'nin Kıbrıs'tan elini çekmesinin 'Kıbrıs'ı feda etmek' anlamına geleceğini de'' kaydeden Denktaş, ''17 Aralık zirvesinin ardından Türk basınının takındığı tavrı'' eleştirdi.
''Basının sadece alkışlamak yerine gerçekleri göstermesi gerektiğini'' de ifade eden Denktaş, ''Ekim'e kadar 10 aylık sürede de, Kıbrıslı Rumların Türklere yaptıkları vahşetlerin AB ülkelerine iyi anlatılması gerektiğini'' söyledi. 'Bunun yapılmaması durumunda AB'nin Türkiye'ye baskısını daha da artıracağını' anlatan Rauf Denktaş, konuşmasına şöyle devam etti:
''AB yoluna Türkiye giriyor. Bu yol bir tünel gibidir. Bu tünelin neresinde ne olacak, neresinde kim ne oyun oynayacak, kimler veto kullanacak, hiç belli değil. Bu, herkes için çok büyük bir sorumluluktur. Türk Hükümeti'nin basiretine, milli davalarına göstereceği hassasiyete, heyecana bağlı bir pazarlık dönemi başlıyor. Eğer halkımız ne yapıldığını bilmez, basın ne yapıldığını halka göstermezse, o zaman gün gelecek gözler açıldığında 'eyvah' denilecek. Ama kimse bizim gözümüzün yaşına bakmayacak. Bu yol tehlikeli bir yol.
Ben görevimin sonuna kadar Türk Hükümeti'nin bana vermiş olduğu sözü halkıma devamlı yansıtıyorum. Çünkü bir ara 'Türkiye sizi sattı' bile denildi. Bu tabii bizim maneviyatımızı çok bozdu. Bunun doğru olup olmadığını tarih gösterecektir. Biz, 'doğru değildir, Türk Hükümeti bizi satmaz, satamaz. Çünkü Türk milleti buna razı olamaz' diyoruz. Türk milletinin Kıbrıs'ta yatırımı vardır. Bu tarihtir, stratejidir, canlardır, şehitlerdir. Çünkü Türkiye için Kıbrıs, güvenlik meselesidir.''
KIBRIS DAVASI
Denktaş, ''Annan Planı'na karşı çıkarak müzakerelerden çekildikten sonra Başbakan Mehmet Ali Talat'ın müzakereleri yürüttüğünü, ancak Talat'ın da istediklerini alamadığı ve karşı çıktığı için kendisinden 5 kat daha fazla baskıyla karşılaştığını'' anlatarak, ''Kıbrıs davası eşittir Ahmet, Mehmet, Talat, Denktaş değil. Kıbrıs davası eşittir Türk milleti'' dedi.
''Gelinen aşamada Rumlarla yeniden masaya oturulması gerekiyorsa, bazı konulara çok dikkat edilmesi gerektiğini'' vurgulayan KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, şunları kaydetti:
''Rumlarla uzlaşmak istiyorsanız, masaya oturmadan önce Kıbrıs'ta iki tarafın eşitliğini kağıt üzerinde değil, fiilen kayda geçireceksiniz. Karşı tarafa da bunu kabul ettireceksiniz. Bu ne demektir? KKTC vardır, defacto bir Rum cumhuriyeti güneyde vardır. Kıbrıs'ta iki millet vardır. Bunlar ya birleşecek bir ortaklık kuracak ya da iki ayrı devlet olarak AB'ye girecektir. Türkiye ile birlikte girecektir. Bu konuda ısrar etmek gerekir.''
Denktaş, ''Türkiye'nin AB'ye üyeliği için önünde en az 15 yıl zaman bulunduğunu'' öne sürerek, ''Nereye gidileceği belli değil, eğer en güçlü ve en haklı olduğunuz davayı peşinen teslim ederseniz diğer davalarınız zaten ortadan kalkmış olur'' dedi.
'TÜRKİYE, KIBRIS İÇİN ÇOK BÜYÜK FEDAKARLIKLAR YAPTI'
'Kıbrıs bizim için Türkiye'nin gücünün, haklılığının, milli davalarına olan hassasiyetinin ölçeğidir'' diye konuşan Denktaş, Türkiye'nin Kıbrıs için bugüne kadar çok büyük fedakarlıklar yaptığını, bunun için şükran ve minnet dolu olduklarını söyledi. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, sözlerini şöyle tamamladı:
'Bundan sonra da şükran duyuyoruz. Çünkü siz olmasaydınız, 1974 20 Temmuzundan sonra biz de olmayacaktık. Bizi yaşattınız, hürriyetimize kavuşturdunuz. Biz de Ada'yı, Rum, Yunan olmasın diye savunduk. Gücümüz sizsiniz. Milli dava Kıbrıs davası, sizin davanızdır.''
Denktaş'ın zaman zaman gözleri dolarak duygusal bir şekilde yaptığı konuşma sırasında dinleyiciler, KKTC Cumhurbaşkanı'nı ayakta alkışladılar. Panelin düzenlendiği YTÜ Oditoryumu çevresinde geniş güvenlik önlemi alındığı ve oditoryumda köpeklerin de kullanımıyla bomba araması yapıldığı görüldü.
|
|
|
|
|
|
|
|
|