|
|
Haklısın başkan Yıldırım
Geçtiğimiz hafta sonunda oynanan GalatasarayFenerbahçe derbisi, sonuçtan çok sarılacivertli kulübün başkanı Aziz Yıldırım'ın maç sonrası demeçleriyle anılacaktır. İnönü Stadı'nda yaşanan ve ölümle sonuçlanan olayın ardından gündemin zirvesine taşınan 'futbol terörü' bir dizi önlemi de beraberinde getirmişti. Yasanın yayınlanmasıyla birlikte sorumlular da belirlenmiş, olayların durması için start da verilmişti. Peki ne olacaktı? Herkes üzerine düşeni yerine getirecek ve problem çözülecekti! Bu işin dönüm noktası olan GalatasarayFenerbahçe maçında ise kelimenin tam anlamıyla 'dağ fare doğurdu!" Peşpeşe yapılan anonslara rağmen, stattaki merdiven çıkışları boşaltılamadığı gibi bu yönde herhangi bir çaba da izlenmedi! Gerek numaralı, gerekse kale arkasında tribünlerindeki malum yerlerde 10 dakika içerisinde hiçbir faaliyet görülmedi. Maç saatinden yaklaşık 10 dakika sonra Aziz Yıldırım'ın bütün ikazlarına rağmen başlama talimatını bizzat Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı tarafından verildiği, Fenerbahçe Başkanı tarafından ifade edildi. Kaldı ki federasyon başkanı, açıklamaları ile bu hususu doğruladı. Buna rağmen başlatılan müsabaka sonrası Başkan Yıldırım'ın açıklamaları gündeme 'parça tesirli bomba' gibi düşmüştür: "Terörü önlemek konusunda artık kimse birşey söylemesin. Önleyemeyecekler, çünkü korkuyorlar." Doğruyu söylüyordu başkan Yıldırım! Kanundan önce, dönemin İstanbul Valisi Çakır tarafından yayınlanan 14 Eylül 2000 tarihli güvenlik tebliği de ne yazık ki, uygulamaya konulamamıştı!.. Kanunun çıkmış olması başka, işletilmesi başkaydı. Futbolun asıl unsuru federasyon ve kulüplerdi. Yardımcı unsurları ise valilik, emniyet ve diğerleriydi. Sn. Levent Bıçakçı'nın açıkladığı gibi, bir derbi güvenlik açısından problemsiz geçti. Ancak bunun muhatap ve teşekkürü valilik ve emniyete aitti. Ya çiğnenen kural ve işletilmeyen kanunun muhatabı kimdi? Şüphesiz ki, uygunsuz koşullarda karşılaşmayı başlatan makam! O halde haklıydı başkan Aziz Yıldırım, hem de sonuna kadar.
|