kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Değişime Fransız kalmayın

Son zamanlarda en çok dikkatimi çeken konulardan biri, çoğunluğun "Mevcut anı", bu anın daha büyük bir zaman dilimi içindeki konumunu değerlendirmeden tüketmesi... Bunun en büyük sakıncalarından biri ise "Yakınmanın" sürekli baş köşeyi kapması... Türkiye'de yakınılacak şey mi yok, sürüsüne bereket... İşsizlik, sefalet, gelir dağılım adaletsizliği, bebek ölümleri... Ama değişen şeyler de var...

***

Acaba dost ortamlarında "Son on yılda değişenler ve değişmeyenler" sohbeti yapsak, neler deriz? Bizde "Yakınma" insana otomatikman "Daha değerli" rütbesi verir... Şikayet ederek mevcudun üzerinden bir konum edinme, "Değişenler" üzerine odaklanmayı öksüz bırakır... Negatif olanın daha nitelikli, daha incelikli, daha anlaşılmaz ve daha nadir olduğu bilinçaltı kabul görünce de, "Değişenler var mı?" sorusunu cevap arayan da pek çıkmaz. "Hiçbir şey değişmiyor" plağı ise, eğer değişen birşeyler var ise sizi yavaş yavaş eskitir ve realiteden uzaklaştırır...

***

Türkiye'de "Değişenlerle ve değişmeyenlerle" ilgili bir gözlem hiç kuşkusuz AB süreci üzerinden yapılmak zorunda... Bu açıdan bakıldığında ise Gümrük Birliği tüm değişimlerin anası... Türkiye "Rekabet üretmeye" başladı... Bu, çok çok önemli... Eğer 2004 yılında Cumhuriyet tarihinin ihracat rekoru kırılıyorsa, hem de Gümrük Birliği'nin en acımasız muhalifi otomotiv sanayi on milyar dolarlık ihracat yapıyorsa, bu ekonomik gelişmenin bir de sosyal yansıması olması gerekir. Bence Türkiye'deki güçlü AB dinamiğinin sert çekirdeğini eskiden gelişmelere karşı çıkan o ihracatçı grup oluşturmakta... Bu bile önemli bir değişim. Türkiye'nin kendini tanıması, saydamlaştırması, olup biteni toplumsal aynalarda görmesi, sorunlarını bilince taşıması da cabası...

***

Türkiye belki henüz nasıl değişmekte olduğumuzu, uyum yasalarının ve anayasa değişikliklerinin hayatımıza nasıl yansıdığını derinlemesine içselleştirmiyor ama dünya bizdeki değişimleri görüyor... Türkiye'nin en acımasız muhalifleri bile görüyor. AB sürecinin gizli kahramanlarını, süreç henüz tamamlanmadığı için projektörlerin altına getiremedik... Onlar arasında, doğrudan Abdullah Gül'e bağlı çalışan, Ahmet Sever'in de başkanlığını yürüttüğü "Avrupa Birliği İletişim Grubu" da var... "Türkiye'de asker vesayetinin kalkmasının riskler yaratacağını" söylediğini kulağımla duyduğum AB'nin 1985 ila 1994 yıllarında başkanlığını yapmış olan Sosyalist Jacques Delors'un bile Türkiye'nin tam üyeliğine verdiği desteği görünce, Ahmet Sever'in mucizeler yarattığına bir kez daha inandım.

***

Sadece o mu? Türkiye'nin değişmekte olduğunu tescil edenler arasında eski Fransız Başbakanı Raymond Barre da var... Üstelik Fransa'nın eski başbakanı, zamanında Özal'a "Ayrıcalıklı üyelik" önerirken, neden bugün "Tam üyelik" konusunda Türkiye'yi desteklediğini de çok açık bir şekilde ifade ediyor... Bu isimlere, belki de bugüne kadar Türkiye'yi en üst düzeyde sahiplenen kişiler olarak Akil Adamlar Komisyonu'nu da ekleyebilirsiniz... Alexandre Adler, Jean-Claude Maurice gibi çok önemli adları sıralamaya gerek yok ama yazılıp söylenenleri topluca okuyunca, Türkiye'nin değişiminin dışarıdan daha iyi görüldüğü netleşiyor...

***

Türkiye'de kötümserliği huy edinenler de artık değişime Fransız kalmamalı... Çünkü Fransızlar bile yavaş yavaş da olsa bunu teslim etmekte... Jacques Delors Türkiye konusunda bu kadar ciddi bir değişim içinde ise herkes o noktaya gelecek demektir... Türkiye'de çok ağır temel sorunlar yok mu, tabii ki yığınla... Ama bunları çözme istikametinde bir AB dinamiğini de inkara gerek yok... Çünkü değişim istikametindeki esas realite o...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Beta, Alfa, Delta, Teta...   / 05-12-2004
 Cennet bahçeleri   / 28-11-2004
 Kasım günleri   / 21-11-2004
 Bir valinin bayramı   / 14-11-2004
 Türk'ün Türk'ten önceki dostu Norveçli mi?   / 07-11-2004
 Değişime Fransız kalmayın   / 31-10-2004
 Viyana tepelerinde   / 24-10-2004
 Ramazan pidesi   / 17-10-2004
 Kars - Mardin hattı   / 10-10-2004
 Amelie'nin Eylülü   / 03-10-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Kaynanaların kaynanası Semra Hanım çok...
ÖNCEL ÖZİÇER
Zeytinyağlı bakla bekleyebilir
Kadın-erkek...
MEHMET ALTAN
"Yoksuluz gecelerimiz çok kısa"
Geçen gün Refik...
REFİK DURBAŞ
Bu sevdadan sana ne?
Sesimi bıraktım sana... Adımı...
ERGUN HİÇYILMAZ
5 asır aynı toprakta yaşadık
Osmanlı'da...
STELYO BERBERAKİS
Kültür farkımız var mı?
İstanbul'daki tavernalarda Rum...
YASEMİN TAŞKIN
Konferanslar bitmiyor
Aynı gün iki ayrı konferansa...
Bebek Sarıyer arasında keyifli bir Boğaz turu
Bebek Sarıyer arasında keyifli bir Boğaz turu
Asuman Dabak, Küba'nın Barbunya Adası'na yaptığı yolculuktan yeni...
ABD-Rus yapımı bölgesel jet geliyor
ABD-Rus yapımı bölgesel jet geliyor
Yıllardır sivil uçak pazarında yeni bir model geliştiremeyen Rusya...
2004'te tıpta bunlar konuşuldu
Her geçen gün yeniliklere imza atan tıp dünyasında bu yıl da çığır...
Süt ve süt ürünlerini çok tüketen kadınlar göğüs kanseri olabiliyor
Yapılan son araştırmalara göre fazla kalsiyum ve hayvansal protein...
Semerkant'ta topik peşinde
'Sofranız Şen Olsun' Ermeni mutfağını anlatıyor. Öyle leziz şeyler var ki,...
Ölümsüz zeytin ağacını ellerimizle yok ediyoruz
Ege ve Akdeniz'in zeytinlikleri acımasızca talan edilerek yazlık siteye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.