|
|
|
|
En iyi pozisyonu aldık
Başbakan Erdoğan bütçe görüşmelerinde AB zirvesi sonrasında muhalefet ve bazı çevrelerin eleştirdiği noktalara bütçe görüşmelerinde cevap verdi. AB konusunda aksi tezler öne sürenlerin bilgi eksikliği olduğunu söyleyen Erdoğan "hedef tam üyelik süreciydi ve bu netice alınmıştır. Hükümetimiz en iyi pozisyonu almıştır" dedi..
Başbakan Erdoğan, 2005 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı üzerinde Hükümet adına eleştirileri yanıtlarken, bütçenin hayırlı olmasını diledi ve emeği geçenlere teşekkür etti. Erdoğan, Irak Büyükelçiliği'nde görevlerine giderken önceki gün şehit olan güvenlik güçleri mensuplarına Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diledi.
Başbakan Erdoğan TBMM'de yaptığı konuşmasına şöyle başladı:
"Muhalefet eksik bilgiyle eleştiri yapıyor. Dışişleri bakanlığının sitesine girselerdi AB konusuna söylediklerinin ne kadar tutarlı olduğunu ve doğruların ne olduğunu göreceklerdi. Ayrıca orada da yok bu bilgiler diyorsanız AB'nin kendi resmi sitesinde var. Türkiye bir müzakere tarihi almıştır. Bu tarih 3 Ekim 2005'tir. Bir de hedef konulmuştur. Bu hedef tam üyelik hedefidir. Bu hedef kayıtlarda mevcuttur. 25 ülke onay vermiştir. Bu onayı vermeye sevk eden bir strateji uygulanmıştır. Ve bu sayede netice alınmıştır.
Milli çıkarlarımızla AB arasında uyum gözetilerek bir karar alındırılmıştır. Türkiye 25 üyeli bir ortaklığa girmektedir. Protokolün imzalanması Kıbrıs Rum Kesiminin tanınması anlamına gelmez. Hükümetimiz alınabilecek en iyi pozisyonu almıştır."
DOĞRUDAN TANIMA YOK
Kıbrıs konusunda Rum Kesiminin tanındığı iddialarına da cevap veren Başbakan Erdoğan konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Uluslararası hukukta doğrudan tanıma, dolaylı tanıma, fiili tanıma seçenekleri vardır. Biz Kıbrıs Rumlarının Kıbrıs Türklerini temsil edemeyeceklerini açıkladık. Türkiye'nin AB üyeliği 41 yıllık hedefidir. Kıbrıs politikamız ise daha uzun süren bir süreç. Yalnız bu konuda akılcı bir politika güdülürse bu ikisinin birbiriyle çelişmediği anlaşılır. Kıbrıs Rum Kesimini resmi olarak tanımadığımız Almanya Başbakanı Schröder, İngiltere Başbakanı Tony Blair, Hollanda Başbakanı Balkanende tarafından beyan edilmiş ve bu beyanlar Avrupa basınında yer almıştır.
Eskiden Türkiye'ye Avrupa Parlamentosundan 10 tane oy çıkar mıydı? Şimdi 400'den fazla çıkmıştır. AP'nin bağlayıcı bir özelliği yoktur. AP'nin oylama sırasında çıkardığı görüntü Türkiye'nin dünyaya reklamı olmuştur.
Muhalefet maalesef bardağın boş tarafına bakıyor. İngiltere'nin birliğe geçişi 11,5 yıl sürmüştür. Fransa tarafından 2 kez veto edilmiştir. İspanya öyledir. Portekiz öyledir. Serbest dolaşım maddesi Türkiye'ye özgü değildir. Bu durum bize özgü de değildir.Türkiye kendi ayakları üzerinde durmaya her zaman sahiptir ve olacaktır. En önemlisi reform sürecinin her alanda yaygınlaştırılarak sürdürülmesidir. Kararlar daha iyi yazılıp müzakereler daha erken yazılabilse daha memnun olurduk ancak şunu unutmayalım ki Türkiye rasgele bir ülke değildir. 41 yıllık süreç buraya kadar neden sürdü kayıtlarda var. Sürdürenlerde var.
'YÜZ YILI AŞAN MODERNLEŞME ÇALIŞMALARI VE 41 YILLIK AB MÜCADELESİ ARTIK YEPYENİ BİR ZEMİNE GEÇMİŞTİR'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yüz yılı aşan modernleşme çalışmaları ve 41 yıllık AB mücadelesinin artık yepyeni bir zemine geçtiğini ifade ederek, ''17 Aralık kararı ile beraber Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği muassır medeniyet seviyesinin de üstüne çıkma yolunda ciddi bir kazanım elde edilmiştir'' dedi.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞININ SİTESİNE GİRİLSEYDİ ANLARLARDI
Meclis'in bugünkü gündeminin aslında bütçe görüşmeleri olmasına rağmen CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin konulara değindiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, kendisinin de bu konuya yönelik değerlendirmelerde bulunacağını söyledi. Brüksel'den dönerken CHP'li milletvekillerine, ''Pazartesi gününün gündemi belli olmuştur. Bütçe değil de AB müzakare edilecek'' dediğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:
''Üzüldüğüm nokta şudur; eğer Dışişleri Bakanlığı'nın sitesine girilipte o günün akşamında orayı bir yoklayıverseydiler, orada kesin son zirve neticesini alma fırsatı olurdu. O fırsatı bulamadılar ve yanlış bir bilgilendirme ile bugün zirve sonuçlarını çok farklı bir şekilde burada değerlendirmeye, yorumlamaya kalktılar.
'BAŞARI İLE AŞTIK'
Onun da ötesinde orada da yok diye bir iddianız varsa AB'nin sitesinde de yayınlandı. Orada bulunabilirdi.
Ülkemizin çağdaşlaşma ve muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkma iradesin açık hedefi olan AB üyeliği yolunda en önemli dönemeçlerinden birini başarı ile aştığımıza inanıyoruz. Bir yandan kendi değerlerine sonuna kadar bağlı olan, koruyan ve önemseyen bir millettiz. Bu millet aynı zamanda evrensel değerleri benimsemiş, çağdaşlaşma iradesine sahip bir millettir.
Milletimizin bu iradesi sayesinde yüz yılı aşan modernleşme çalışmaları ve 41 yıllık AB mücadelesi artık yepyeni bir zemine geçmiştir. 17 Aralık kararı ile beraber Atatürk'ün hedef olarak gösterdiği muasır medeniyet seviyesinin de üstüne çıkma yolunda ciddi bir kazanım elde edilmiştir.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|